İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 6 Kasım'da Ahmet Altan'ın tahliyesine itiraz etmesi üzerine bir üst mahkeme konumundaki İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, Ahmet Altan hakkında verilen tahliye kararının kaldırıldı ve Altan'ın yeniden tutuklanması için yakalama kararı çıkardı. Bu karar üzerine İstanbul Göztepe'deki evinde gözaltına alınan Altan, emniyete götürüldü. Bugün ise öğlen saatlerinde İstanbul Adliyesi’ne getirildi.
AVUKATLARLAR İTİRAZ
Altan'ın tekrar mahkemeye çıkarılması beklenirken bu kez avukatı, yakalama kararına itirazda bulundu. Avukat, itiraz dilekçesini bir üst mahkeme olan İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmek üzere İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdi. Ahmet Altan hakkında ölçülülük ilkesi gereği adli kontrol şartı uygulanarak tahliyesine karar verildiği anımsatılan dilekçede, "Gelinen aşamada tutuklama tedbirinden vazgeçilerek adli kontrol şartı uygulandığı, Altan'ın 38 aydır tutuklu kaldığı, yeni yasal düzenleme gereği temyiz sürecinin sanık lehine değişme yolundaki kuvvetlilik, Altan'ın tahliye edildikten 8 gün sonra evinde gözaltına alınmasına göre kaçma şüphesinden söz edilemeyeceği ve delillerin toplanmış olduğu" aktarıldı. Dilekçede, yerel mahkemenin verdiği hükümden sonra dosya üzerinde her türlü yetkinin Yargıtay ve istinaf mahkemelerinde olduğu kaydedildi. Bu nedenle, savcılığın itirazı üzerine İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinin 12 Ekim'de verdiği tutuklama kararının kaldırılması talep edildi.
TUTUKLANDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahliye kararına yapılan itirazı değerlendiren İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, Altan hakkında verdiği tutuklama kararını yüzüne okudu.
YAKALAMA KARARI GEREKÇESİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan'ın da aralarında bulunduğu 6 sanıkla ilgili verdiği hükümlere, Ahmet Altan yönünden itiraz etmişti. İtiraz, yasa gereği bir üst mahkeme olan İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılmıştı.
İtirazı değerlendiren mahkeme heyeti sanık Altan hakkında, "Kaçma şüphesi, suçunun yasada belirtilen katalog suçlardan olması, konumu, sıfatı, eylemlerindeki yoğunluk, aldığı ceza miktarı, tutuklu kaldığı süre, eylemlerinin uzun süreye yayılmış olmasını dikkate alarak adli kontrol tedbirlerinin, harici davranışları da gözetilerek amaca hizmet etmediği" gerekçeleriyle, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 98 ve 100. maddeleri kapsamında, tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti.