Sedat Peker: Berat Bey'e sen beni düşman etmedin mi?
Hakkında "organize suç örgütü yöneticisi ve üyesi olmak" suçlamasıyla soruşturma başlatılan Sedat Peker, sosyal medya hesaplarından yeni bir video yayınladı.
Kavga büyüyor: "Uyuşturucunun beynini yok ettiği müptezel..."
Süleyman Soylu ile Sedat Peker arasındaki kavga büyüyor...
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, kendisine yönelik operasyonlar sonrası çektiği videoların dördüncüsünde "Koruma polisimi sen vermedin mi Süleyman Soylu; temiz Süleyman'ın istifa olayı var ya, bir gün önce robot hesaplardan tweetler hazırlandı" diye konuştu. Peker konuşmasında, “Allah mısınız siz? Pelikancısı, Ağarcısı, Süleymancısı… Nedir ulan? Sarmışsınız Tayyip abinin çevresini, dünyayla bağlantısını kesmişsiniz. ‘Ülke böyle büyüyor ülke şöyle büyüyor’, insanlar intihar ediyor. Sen bakan değil misin? Onlarla ilgilensene. Senin görevin gazeteciye, parti başkanına, ona buna… Eşkiya mısın sen? Millet kuru soğana muhtaç oldu” ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bir açıklama yaparak, “Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum. Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği...” dedi ve “Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği müptezel operasyon elemanına sesleniyorum” ifadelerini kullandı.
Yayınladığı videoların ardından, İçişleri Bakanlığı'nın "İftira ve ithamları, güvenlik güçlerimiz ve devletimiz üzerine yeni bir organize suç faaliyeti olarak değerlendirilmektedir" açıklamasında bulunduğu Sedat Peker, "Her şeyi anlatacağım" dediği serisinin dördüncü videosunu yayımladı.
Peker, yayımladığı videoda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında birtakım iddialarda bulunarak, "Süleyman Soylu, sen 'Sedat Peker'e dosya hazırlıyorlar, tehlikeli bir durum olursa haber vereceğim' demedin mi; koruma polisimi sen vermedin mi? Temiz Süleyman'ın istifa olayı var ya, bir gün önce robot hesaplardan tweetler hazırlandı!" dedi.
ADVERTISEMENT
Sedat Peker, "Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, temiz Süleyman, aslan Süleyman... Benimle ilgili bir tweet atmış ‘Pislik, mafya’ demiş. Ondan önce ‘Suç örgütü’ demişti. Bugün size temiz Süleyman'ı anlatacağım" sözlerinin ardından şu iddialarda bulundu:
"Bizim temiz Süleyman var, Sayın İçişleri Bakanımız. Bir arkadaş aradı dedi ki, 'Süleyman Bey'in üzerine çok geliyorlar, bir şeyler söyleyecek, arkadaş kusura bakmasın.' Bizim temiz Süleyman bir tweet attı, 'Suç örgütü liderini takipteyiz' tamam. Millet buna biraz daha saldırınca ertesi gün 'Pislik, mafya lideri' dedi. Şimdi namusluca konuşacağız. İnsanın yalan söyleyip söylemediği her şeyinden belli oluyor. Ben zaten delilleriyle anlatacağım.
"BERAT BEY'E SEN BENİ DÜŞMAN ETMEDİN Mİ"
Namus sahibiysen konuş ya, Berat Bey'e sen beni düşman etmedin mi? Akrabam Reşat Hacıfazlıoğlu, senin bütün organizasyonlarını yapan. Ya sen değil miydin DYP'nin başına ulaşmak için, seni kongrelere almıyorlardı, yanında kim var bakın, benim arkadaşlarım, akrabalarım. Onlar senin yanında değil miydi? Benim akrabam gelip 'Reis'in kulağına bir şeyler geliyor, İstanbul'da sorunlar var' dediğinde, 'İstanbul'u ben yönetmiyorum, Berat yönetiyor' dedin mi, demedin mi? 'O yaptırıyor her şeyi' dedin mi demedin mi? 'Sedat Peker'in akrabası, bir cenazedeyiz, telefon sinyalleri var, cenazede görüştük', sen demedin mi 'Sedat Peker'e dosya hazırlıyorlar. Ben tehlikeli bir durum olursa haber vereceğim' demedin mi? Senin bu dünyada hep yıldızın parlak olacak."
“KORUMA POLİSİMİ SEN VERMEDİN Mİ?”
"Hadi Özışık, şerefli adam. Ben yurtdışına çıkmışım artık, sen diyorsun ya 'İş adamı olduğunu söyleyip sonra suç faaliyetleri olduğunu tespit ettik.' Ben ne zaman çıktım, bir buçuk sene oldu. Dosya ne zaman hazırlanıyor, üç senedir. Bu dediğim olay ne zaman oldu, taş çatlasın 5 ay. Sen demedin mi ona 'Ben severim' diye.
O sana şöyle dedi, 'Bu Sedat Peker'le ilgili çok şey konuşuluyor, bunlar bir şeyler yapıyor olabilirler.' Sen 'Ben onu severim' demedin mi? Bu kadar kısa sürede ne değişti? Benim koruma polisimi sen vermedin mi? Sen uzatmadın mı ondan sonraki sene de?
'Bizi temiz Süleyman'ın istifa olayı var ya. Bir gün evvel robot hesaplardan tweetler hazırladı, o bir milyon 300 bin tweet var ya. Sen de biliyorsun, benim kardeşim gibi o çocukların hepsi, benim destek olduğun haber portalları da sana destek oldular."
"BARIŞ AKADEMİSYENLERİ'NE HAYVANLIK YAPTIK,
O DOSTLARDAN ÖZÜR DİLERİM"
"Bir önceki videomda Barış Akademisyenleri ile ilgili, içlerinden 'Biz bu yazıya teröre destek olmak amacıyla imza atmadık' diyen olursa onlardan özür dileyeceğim dedim. Kötü bir hayvanlık yaptık. O dostlardan özür dilerim."
"KURTARICILIK GİBİ BİR MESELEM YOK,
KENDİ MESELEM VAR"
"Bazı arkadaşlar birkaç soru sormuşlardı. 'Madem bunları biliyordun, neden daha önce anlatmadın?' diyorlar. Ben size Mesih olduğumu mu söyledim? Benim kendi meselem var. Kurtarıcılık gibi bir meselem yok. Bana diyorlar ki, 'Pazarlık yapmak için bunları söylüyor.' Bence siz analistliği bırakın."
SİLİVRİ EMNİYET MÜDÜRÜ HAKAN ÇALIŞKAN'IN İNTİHARI
"Silivri Emniyet müdürü temiz, genç bir arkadaş. Emniyet Müdürü arkadaşları onun neden intihar ettiğini biliyorlar, neden söylemiyorlar? Temiz Süleyman'a da soracağız bunu. Söylemediler çünkü söyleseler inanmayacaklardı, cezaevine atacaklardı, en iyi ihtimalle sürgüne yollayacaklardı. Demek şartlar uygun olmayabiliyor. Benim meselem şeref, namus meselesi."
“SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERLİĞİNDEN BİR KERE SABIKAM VAR”
Bayrampaşa Cezaevi'nde sol görüşlülerin koğuşunda Küba Devrimi'nin liderlerinden Che Guevera'yı anlattığını belirtirken "Savaşçılar namuslu adam olurlar. O adamı öldürdüler, onsan sonra da adını yazdıkları tişörtlerden falan her sene 8-10 milyar dolar kazandılar. Kapitalizm işte böyle bir şey. Ulan çakma solcular sizin namusunuz nerede" diyen Peker, şöyle devam etti:
"Ulan siz benim anama küfrettiniz. Akademisyenlerle ilgili söylediklerimin üstünü kapatıp altını verip, genç çocukları tahrik edip bana küfür ettirdiniz, kızlarıma küfür ettiniz. Ulan sahte olduğunu herkesin bildiği raporu yayınlayıp 'eşcinsellikten askere gitmemiş' dediniz. Ulan bedelli raporum orada. Çakmasınız oğlum siz, çakma. Ulan ben solcu babanın elinde büyüdüm. Annem cami hocasının kızı, radikal sünni, babam öyle değil. Ulan ben böyle bir evde büyüdüm. Babam orjinal solcuydu, ama çok okuyordu. Ben çocukken sol kitapların içinde büyüdüm. Solcuların roman serisi olan Pardayanlar var, ben onu okuduğumda 12 yaşındaydım.”
BAKAN SOYLU’DAN YANIT: MÜPTEZEL
Bu sözlerin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bir açıklama yaparak, “Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum. Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği...” dedi ve “Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği müptezel operasyon elemanına sesleniyorum” ifadelerini kullandı. Soylu, Peker'in iddialarına, "Hayatının bir noktasında benimle temasın var ve bu ispatlanırsa Aziz milletimizin gözü önünde idam dahil her türlü cezaya, aşağılanmaya razıyım" diyerek yanıt verdi.
AĞAR'A İLK YANIT: ESKİ TÜRKİYE DEĞİL
Bakan Soylu, Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk'e açıklamalarda bulunan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'a da ilk kez yanıt verdi. Soylu, "not" ifadesiyle paylaştığı bölümde şu ifadeleri kullandı:
"Bu süreçte 'belki dil sürçmesidir' diye hala tekzibini beklediğim cümle. Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir. İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil."
İşte Bakan Soylu’nun o açıklamaları:
ÖZTÜRK'Ü DE HEDEF ALDI
Bakan Soylu'nun, Ağar'la röportaj yapan Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk'ü de "saygısız gazeteci" ifadeleriyle hedef alması dikkat çekti. 2020 Haziran ayında Trabzon'da AK Partili vekilin eşinin kamudaki hızlı yükselişini iddialarını gündeme getiren Saygı Öztürk'e "Namussuz" diyerek hakaret eden Soylu, 20 Eylül 2020'de de sel felaketinin ardından Giresun'daki bürokrat atamalarını eleştiren Saygı Öztürk için "Bundan sonra Bakanlığımızın alacağı tüm kararları da onayınızı almak için gazetenizdeki adresinize göndereceğiz" ifadelerini kullanmıştı.
Soylu'nun "Namuzsuz" diyerek tepki gösterdiği gazeteci Saygı Öztürk, 19 Haziran 2020'de katıldığı canlı yayında "Ülkem adına üzülüyorum. Her şeyimiz açık her şeyimiz şeffaf. Çok üzüldüm" diyerek gözyaşlarını tutamamıştı.