“Hazmettire hazmettire ilerleme”, Türkiye Cumhuriyetinin dönüştürülmesinde uygulanan yol ve yöntemin adıdır. Bu yöntem içinde Yeni Anayasa tartışmaları, Başkanlık sisteminin tartışılması, Büyükşehir Belediyesi Yasası gibi düzenlemeler neticesinde geldiğimiz nokta, BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın (daha yeni) 12.02.2014 tarihinde Diyarbakır’da yaptığı şu açıklamalarında açıkça görülmektedir:
“Seçimden sonra sadece fuar ya da kültür merkezi inşa etmeyeceğiz. Asıl inşa edilecek şey demokratik özerkliktir. Bu halk artık kendisini yönetme aşamasına geldi. Muhtarlar, mahalle meclisleri vs. Anadilimizde, lehçelerde Arapça, Ermenice, Süryanice hizmet alma noktasına geldi. Bunları yapmak için devleti bekleyemeyiz. Halkımızın ana dilinde eğitimi olacak, ders kitapları olacak. Devleti bekleme zorunda değiliz. AKP’nin insafını beklemek zorunda değiliz. İşte BDP’li belediyeler bunu hayata geçirecek.”
Apo itinin fotoğrafı bulunan seçim propagandasının mahkeme kararı ile bilboardlardan indirilmesine tepki olarak da; “Abdullah Öcalan sıradan bir mahkum değildir, bir halkın lideridir, önderidir. Bunu sizin bakanlarınız da söylüyor.”
Peki sevgili okurlarım, soruyorum ben bu cesareti bu densizlere kim verdi?
AKP 2023 manifestosu adı altında 63 maddelik sözde reformlar getirmeyi vaat etti. Bunlardan bazıları doğrudan PKK ve Kürt açılımı ile ilgilidir.
Bunlar;
- Ana dilde savunmanın sorun olmaktan çıkarılması. Daha önce de böyle bir sorun bulunmamaktaydı, Türkçe bilmeyene tercüman sağlanarak savunması alınıyordu.Demek ki sorun ana dilde savunma değil de Kürtçenin de yargılama dili olmasının sağlanmasıdır.
- Ana dilde kamu hizmetlerine erişim. Bu ikinci resmi dil kabul etmenin başka bir yoludur.
- Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik komisyonu kurulması ki bu komisyon bile vatandaşlarımız arasında bugüne kadar yapılmayan bölücülüğün, ayrımcılığın yapılması ve tescilidir.
- TBMM’den geçen Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda yapılan değişikliklerle Türkiye’yi federal bir yönetime dönüştürmenin en önemli adımı da atılmış oldu.
- 16.02.2004 tarihinde Alo Fatih’in programına konuk olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; başkanlık sisteminden bahsedince, “bunun uygulanabilmesi için eyalet sisteminin olması gerekmez mi?” sorusuna karşılık; “Ehh tabii o zaman ona uygun bir yapılanma olmalı. Başkanlık sistemi, eyalet sistemi olmadan üstü kaval, altı şişhane olur.” demiştir. Görüleceği üzere, eyalet sistemi getirilecek ki Başkan olunsun. Ama bu millet bu oyunu bozuyor.
- TBMM tarafından kabul edilen ve 08.02.2006 tarihinde yürürlüğe giren “Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun” hakkında BDP’li Ayla Akat Ata; “AKP’nin Kalkınma Ajansları adı altında ülkeyi 26 bölgeye ayırdığını, buraların eyalet olmasında bir sorun olmadığını sadece yetki devrinin yeterli olacağını” ifade etmiştir.
Görüleceği üzere AKP’nin 2023 manifestosu, İstiklal Savaşı ile aynı cephede birbirinin etnik kökenine bakmaksızın sırt sırta mücadele ederek ecdadımızın kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında parçalanarak sona erdirilmesinihedeflemektedir.
Elbet günü ve zamanı geldiğinde bu millet, hizmet edeni ve ihanet edeni birbirinden ayıracak, makamlarından nemalananlara hesabını “hazmettire hazmettire” soracaktır.