yaptığı yorum nedeniyle görev yeri Zonguldak Çaycuma'ya alındı!

Ilgaz Kadastro Müdürlüğü’nde şoför olarak çalışan Satılmış Keçe’nin Yeniçağ Gazetesi yazarı Altemur Kılıç’ın bir köşe yazısına yazdığı not yüzünden Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine sürgün gönderildiği iddia edildi.

Konuyla ilgili olarak Ilgaz Kaymakamlığı bahçesinde bir basın açıklaması yapan Türkiye Kamu-Sen Çankırı İl temsilcisi Metin Memiş ve sendikaya bağlı alt sendika temsilcileri ile üyeler, Satılmış Keçe'nin sürgün olayını protesto ettiler ve sürgün kararını kınayarak Keçe’nin eski görev yerine alınmasını istediler.

Metin Memiş yaptığı açıklamada yapılan haksızlığın ve beraberinde gelen zulmün karşısında durmak için burada olduklarını dile getirerek, "Kıyıma son demek ve haklarımızı gasp ettirmemek için buradayız. Ilgaz’da yetişen, yıllardır Ilgaz’a mesai mefhumu bilmeden görevini yerine getirerek hizmet eden Satılmış Keçe’ye sahip çıkmak için buradayız." dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu belirten Memiş konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Muz Cumhuriyeti değildir. Şimdi başta Hükümet ve onun Bayındırlık ve İskân Bakanı olmak üzere tüm bürokrasi ve siyasilere ve milletvekillerine Şehri Emin olanlara buradan sesleniyorum. Üyemiz Satılmış Keçe’nin Zonguldak / Çaycuma’ya sürgün sebebi nedir? Bu sürgünü yapılınca Ilgaz’ın hangi meselesi çözüldü? Yokluklar bitip zengin mi olduk? İşsizlik mi azaldı? Memurlar geçim derdinden mi kurtuldu? Bir baba artık çocuğunun cebine harçlık koyar mı oldu?”

SATILMIŞ KEÇE YOLSUZLUK MU YAPMIŞTIR?
Türk İmar-Sen Genel Başkanı Necati Alsancak ise açıklamasında sürgün edilen sendika üyesi Satılmış Keçe için yetkililere “Yolsuzluk mu yapmıştır? Rüşvet mi yemiştir? Arsızlık mı yapmıştır? İşinin ehli değil midir? Memuriyete yakışmayan tutum ve davranışları mı vardır?” sorularını sorarak sürgün kararının geri alınmasını istedi.

Alsancak şöyle devam etti: “Bu sürgünün bu kıyımın sebebi nedir? Eğer sebep gösteremiyor iseniz bu tayini derhal durdurun. Durdurmazsanız sürgün o zaman şunu gösterecektir: Tayin keyfidir, hiçbir gerekçesi, hiçbir hukuki dayanağı yoktur ve siyasidir. Türkiye Kamu-Sen olarak üyemizin sonuna kadar yanındayız. Yasal hakkımızı Mahkemeler yoluyla sonuna kadar arayacağımız bilinmelidir. Burada acaba birileri şehr-i eminler kendi siyasi düşüncesinden olmayana Ilgaz’da ve Çankırı’da yaşama hakkımı vermek istemiyorlar mı? Bir iktidar bir hükümet vatandaşlarına karşı baskı yapar, onların haklarını çiğner, onların yaşama haklarına saygı göstermezse zulüm yapmış olur. Bir iktidar vatandaşların ekmeğine el uzatır, işine, aşına engel olursa zulüm yapmış olur. Zulüm de asla payidar olmayacaktır. Bunu yapanlara şunu sormak lazım. “Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma” hadisini bilmiyorlar mı? Yoksa işlerine mi gelmiyor? Daha birkaç gün evvel başbakan “Evet+Hayır =Demokrasi demedi mi? Öyleyse bu tahammülsüzlük niye? Bu hukuksuzluğa katkı sağlayanlar -ki bunları biliyoruz, neticesine katlanacaktır.”

MERDİVENDE AÇIKLAMA BİLE SORUN YARATTI!
Açıklama öncesi Ilgaz Kaymakamlığı merdivenlerinde toplanan Türkiye Kamu-Senli'lere emniyet güçleri tepki verdiler. Kaymakam Cahit Çelik'in merdivende basın açıklaması yapılmamasını talebini sendika yetkililerine ileten polislerin bu talebi kabul görmeyince, Kaymakam Çelik aşağıya inerek sendika temsilcileriyle görüştü. Merdivenlerde basın açıklamasının yapılmaması konusunda kararlı olduğunu belirten Çelik'in bu tutumu sendika yöneticilerini ikna edince, açıklama kaymakamlık bahçesinde gerçekleştirildi.