Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Gazetesi websitesinde kamera önünde eşi Yar.Doç.Dr. Mehmet Rıza Gezen hakkında öğrencileri taciz ettiği, Rektör Sedat Laçiner’i zıpkınla öldüreceğini açıklayan Fatma Ayça Gezen, Rektör Sedat Laçiner tarafından kandırıldığını belirterek Laçiner hakkında Çanakkale Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu.

Yaşadıklarını tek tek anlatan ve kandırıldığını belirten Fatma Ayça Gezen, eşi Yrd.Doç.Dr. Mehmet Rıza Gezen’in büyük bir komploya uğradığını, kendisinin ve annesinin de bu komploya alet edildiğini ifade etti.
 
Yrd.Doç.Dr. Mehmet Rıza Gezen’in eşi Fatma Ayça Gezen, 6 Mart 2015 tarihinde Çanakkale Cumhuriyet Savcılığına verdiği ek dilekçesinde şu ifadeleri kullandı;
 
EŞİM İLE AİLEVİ SORUNLARIMIZ VARDI
“Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmakta olan eşim Yrd. Doç. Dr. Mehmet Rıza GEZEN ile ilgili, gerek Rektörlük Makamına iletilen altında imzamın olduğu dilekçe, gerekse yapılan video kayıt ve video kaydın internet ile ülke geneline yayılması hakkında aşağıdaki ifadelerimin savcılık kayıtlarına geçmesini istiyorum. Eşim ile ailevi sorunlar yaşadığımız için, eşim evden ayrılmıştı. Ben de eşim ile irtibat sağlamak amacıyla, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Sekreteri İrfan bey ile bir kez telefon görüşmesi yapmış ve telefon numaramı bırakmıştım.”
 
LAÇİNER BENİ REKTÖRLÜĞE DAVET ETTİ
“Aradan birkaç gün geçtikten sonra 13.02.2015 tarihinde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlük Özel kaleminden bir hanım 0 544 ….. … … nolu telefonumdan (anneme ait olup benim kullandığım) beni aradı ve Prof. Dr. Sedat Laçiner’in benimle görüşmek istediğini söyledi ve telefona bağladı. Rektör, bana eşimin daha önceki öğrencilerine taciz olayı ve evli olduğu öğrencisi hakkında görüşmek istediğini söyledi ve beni Rektörlüğe davet etti. Pazartesi ben seni adliyeden aldırırım dedi.

LAÇİNER ÜNİVERSİTE ARACIYLA BENİ VE ANNEMİ ALDIRDI
Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner, 16 Şubat 2015 tarihinde beni tekrar telefonla arayarak, çalıştığım Adliye binasına Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi yazılı bir araç gönderdi (Adliye dış cephesindeki kameralardaki kayıtlarda mevcuttur). Annem ve ben Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi yazılı araca binerek Rektörlük binasına gittik. Bu görüntüler de rektörlük binasının kamera kayıtlarında mevcuttur.

BU KONUYLA LGİLİ KAMERA KAYDI YAPALIM DEDİ
Odasında rektör bey ile birlikte rektör yardımcısı olduğunu bildiğim Şükriye isminde bir hanım da vardı. Bu hanımı, rektörlük seçim haberlerini izlerken, rektörün yanında otururken de gördüm (İnternetten de kendisini tanıdım. Belge olarak sunuyorum). Rektör bana, taciz olayları ile ilgili bilgim olup olmadığını sordu. Bir de zıpkınlama olayını ve daha önce evli olduğu öğrencisini sordu. Aile içinde bu konuları daha önce eşimle konuştuğumuz için, bu olaylardan bilgim olduğunu söyledim. Bu konuyla ilgili video kaydı yapalım dedi. Ben de eşime kızgın olduğum için ve sağlıklı düşünemediğim için o anda kabul ettim.

BİRÇOK İDDİAYI ONLARIN YÖNLENDİRMESİ İLE ANLATTIM
Rektörlük binası içerisinde rektörün odasının tam karşısında önceden hazırlanmış içinde bir kamera bulunan odaya annem ile birlikte beni götürdüler. Video kayıt yaptırmayı daha önceden planladığı da aşikardır. Kamerayı çeken erkek (iri yarı saçları dökük ve büyük göbekli, internetten araştırdığımda Öğr. Gör. Murat Bulut olduğunu öğrendim. Bu belgeyi de ekte veriyorum.), bana soru sorup, yönlendirerek cevaplamamı sağladı. Daha önce hiç kameraya çıkmadığımdan olacak ki, o heyecan içerisinde, birçok iddiayı onların yönlendirdiği gibi anlattım. Ancak soru sorulduğu belli olmasın diye kamera kayıtlarından soruların silindiği ve montajlandığını gördüm.

