Reyhanlı'da son durum
5 kişinin kimliği DNA testiyle belirlenecek.
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde cumartesi günü yaşanan patlamaların ardından dün 4 ceset daha bulundu. Patlamada ölenlerin sayısı 50’ye yükseldi. Yakınları kayıp olan 6 kişi polise başvurdu, kimlikleri tespit edilemeyen 5 kişinin cesedi DNA testi için Adana Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi.
Reyhanlı’da ilçe merkezinde 7 kamu binası, 735 işyeri, 120 konut ve 63 taşıtın zarar gördüğü bölgede enkaz kaldırma çalışması gece boyunca sürdü. Sabah saatlerinden itibaren patlamaların yaşandığı cadde, yaya ve taşıt trafiğine açıldı. Öğrenciler de sabah okul yolunu tuttu. Güvenlik güçleri enkazlardan beton parçaları düşme ihtimaline karşı vatandaşları uyardı.
Reyhanlı esnafı, dün ilk kez zarar gören işyerlerine gelip, kendi imkanlarıyla temizlik yapmaya başladı. İşyerlerinin harap halini gören esnaf tepki gösterdi. Atatürk Caddesi üzerinde olay yerinde inceleme yapan ekipler de çalışmalarını tamamladı. Ancak belediye binasının olduğu bölümde bir kadın çantası bulunduğu iddiaları üzerine ekipler yeniden arama çalışması başlattı. Çantanın kayıp olduğu iddia edilen 25 yaşındaki Ayşegül Kıray’a ait olduğu öne sürüldü.
3 ceset bulundu
Çalışmalar sürerken ikinci patlamanın olduğu PTT binası enkazında 09.00 sıralarında bir kişinin cesedine ulaşıldı. Enkaz altından çıkarılan kişinin cenazesi Reyhanlı Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Ekiplerin çevrede ve enkaz altında kayıp kişilerin olabileceği ihtimali üzerine yaptığı çalışmada, PTT binası yakınındaki kanalizasyon çukurunda da iki ceset belirlendi. Ekipler, rögar kapağını açarak yaptıkları çalışmayla cesetleri güçlükle çıkardı. Başka bir enkaz altında bulunan cesedin de 32 yaşındaki Mehmet Ali Diken’e ait olduğu saptandı. Diken’in Reyhanlı Devlet Hastanesi morgundaki cenazesi yakınları tarafından teslim alınarak, evinin önüne getirildi. Diken’in ölümüyle birlikte, patlamalarda ölenlerin sayısı 50’ye yükseldi. Emniyete altı kişinin kayıp olduğu yönünde başvuru yapıldığı belirtilirken PTT önündeki bir iş yerinde olduğu ileri sürülen 23 yaşındaki Mustafa Kaya’ya da ulaşılamadığı belirtildi.
DNA testi yapılacak
Patlamalarda hayatını kaybeden 46 kişi arasında yer alan yedi kişinin de kimlik tespitinin yapılamadığı öğrenildi. Ölen yedi kişinin kimliğinin belirlenmesi için cesetler Adana Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Kayıp başvurusu yapan ailelerden alınan kan örnekleri ile cesetlerden alınan DNA örnekleri üzerinde yapılacak araştırma ile kimliklerin saptanması bekleniyor.
Muhalifler mi?
