Prof. Kadıoğlu'ndan ‘dolusavar’ tepkisi: Dünya bize gülüyor
Türkiye'de yaygınlaşmaya başlayan 'dolusavar' cihazıyla ilgili eleştirilerde bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, "Şu an dünya bize gülüyor, alay konusu oluyoruz" dedi.
TÜRKİYE'de 2018 yılında ilk kez Van’da dolu önlemi olarak üretilen ‘dolusavar’ gün geçtikçe il il yaygınlaşıyor. Üreticiler, makinanın yaklaşık 10 kilometrelik mesafede yukarı püskürttüğü gazla birlikte, çıkan sesle de dolunun yere yağmur olarak düştüğünü ifade ediyor. Anadolu’da bir çok belediye de dolusavar için sipariş verdiğini açıklıyor.
Ancak İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı, Afet Yönetimi Enstitüsü ve İklim Değişikliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, 'dolusavar' adlı cihazın bilim ve akıl dışı bir mucize arayışı olduğunu belirterek, dolu önlemi olarak tarım sigortası yaptırılması, bahçelere de dolu ağı kurulmasını önerdi.
"TAMAMEN UMUT TACİRLİĞİ"
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, "Dolusavar işi Bulgaristan’da yapılıyor ama, meteorolojinin, bilimin en ileri olduğu ülke Amerika. Gelişmiş ülkelerde 'dolu savar' diye bir şey yok. Dolusavar fotoğraflardan göreceğiniz gibi, uzun boru gibi bir şey. Yağışlı havalarda kamyon lastiğinin patlaması gibi ses çıkarıyor. Bu ses güya 10 kilometre ötede, bulutun içindeki dolu tanelerini küçültüyor.
Etilen gazı olduğu söyleniyor. Makine 10 kilometreden doluyu görüyor, etilen gazı ile de dolu yağmura çevriliyormuş. Düşünebiliyor musunuz? Buradan oraya etilen gazı gönderiyorsunuz, o gaz havada dağılmadan nasıl gidecek? Tamamen umut tacirliği. Ben bir atmosfer bilimcisi ve bu konuda Amerika’da doktora yapmış, Türkiye’de uzun yıllar bulut yağış fiziği dersi vermiş biri olarak, uzaktaki borudan çıkan 'çuf çuf' seslerinin ya da iddia edilen gazın böyle bir şey yapması mümkün değil. Doluyu nasıl engellediğinin hiçbir anlamı yok.
Diğer yandan; 'Efendim bu makina olmasaydı bu dolu daha büyük yağacaktı' deniyor. Yalanların sonu yok! Bulutun içerisindeki gök gürültüsü doluyu engelleyemiyor ama, 5-10 kilometredeki araba lastiği patlama sesi mi doluyu engelliyor? Bunu bazen araba fabrikaları da alıp koyuyor. Bunu imaj için kullanıyorlar 'Bakın bizde dolu önleme makinası var, bizim arabalarımızda dolu hasarı olmaz' diyorlar. Ama onların da arabalarında hasarlar oluyor, burada bir algı oyunu var.
Gerçekten bu teknoloji çalışsaydı, Amerika ve Avrupa’da hiçbir bahçeyi dolu vurmazdı, zarar görmezdi" diye konuştu.
"BAKANLIĞI İKNA ETMİŞLER, ONLAR DA BUNU KURDURUYORLAR, AKIL DIŞI BİZE YAKIŞMIYOR"
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, dolusavarların giderek yaygınlaştığını da belirterek, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Akıldışı, mucizevi arayışlardayız. Dolu makinasını Van’da bir İranlı üretip satıyor. Bunun maliyeti, 'doluyu önledim' diye sanıp başka önlem almadığınız zaman oluyor. Mesela dolu önleme ağları var. İnsanlar onları yapmıyor, bunu koyunca doluyu bununla engelleyeceklerini sanıyorlar.
Dolaylı olarak bir maliyet oluyor. Elektrik harcıyor, gürültü yapıyor. Şöyle bir problem var, bu makinayı koydukları yerlerdeki vatandaş huzursuz oluyor. Birçok şikayet geliyor bize. Her gün kaymakamlıklardan başvuru oluyor. Dolu makinası konulan yerlere belli bir süre yağmur yağmayınca, oradaki halk bu makinanın yağmuru da engellediğine inanıyor.
Bu işin akıl ve mantıkla alakası yok. Tarım ve Orman Bakanlığı’nı da ikna etmişler, onlara da bunu kurduruyorlar. Bu bilim dışı bir şey ve bize hiç yakışmıyor. Doğanın bir bahçıvanıdır dolu. Ormanlardaki çürük bitkileri, dalları kırar ve temizler. Ama bahçelerde dolu tarıma çok zarar verir.
Dolu tarımda oldukça zararları olan bir meteorolojik olay. Bunun çaresi ise tarım sigortasıdır, bağların bahçelerin üzerine dolu ağı kuracaksınız. Şu an dünya bize gülüyor, alay konusu oluyoruz."