REKTÖR, REKTÖR YARDIMCISI, BAŞHEKİM, ÖĞRETİM GÖREVLİSİ
Sonra annemi de kamera karşısına çıkardılar. Annem kayıt yaparken ben daha önceden hazırlanan kameranın bulunduğu çekim odasından çıktım. Çünkü beni rektör çağırmıştı. Rektörün odasında başhekim olduğunu söylediği kişi de vardı. Rektör Başhekimle beni tanıştırdı. İnternetten araştırdığımda Başhekimin Prof. Dr. Murat Coşar olduğunu öğrendim (bu konu ile ilgili belge sunuyorum). Rektör ben kayıttayken daha önce kendi bilgisayarından hazırlayıp yazdığı ve benim yanımda yazıcısından çıkarttığı dilekçeyi bana uzattı. Ben de okumadan aceleyle imzaladım. Dilekçenin üst tarafındaki tarihi de rektör yardımcısı Şükriye Hanım attı.

BANA PSİKİYATRİDEN 1 AYLIK RAPOR ALDILAR
Annemin kaydı bitince, hemen rapor almak için, aynı otobüsle Tıp Fakültesi Hastanesine giderek, hasta olmamama rağmen psikiyatri kliniğinden bana 1 aylık rapor aldılar. Raporun hangi doktor tarafından verildiği iş yerime verdiğim raporda mevcuttur. Rapor aldıktan sonra, aynı araçla beni ve annemi adliyeye bıraktılar.

ÖNCEDEN HAZIRLANAN DİLEKÇEYE İMZA ATTIRILDIM
Rektörlüğe verilen dilekçede yer alan hiçbir ifade bana ait değildir. Rektör tarafından önceden hazırlanan bu dilekçeye aceleyle imza attırıldım ve hastaneye rapor almaya gönderildim. Basında yazılı olarak çıkan ifadeler de, rektörün bizzat şahsi bilgisayarından yanımda yazıcısından çıkarttığı, kendisinin hazırladığı ve basın yoluyla dağıttığı ifadeler olup, bu yazılı iddialarda, genelde video kaydındaki ifadelerime yer verilmemiştir.

REKTÖR BİZE BİLET ALIP ADANA’YA KAÇIRTTI
Kamera kayıtlarındaki ifadeler de kameraman tarafından yönlendirilerek söylenmiş sözlerdir. Kamera kayıtlarını hiçbir şekilde ben almadım. Basına da ben sızdırmadım. Ben kamera kayıtlarının basına dağıtılabileceğini hiç düşünmedim ve aklıma da gelmedi. Hatta kameraman bana “evliliğiniz süresince size bir cinsel şiddette bulundu mu diye bile sordu”.

Ertesi gün olay basına yansıyınca, Rektör annemle benim uçak biletlerimizi aldırdı ve Adana’ya kaçırttı. Uçak biletinde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi yazılıdır (18.02.2015 tarihli Ankara aktarmalı Anadolu jet 10:20 uçağı). Bu biletlerle ilgili Fatma Ayça Gezen ve annem Zeynep Özcan adına alınmış uçak biletlerini de belgede sundum.

İnternet haberlerinde çıkan yazılardaki son paragraf da bana ait değildir. “YÖK Kamu Görevinden Çıkartmıştı” paragrafı da Üniversite tarafından eklenmiştir. Bu tür bilgileri (resmi evrakların sayısı vb) benim bilmem zaten olanaksızdır.

YÖK’ÜN KARARLARINI KASTEN UYGULAMADILAR
Eşim, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğünün teklifi ile YÖK tarafından ard arda 2 kez, toplamda 13 ay üniversiteden atılmıştı. Birinci cezası ile ilgili mahkemeyi esastan kazandı. Çanakkale İdare Mahkemesi, Disiplin Yönetmeliğinin 5/ı maddesine göre cezalandırılmasına karar kıldı. Bu maddeye göre de uyarma cezası verilmesi gerekmektedir. İkinci ceza (zıpkınla rektörü vurmaktan tehdit) ile ilgili Mahkemede ise, Çanakkale İdare Mahkemesi, kararı hukuka aykırı bularak, Yürütmeyi Durdurma kararı verdi. YÖK’ün itiraz ettiği Edirne Bölge İdare Mahkemesi de YÖK’ün itirazını red etti. Hatta rektöre mahkeme kararlarını kasten uygulamıyor, beni süresi içerisinde göreve başlatmıyor, diye kızarak, savcılığa ve YÖK’e de şikâyet ettiğini biliyorum.

