Öcalan Türkiye için bir şanstır

"Öcalan Türkiye için bir şanstır"

AKP'li vekilden İmralı tespiti!

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, çözüm süreci ve kamuoyuna yansıyan Öcalan'ın 2. BDP heyetiyle yaptığı görüşmenin tutanaklarında yer alan açıklamalarını değerlendirirken, "BDP ve PKK'lılar dikkate alındığında Öcalan çok daha makul şeyler söylüyor. Öcalan Türkiye için bir şanstır" dedi. 

TBMM'de bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Ensarioğlu'nun değerlendirmeleri özetle şöyle: 
 
HÜKÜMETİN TAVİZİ YOK
Bu uzlaşma evrensel değerler üzerinde bir uzlaşmadır. Bu uzlaşmada devletin, hükümetin tavizi yoktur. Üniter yapı üzerinde bir operasyon yoktur. Öcalan’ın geleceği üzerinden bir pazarlık yoktur. Başkanlık sistemine dair bir pazarlık yoktur. Türkiye’de yeni hassasiyetler yaratacak, farklı sorunlar yaratacak, muhalefetin istismar edeceği bir durum yok. Bizim öteden beri uyguladığımız ve kendi partimizin hedefi olan cumhuriyetin demokratikleşmesi... Kim bunun neresine itiraz edecek? Öcalan bu temelde bir uzlaşıya 'Evet' demişse bunun neyi tavizdir? Cumhuriyetin demokratikleşmesi zaten bizim yürüttüğümüz bir süreçtir. Bunda bir uzlaşma, evrensel, demokratik değerlerde bir uzlaşma hiçbir taraf için taviz sayılmaz ve en makul olandır. Zaten devlet olarak PKK ile uzlaşamasak da, bu silahlar hiçbir zaman susmasa da bu konuşulanları biz yapacağız. Bunlar bizim hedefimiz olan şeylerdir. 
 
MECLİS ONAYIYLA OLMAZ BU İŞLER
TBMM'nin onayı ancak Anayasa için olur. Güçlerin dışarı çekilmesi ve silahın bırakılmasıyla ilgili Meclis onayı olmaz. Burada da hükümetin taahhüdü vardır. Başbakan, "Eğer silah bırakacaklarsa güvenli bir şekilde ülke dışına çıkmalarını sağlarım" diyor. Bunu Başbakan taahhüd ediyor. Meclis onayıyla olmaz bu işler.
 
KİMSE GERİ ADIM ATMAMALI
(Operasyonların sürdüğünün anımsatılması üzerine) Bu süreçte Mardin'de polis de öldü. İki gün önce Diyarbakır’da şehir merkezinde araç da yakıldı, molotof kokteyli de atıldı. Bunlar dünyanın her yerinde benzer süreçlerde yaşanabilecek olaylardır. Olmaması gerekir, olmaması süreci daha kolay kılar, ama olması halinde de bir zafiyet yaratıp kimse geri adım atmamalı.
 
SABOTE ETMEK İSTEYENLER OLABİLİR
(Görüşme tutanaklarının yayımlanmasının süreci olumsuz etkileyip etkilemeyeceği ve bu olayı sabotaj olarak görüp görmediğinin sorulması üzerine): Bunlar olacak. Tutanaklar yayınlanır, Devletin ve PKK’nın içinde barışı istemeyenler olabilir, sabote etmek isteyenler olabilir.
 
MESAJLAR PAZARLIK KONUSU DEĞİL
Herkesin kendi tabanına verdiği mesajlar pazarlık konusu değil, kitleye yönelik sözler. Onu söyledin diye çözüm bitti anlamına gelmiyor. Duran Kalkan da konuşuyor, kendi tabanına mesaj veriyor. Bu süreçlerde bunlar olur. Ama halkın hazmetmeyeceği bir anlaşma varsa bunu halk görecek zaten. Burada bir taviz yok. Bunlar oldu diye süreçten vazgeçilmiyor. Güney Afrika’da, İngiltere’de de İspanya’da da benzer süreçler yürürken örgütün de benzer sabotajları olmuştur. Her iki taraf için de söylüyorum, kararlı durmak, inatçı ve samimi olmak lazım.
 
ÖCALAN TÜRKİYE İÇİN ŞANS
BDP ve PKK’lılar dikkate alındığında Öcalan çok daha makul şeyler söylüyor. Öcalan Türkiye için bir şanstır. İleri boyutta makul şeyleri söylemeye ne PKK ne de BDP yetkilileri yetkili değil. Öcalan ancak örgüt adına ve o kitle adına bu ileri şeyleri söyleyebilir. Makul şeyleri kabul edebilir. Özerklikten vazgeçme, üniter yapı içinde bir çözüm, yeni anayasada makul şeylerde uzlaşma bunu Öcalan yapabilir ama PKK’nın ve BDP’nin bunu yapma yetkisi yoktur irade anlamında boşa çıkabilir. Diğerleri savaşmayla BDP muhalefetle yetkilendirilmiş çözüm için yetkilendirilmemiş…
 
ÇÖZÜMDEN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK 
Süreçten umutluyuz. Umutlu olmasak bu süreci yürütümeyiz zaten. Çözümden başka şansımız yok. Ne PKK’nın ne devletin çözümden başka şansı yok. Alternatifi nedir? İç savaş mı bölünme mi? Böyle bir beklenti yok. Madem bölünme talebi yok, iç savaş kimsenin hayrına olmayacak o zaman hepimizin ortak menfaati çözümdedir. Bu iradeyi gösterebilme cesareti gerekiyor. Bunu da Başbakan göstermiş."
 
AYDIN: PROVOKASYONLARA PRİM VERMEMELİYİZ
Kamuoyuna yansıyan İmralı tutanaklarıyla ilgili AK Parti yöneticileri detaylı değerlendirme yapmaktan kaçındılar. Parti yöneticilerinin büyük bölümü tutanakları okumadıklarını, doğru olup olmadığını bilmediklerini belirterek, soruları yanıtsız bırakırken, AKP Grup Başkanevkili Ahmet Aydın, TBMM kulisinde gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine, "Böyle bir haberle ilgi yorum yapmak doğru değil. Haber doğru mu yanlış mı bilemiyoruz. Sabote edilecek girişimlere, provokasyonlara prim vermememiz lazım” dedi. Aydın, BDP'lilerin operasyonların durdurulmasına yönelik çağrılarının anımsatılması üzerine de, "Silahları bırakıp terk edecekleri ana kadar terörle mücadele devam edecektir. Herkesin de sorumlu bir dil kullanması lazım. Bu süreci akamete uğratacak açıklamalardan kaçmak lazım" şeklinde konuştu. 
 
DOĞRULANSIN YA DA YALANLANSIN
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, basın mensuplarının BDP heyetinin Öcalan'la görüşmesine ilişkin tutanakları sorması üzerine, "Doğrulansın ya da yalanlansın, onu görmek lazım" demekle yetindi. (Kaynak: gazetevatan.com)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler