Adana’da villada öldürülmüş olarak bulunan avukat ve eşinin olayında katil zanlısı olarak tutuklanan oğulları Ali İhsan Pişkin’in öldürülen anne ve babası için sabah 155’i arayarak "evde iki kişi öldürülmüş, beni de öldürebilirler" dediği ortaya çıktı.
Edinilen bilgiye göre, 23 Ekim 2014 günü meydana gelen olayda merkez Çukurova ilçesine bağlı Kurttepe Mahallesi’ndeki villalarında sabaha karşı avukat 50 yaşındaki Yüksel 31 yerinden eşi Nilay Pişkin (48) ise 27 yerinden bıçaklanarak öldürülmüş halde oğulları 31 yaşındaki Ali İhsan Pişkin tarafından bulundu. Pişkin hemen olayı polise haber verdi. Olay yerine gelen polis yaptığı araştırmada evde dışarıdan girilmediğini belirleyerek önce oğul Pişkin’in ifadesine başvurdu. Ancak Pişkin çelişkili ifadeler verince gözaltına alındı.
"EVDE İKİ KİŞİYİ ÖLDÜRMÜŞLER BENİ DE ÖLDÜREBİLİRLER"
Polis olayı çözmek için Pişkin’in anne ve babasını görüp "155’i aradım" dediği noktadan başladı. Polis Pişkin’e 155’i arayıp neden annesi ve babasından bir yabancıymış gibi konuştuğunu sorunca Pişkin, "Gece uyanıp su içmek için mutfağa gittiğimde annem ve babamı yerde kanlar içinde gördüm ve o an bayılmışım. Kendime geldiğimde hemen 155’i arayıp evde iki kişi öldürülmüş beni de öldürebilirler korkuyorum dedim. Polis bana ’öldürülenler kim’ dedi. Ben de annem ve babam öldürülmüş dedim. Daha sonra annemi ve babamı kontrol ettim ikisi de ölmüştü. Üzerim, elim ve çoraplarım kan olduğu için yukarı çıkıp elimi yıkadım, üzerimi ve çoraplarımı değiştirip polisi beklemeye başladım. Bu arada sitenin güvenlik görevlisini de haber verdim o da geldi. Bir süre sonra da polis geldi" diye yanıt verdi.
"ANNEN VE BABAN AKŞAM ÖLDÜRÜLMÜŞ, DUYMADIN MI?"
Polisin Pişkin’e ’annen ve baban akşam öldürülmüş duymadın mı ya da dışarı çıktığında görmedin mi’ diye sorması üzerine Pişkin, "Evimiz 4 katlı, ben çoğu zaman yemeği bile yukarıdaki odamda yerim. Ben akşam saat 22.00 gibi evden çıktım. Çıkarken salondan geçtim ama bir şey görmedim. Tekrar saat 23.00 gibi eve geldiğimde demir kapı açıktı, kapı da hafif aralıktı içeri girip tekrar odama çıktım. Sonra yüksek sesle müzik dinledim. Gece de bir ses duymadım. Komşularımız da birşey duymamış. Sabaha karşı su içmeye kalktığımda olayı gördüm" diye cevap verdi.
SAAT 19.30’DA EVE GELEN ÜTÜCÜ KADINI İÇERİ ALMADI
Polis yaptığı araştırmada ailenin ütüsünü yapan kadının saat 19.20’de Nilay Pişkin’i iki kez aradığını, ancak Pişkin açmayınca eve geldiğini belirleyerek bu durumu Pişkin’e sorunca, "Evet akşam saat 19.30 gibi ütücü kadın geldi gömlekleri getirdi. Benden para istedi. Ben de gömlekleri alıp babamdan para istedim ama bozuk parası yokmuş, ütücü kadına bozuk para yok sonra vereyim dedim kadın gitti. Annemi gelmeden önce aradım ama annem telefonu bazen ikinci katta falan unutuyor ondan duymamış" yanıtını verdi. Ancak olay yerinde yapılan incelemede kadının telefonunun hemen cesedin yanı başında olduğu, ütücü kadının iki kez aradığının görüldüğü ve olay yerinde avukatın düşen cüzdanında ise bozuk para olduğu görüldü. Bundan da anlaşıldığı gibi cinayetin saat 19.20’den önce işlendiği belirlendi.
"POLİSE GİTTİĞİ YERİ YALAN SÖYLEDİ"
Zanlıya polis evden çıktıktan sonra nereye gittiğini sorduğunda, "Evden çıkıp otomobil ile Turgut Özal Bulvarı tarafına gidip bir unlu mamullerden 5 liralık yiyecek aldım. Sonra biraz daha gezip eve gelip açık olan kapıdan girerek odama geçtim" dedi. Ancak yapılan güvenlik kamerası incelemesinde zanlının Turgut Özal Bulvarı’na değil Seyhan Baraj Gölü tarafına gittiği ve burada Çatalan Köprüsü üzerine gelerek otomobili durdurup bagajından bir poşet alarak göle attığını belirledi. Buna rağmen zanlı o tarafa gitmediğini söyledi.
ADLİ TIP 24 SAATLİK KESİ DEDİ KABUL ETMEDİ
Zanlı elinde bulunan kesinin sorulması üzerine önce spor yaparken, daha sonra annesi ve babasını görünce kapıya çarptığını en son ise babasının yanında çalıştığını 3 gün önce bir paket geldiğini onu kesmek için uğraşırken elini de kestiğini söyledi. Polis bunun üzerine Adana Adli Tıp Birimi’nde uzman doktordan rapor aldı. Raporda doktor kesinin 24 saat içinde olduğunu tespit etti. Ancak zanlı adli tıp birimi raporunu kabul etmediğini kendisinin söylediğinin doğru olduğunu ileri sürdü.
"ELİNİ ÇAMAŞIR SUYU İLE DAKİKALARCA YIKADI"
Polis yaptığı mülakat sonrası cinayetin akşam yemek yerken mutfakta masada çıkan tartışmadan sonra meydana geldiğini, zanlının önce babasını bıçakladığını daha sonra ise şahit kalmaması için annesini de bıçaklayarak öldürdüğünü, daha sonra ise zanlının saat 22.00’ye kadar, kan olan eşofmanını ve çorabını kirli sepetine diğer kıyafetlerini ve olayda kullandığı bıçağı bir poşete koyduğunu, daha sonra lavaboda dakikalarca elini çamaşır suyu ile yıkadığını, sonrada otomobiline binerek malzemeleri göle attığını daha sonra eve gelip sabaha kadar cinayeti kendisinin işlemediğini kanıtlamak için plan yaptığını ve delilleri yok ettiğini sabaha karşıda polisi aradığını tahmin ediyor.
ZANLININ AİLESİ İKİYE BÖLÜNDÜ
Bu arada çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanan Pişkin’in ailesi de cinayeti işleyip işlemediği konusunda ikiye bölündü. Kardeşleri Pişkin’in annesi ve babasını öldürmeyeceğini, onun böyle vahşi bir cinayeti yapamayacağını düşünüyor. Ancak Pişkin’in iş çevresi ve diğer akrabaları da Pişkin’in babasının kurduğu iki işi batırdığı bu nedenle aralarında sorun olduğunu, özellikle babasıyla hiç anlaşamadığını bu nedenle babasını öldürmüş olabileceğini o sinirle şahit kalmaması için annesini de öldürmüş olabileceğini düşünüyor.