İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Bozdemir, İçişleri Bakanlığı’nın parti kuruluş dilekçelerini kabul etmemesinden dolayı AKP içinde de çelişkiler yaşandığını söyledi.

2018 yılından bu yana parti kurma başvurusu Türkiye İçişleri Bakanlığı tarafından kabul edilmeyen PİA yöneticilerinin Ankara'daki bekleyişi sürüyor.

Barzani’nin yayın organı Rudaw’a konuşan PİA Başkan Yardımcısı Murat Bozdemir, “Bir yol haritası belirledik. Örgütlenme hakkı önemli bir haktır ve ihlal edilemez. Bu kararla Türkiye Anayasasını ihlal ediliyor. İlk adımda Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Geniş bir diplomasi de yürütüyoruz” dedi.

“BU YAPILANLAR 28 ŞUBAT’I DA GEÇTİ”
AKP’den bazı kesimlerle görüştüklerini kaydeden Bozdemir, “Açık bir şekilde olmasa da bazılarıyla görüştük, bazı başvurular yaptık. Hepsi de gerçekleri görüyor. Önlerine bazı şeyler de koyduk. 28 Şubat sürecinde bile bu tür şeylerin yapılmadığını söyledik. Başörtü zulmüne uğrayan bacılarımız, eşlerimiz bir dilekçe verme hakkına sahipti. Ama bu yapılanlar 28 Şubat’ı da geçti. Büyük bir hukuksuzluk var. Ama gördüğümüz kadarıyla mesele kamuoyu tarafından anlaşıldı. Soylu devlet içinde yeni bir devlet kurmuş. Bu farklı bir konsepttir” ifadelerini kullandı.

“SOYLU DA TUTUMLARINDAN DOLAYI UTANÇ DUYACAK”
2014’ten beri Kürtleri yok etme konseptinin uygulandığını söyleyen Bozdemir, sözlerine şunları ekledi:

“Kürtler bir millettir, partileri ve örgütlenmeleri var. Hiçbir güç Kürtleri yok edemez. Kamuoyu ve yasal olarak birçok alternatif yol var önümüzde. Avrupa Birliği’ne kadar da gideceğiz. Günlük eylemlerimizi de gerçekleştireceğiz. Şu anda haftada bir İçişleri Bakanlığı’na gideceğiz ancak bir yumuşama olmaması durumunda daha ağır bir şekilde baskı kuracağız. Daha fazla eylem ve etkinlik gerçekleştireceğiz. Bu iradeyi ortaya koyduk ve İçişleri Bakanlığı da bu iradeyi gördü. Bunun peşini bırakmayacağız.

İçişleri Bakanlığı da Süleyman Soylu da tutumlarından dolayı utanç duyacak. Meseleyi olumlu bir şekilde çözmek için çağrıda da bulunduk. Ama yapılanlar ne demokrasi ne de yasal açıdan yorumlanamaz. ‘Kürtler birbirini öldürsün, Kürtler meşru bir siyaset yapmasın, Kürtlere ölüme sürüklensin’ diyorlar. Bu çok tehlikeli bir şey. Başvuru dilekçesini bile kabul etmiyorlar.”

Bozdemir, iktidara çağrıda bulunarak, “Korkunuzu yenerek Kürtlerle büyük bir barış gerçekleştirin. Kürtler ve Türkler birlikte güçlü olur. Bu Ortadoğu’nun gerçeğidir” diye konuştu.

Bozdemir ayrıca, seslerini duyuran özgür medyaya teşekkür etti.

HUKUKÇU KURTULUŞ BAŞTİMAR: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ENGELLENMESİDİR
Hukukçu Kurtuluş Baştimar ise PİA’nin kuruluş dilekçesinin kabul edilmemesine ilişkin, “Parti kurmak isteyen insanlar bir araya geldikten sonra fikirlerini beyan eden, parti programlarını, iç tüzüklerini hazırlayarak İçişleri Bakanlığı’na sunuyorlar. Siyasi Parti kurma yasasında da böyledir. Parti kurucuları dilekçelerini verdikten sonra parti tüzel kişiliklerini deklare etmiş ve tüzel kişiliği kazanmış oluyorlar. Parti programı ve tüzüğünde aykırılık olup olmadığını incelemek İçişleri Bakanlığı’nın yetkisinde değil. Parti kurulduktan sonra programını ve tüzüğünü hukuki merciler inceler” değerlendirmesinde bulundu.

“İnsan ve Özgürlük Partisi ya da başka bir parti, gerekçe gösterilmeden anayasaya aykırı hükümler içerdiğine dair bilgilerin verilmesi yetki gaspıdır” diyen Baştimar, İçişleri Bakanlığı’nın böyle bir yanıt vermeye yetkili olmadığını ifade etti.

Baştümar, “İnsanların parti kurma, örgütlenme hakkı vardır. Partilerin kurulmasını engellemek örgütlenmek ya da siyasi faaliyet hakkını engellenmesi olarak bakmamak gerekiyor, aynı zamanda ifade özgürlüğüdür. Çünkü bu insanlar parti kurup parlamentoya girip kendilerini ifade etmek isteyeceklerdir. Dolayısıyla hukuki bir dayanak gösterilmeden reddedilmesi aynı zamanda bu insanların ifade özgürlüğünün engellenmesidir. Bu girişimin engellenmesinin ifade özgürlüğü açısından makul olmadığını düşünüyorum” dedi.

Parti kuruluşu için İçişleri Bakanlığı'nın izin alma mercii olmadığını belirten Baştimar, İçişleri Bakanlığı parti kuruluşuna dair bilgi verilen bir merci olduğunu vurguladı.

Baştimar, “Başvurunun sürekli bir şekilde hukuki dayanak olmadan engellenmesi insanların kafasında soru işareti uyandırıyor” ifadelerini kullandı.