3,5 AYLIK EVLİYİZ BİRŞEYE ŞAHİT OLMAM MÜMKÜN DEĞİL
Eşim ile yaklaşık 3.5 aylık bir evliliğimiz oldu. 19.10.2014 tarihinde evlendik. Eşim 17.01.2014 tarihinden itibaren üniversiteden uzaklaştırılmıştı. Yaklaşık 1.5 yıldır derslere girmeyen ve üniversiteden ayrı olan eşimin, hiçbir öğrencisine cinsel tacizde bulunması söz konusu olmadığı gibi, ben böyle bir olaya da şahit olmadım. Eşimle aile içi konuşmalarımızda, neden seni üniversiteden attılar diye bir kaç kez sormuştum. O da öğrencilerin Anatomi dersinden kaldıkları için, benden intikam almak maksadıyla dilekçe verdiklerini, bir iki öğrencisine prenses diye takıldığı, bir öğrencinin de şikâyet dilekçesinin en son paragrafında, “laboratuarda omzuma elle temas etti” diye yazmasıyla, hakkımda açılan, planlanmış bir soruşturmada, öğrencilerini taciz ediyor suçlamalarının yapıldığından bahsetmişti. Ben de video kayıtta bunlardan bahsetmek istemiştim.

ZIPKIN OLAYINDA YALANCI ŞAHİT BULMUŞLAR
Zıpkın olayında ise, bildiğim kadarıyla rektör eşime kumpas kurmuş ve hukuk müşavirine dilekçe verdirtmiş. Bir de yalancı şahit bulmuşlar. Ama eşimin zıpkınla ilgili ceza mahkemesinden beraat ettiğini biliyorum. Bu olaylara ne şahit oldum, ne de gördüm. Eşim ile bu konular hakkında sadece bir kaç kez konuştuk. Kendisi zıpkınla balık avı sporcusudur. Balık yemeyi sevdiği için de, sık sık balık vurmak için zıpkınla dalış yapar. Bunu da tüm çevresi bilir zaten.

Eşimin ikinci eşi öğrencisiydi ama evli olduğu öğrencisinin o tarihte (2010) 26 yaşlarında olduğunu biliyorum. Eşimin öğrencisiyle evlenmesi konusunda, ne savcılıkta ne de üniversite yönetimine verilen bir şikâyet dilekçesi bulunmamaktadır.

Yine bildiğim kadarıyla ilk eşinden boşanmak için, 2008 yılında boşanma davası açmıştı. Ama hâkim boşanma isteğini red ettiği için de ilk eşinden 2008 yılından beri ayrı yaşadığını biliyorum. Sonra ilk eşinin kendisine açtığı boşanma davası sonucu, 2011 yılı başlarında resmen boşandıklarını da bilmekteyim.

KIZGIN VE PSİKOLOJİM BOZUKTU
Adana’ya ailemin yanına gidince, aile çevrem yaptıklarımın doğru olmadığını bana söylediler. Ben de, biraz da eşime olan kızgınlığımdan kaynaklanan ve psikolojimin de bozuk olmasıyla, vermiş olduğum bu kayıtların internet sitelerinde haber yapılmasından duyduğum rahatsızlık nedeniyle, kendimi yukarıdaki bu açıklamaları yapmak zorunluluğunda hissettim. Heyecandan da olsa gerek, eşime kızgınlığımdan ve psikolojimin bozuk olmasından dolayı, video kayıtta ne söylediğimi bile tam olarak hatırlayamıyorum.

LAÇİNER BENİM DUYGULARIMI VE ÇARESİZLİĞİMİ KULLANDI
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Sedat Laçiner’in benim duygularımı ve çaresizliğimi kullanıp, rektörlük seçimleri öncesi eşime kumpas kurmak için beni üniversiteye davet ettiğini düşünmekteyim. Yine eşimin rektör Sedat Laçiner’i kast ederek, “Paralel yapı örgütünün en iyi çöreklendiği üniversite ÇOMÜ” başlıklı basın açıklaması da (Aynalı Pazar Gazetesi), rektörün eşime kumpas kurmasının nedenlerini ortaya dökmektedir. Aslında olay tamamen siyasi olup, basın yoluyla algı yanıltması yapılmıştır. Ortada tacizle ilgili şikâyet bulunmamaktadır.

REKTÖR SEÇİLİRSEM MEHMET RIZA GEZEN’İ ÇOMÜ’DEN ATACAĞIM
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Sedat Laçiner 04.03.2015 tarihinde saat 17.30 civarlarında beni tekrar telefonla aradı. Rektör seçilirsem Mehmet Rıza Gezen’i üniversiteden atacağını da söyledi. Kendisinin Çanakkale’de olmadığını ama gelince mutlaka görüşmek istediğini belirtti. 06.03.2015 tarihinde saat 12.42 civarında ÇOMÜ rektörlük özel kalemi Sevim Hanım tekrar arayarak, önümüzdeki hafta içi rektör beyin benimle görüşmek istediğini söyledi."
 
Bilgilerinize arz ederim. Saygılarımla. 06.03.2015
Fatma Ayça Gezen