Saldırının baş şüphelisi olarak gösterilen Mihraç Ural’ın internette yer alan açıklamalarında, “Reyhanlı’yı katleden el, Şam’ı da Halep’i de katleden elin kendisidir” diyerek Suriye’de Devlet Başkanı Esad’a karşı savaşan muhalifleri işaret ettiği öne sürüldü. THKP-C Acilciler örgütünün başında bulunduğu belirtilen Ural’ın 12 Eylül’ün ardından Suriye’ye kaçarak Lazkiye’ye yerleştiği, Esad yanlısı “Mukaveme Suriye” adlı milis grubu ismiyle de Lazkiye dağlarında Özgür Suriye Ordusu ile savaştığı belirtiliyor. Hafız Esad’ın akrabası olan bir kadınla evli olan Ural’ın Türkiye sınırına 10 kilometre mesafedeki Kesep bölgesinde yürütülen operasyonlara liderlik yaptığı da biliniyor. Acilciler özellikle Hatay’da Esad yanlısı gösteriler düzenlemekle de suçlanıyor. Kendilerini “Suriye Devrim Platformu” olarak adlandıran bir grup dün Mihraç Ural hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Suriye tepkisi
İçişleri Bakanı Güler, Suriye’nin saldırıyı üstlenmediğinin anımsatılması üzerine şu açıklamayı yaptı:
“Bizim tespitlerimiz o yönde değildir. Geçmişte de bazı örgütler bu iş niye yalanlanmadı diye serzenişte bulunmuşlardı. Ama o serzenişler yerini bulmuş. Biz belgelerle bilgilerle kendilerine en kısa zamanda tespitlerimizi bildirdiğimiz zaman isterlerse onlara şimdi kod adlarıyla beraber o şeyleri veririm. Ama biz soruşturma sonuçlanıncaya kadar gizliliği sürdüreceğiz. Cilvegözü’nde de benzeri ifadeler vardı. Bunlar insani değildir. İslami de değildir. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücünü test etmeye çalışanlar. Bunun altında kalacaklardır. Şu anda El Kaide bağlantısı yoktur. Bu işi Suriye’den de planlayan ve yürütenler vardır ama Türkiye’den bu işi yürütenlerin yardım yataklık yapanların asli ve fail olanların bir çoğu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.”
Bayrak tepkisi
İkinci patlamanın meydana geldiği PTT binası yakınında bir esnaf işyerindeki enkaz arasında bir bölümü yanmış Türk bayrağını çıkarıp, meslektaşlarına ve gazetecilere gösterdi. Çevredeki diğer işyeri sahipleri de öfkeli esnafın çevresinde bir araya geldi. Terörü lanetleyip, hükümet aleyhine sloganlar atan yaklaşık 150 esnaf, ikinci patlamanın meydana geldiği yerden 600 metre kadar yürüyüp, ilk patlamanın meydana geldiği Belediye binası önüne geldi. Esnafın protesto yürüyüşünü güvenlik güçleri uzaktan takip etti. Belediye binası önünde de tepkilerini sürdüren işyeri sahipleri, şiddetli yağmur yağmaya başlayınca bir süre sonra dağılıp, dükkanlarına döndü. Hasar gören binalarda temizlik çalışması gün boyu sürdü. Çevre illerden camcı esnafı Reyhanlı’ya gelerek, kırılan camların yerine yenilerini taktı.
Kapıdan giriş yok
İçişleri Bakanı Muammer Güler önceki gece Reyhanlı Kaymakamlığı’nda Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ve Hatay Valisi Celalettin Lekesiz ile birlikte düzenlediği basın toplantısında bombaların Türkiye’ye kaçak yollarla sokularak araçlara yapılan özel zulalar içinde ilçe merkezine getirildiğini söyledi.
Güler, araçların Yayladağı Sınır Kapısından Türkiye’ye sokulup sokulmadığı konusunda sorulan soru üzerine, “Malzemelerin kaçak yollardan Hatay’a sokulduğunu araçların buradan alınarak belli kişiler adına tescil yapıldığını ve belli bazı işyerlerinde, atölyelerde özel bölmeler yapılarak bomba yüklendiğini ve bir de malesef bu işe yardım yataklık yapan kişilerle o depolardan çıkarılarak olay yerine getirilip kısa süre içerisinde patlatıldıklarını tespit ettik.
Civardaki bütün kameralar inceleniyor. Bu konuda onlarda geriye dönük incelenecek. Ama biraz önce ifade ettiğim gibi kapıdan herhangi bir giriş söz konusu değildir” diye konuştu. Güler, patlayıcıyla ilgili olarak “Çok büyük bir patlayıcının olduğu muhtemeldir. Bu konuda başka tespitlerimiz de var. Uzaktan kumandalı ve belli zamana göre ayarlı ama uzaktan kumandalı olduğu şu anda görülüyor” dedi. (milliyet.com.tr)
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.