O ders müfredattan kaldırıldı
Milli Güvenlik dersi müfredattan kaldırıldı.
Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, liselerde görülmekte olan Milli Güvenlik dersinin müfredattan kaldırıldığını açıkladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, Uludere'de ölen 34 vatandaşın ailelerine 123'er bin lira tazminat ödeneceğini açıkladı. Başbakan Erdoğan ayrıca, "Milli Güvenlik Bilgisi Dersini kaldırıyoruz. Bu konular vatandaşlık bilgisi dersinde işlenecek." dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Bizim Türkiye olarak ne Suriye’de ne Irak’ta ne de başka bir ülkede herhangi bir etnik grup ya da mezhebin yanında ya da karşısında olmamız hesap kurmamaız söz konusu değildir.
Biz bölgemizdeki her meseleye istikrar huzur va barış perspektifinden bakıyoruz.
Mezhep çatışmalarının yüzyıllar boyunca ağır bedeller ödettiğini biliyoruz ve yeni mezhep çatışmalarının olmamasını istiyoruz.
AÇIKLAMALARINI TALİHSİZ BULUYORUM
Irak Başbakanı Maliki’nin açıklamalarını çok talihsiz buluyorum.
Başka ülkeler Irak’a girip bize de davet geldiğinde biz Irak’a girmedik. Çünkü biz istenmediğimiz yerde olmayız.
Sayın Maliki’nin şunu bilmesi gerekirdi, siz bir mezhep kavgası içinde Irak’ta böyle bir çatışma sürecini başlatırsanız biz buna da seyirci kalamayız.
Binlerce kilometre öteden gelenlere hiçbir şey demeyeceksin sınır komşusu Türkiye bizim iç işlerimize müdahale ediyor diyeceksin. Bu nasıl bir anlayıştır.
Irak yönetiminin mezhep çatışmasını engelleyici bir tutum sergilemesini bekliyoruz.
YAŞANANLARI YÜREĞİMİZDE HİSSETTİK
Siz bakanlarınızın evinin önüne tank yerleştiren bir yönetim anlayışı olabilir mi?
Suriye’de halkın taleplerine uygun bir idarenin oluşmasını samimiyetle savunuyoruz.
Biz Halepçe’de yaşananları yüreğimizde hissettik. Kuzey ırak’tan kaçan Kürtlere kapılarımızı açtık.
Türkmenler katledildiğinde sanki bize saldırılmış gibi hissettik. Sünniler, Şiilere yapılan saldırılarım şiddetle kınadık. Kardeşin kardeşi katledilmesini seyredenler o cinayete ortak olurlar.
Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Irak yönetimi Hz Ali efendimizin bu sözünü derhal dikkate almalı ve Yezit’in peşinde koşmaktan vazgeçmelidir.
FRANSA’NIN KARARI
Fransa Senatosunda sipariş bir oylama yapıldı. Gerek ulusal mecliste gerekse senatoda kabul edilen bu teklif bizim için tamamen yok hükmündedir.
Bu karar sağduyuyu ortadan kaldırmaktadır. Bir yanlış yapıldığını kesin bir dille ifade ettik. Bu hatanın telafi edileceğine dair umudumuzu kaybetmiş değiliz.
Türkiye öyle büyük bir ülkedir ki küçük insanlar için husumeti bile bir payedir. Ama biz Fransa’daki ırkçı yaklaşımı bu payeyi bile vermeyeceğiz. Hiç kimsenin ‘Türkiye ile kavga ediyorum’ deyip böbürlenmesine izin vermeyeceğiz.
SARKOZY'İ ONLARA HAVALE EDİYORUM
Sarkozy ve yandaşlarını Fransız halkının takdirlerine havale ediyorum
Fransa Meclisi ve Senatosunda kabul edilen teklif, bizim için tamamen yok hükmündedir
DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ KATLİAMDIR
Fransa parlamentosundaki sağ duyulu üyelere sesleniyorum, Fransız entelektüellere sesleniyorum: Bu karara aleni bir ırkçılık, düşünce özgürlüğü katliamıdır.
Bu girişimlere karşı sessiz kalanlar Avrupa’da faşizmin ayak seslerini duymamak gibi bir vebalin altına girerler.
Bu mesele açık şekilde bir ayrımcılık, ırkçılık meselesidir.
Sarkozy’nin büyük babası Selanik’te yani o dönem Osmanlı topraklarında doğmuş büyümüş biridir. Sarkozy’nin dedesi İspanya’dan kovulan Yahudilerdendir.
Ne kadar düşmanlım sergilerse sergilesin Sarkozy geçmişini silip atamayacak Osmanlı hoşgörüsüne gölge düşüremeyecektir.
Biz sağduyulu ve vakur bir tutum takınacağız. Şu anda hala sabır dönemindeyiz. Sabrediyoruz ve sürecin nasıl şekilleneceğini takip ediyoruz. Eylem planımızı ona göre kamuoyuyla paylaşacağız.
ULUDERE OLAYI
Uludere’de çok acı bir olay yaşadık ve 34 vatandaşımızı kaybettik. Büyük bir dikkatle meseleyi takip ediyoruz ve edeceğiz.
Yaşananların aydınlanması için tüm imkanlarımızı kullanıyoruz.
Acaba Hakkari’de geçenlerde polis otobüsüne saldırırken öldürdükleri Zeki yeşil kardeşimin, Bingöl’de canlı bombanın üzerine kapanan Hatice kardeşimin, Batman’da karnında çocuğuyla öldürülen Mizgin kardeşimin hesabını verecekler mi?
Şimdi BDP’li milletvekilleri Uludere olayının ardından vicdanlarını hatırladı. Daha önce sizin vicdanınız neredeydi. Eğer samimiyseniz o gözyaşını Hatice kardeşim ve karnındaki bebeği için neden dökmediniz.
İstanbul’da otobüsün içinde yakılan kızımız insan değil miydi? Neden tek kelime etmediniz?
Dağa çıkarılıp ölüm makinesine dönüştürülen çocuklar için neden ağlamadınız. Yerin 150 metre altında ne yer ne içerler neden hiç düşünmediniz?
Terör örgütünün katliamlarına göz yumanların Uludere’de akıttıkları gözyaşı timsahların gözyaşıdır. Uludere’deki acılı kardeşim de bunların ikiyüzünü görsün.
TAZMİNAT 123 BİN LİRA
Yıllarca Anayasa Mahkemesi ve Danıştay önünde nöbet kulübesi kurdular yürütmenin elini kolunu bağladılar. Aslında bizim bir bedelli de CHP için çıkartmamız gerekiyor. Yoksa bunları Anayasa Mahkemesi ve Danıştay önündeki nöbetleri bitmeyecek. İşte en son katsayı kararını götürdüler.
Uludere’de yakınlarını kaybeden kardeşlerimizin yakınlarına hayatını kaybeden herkes için yasal 23 bin lirayı gönderdik. Buna ek olarak hayatını kaybeden her kardeşimiz için 100 bin lirayı tahsis ettik. Yani şu an için 123 bin lirayı ödüyoruz.
CHP
Bunlar acının istismarını, kanın ticaretini yaparlar. Bunlar ölmeyi öldürmeyi teşvik ederler. Biz ise yaşatmanın mücadelesini vermeye devam edeceğiz.
Hiçbir hadise karanlıkta kalmasın diye uğraşıyoruz. Bakın 19 insan kemiğine ulaşıldı. Bize kadar bunlar neden yapılamıyordu. Ey yazılı medyanın bir kısmı bunları neden görmüyorsunuz.
Ak Parti iktidarı Ankara’ya teslim olmadı, Ankara’da adaletin temsilini yaptı.
12 Eylül’de idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu’nun “Allah’tan bulsunlar” dediği o kişiler 32 yıl sonra yargı önüne çıkıyorlar.
Bundan tam 19 yıl önce Uğur Mumcu, 11 yıl önce Gaffar Okan katledildi. Bu olayların üzerleri o dönemlerde örtüldü.
Musa Anter’in oğlu bana mektup yazıp “67 yaşındayım memleketime gidemiyorum izin verin hiç olmazsa bir kez babamın mezarına gidip bir fatiha okuyayım” dedi. Araştırdık, izin verdik ve Anter Anter memleketine geldi.
Keşke elimizde bir sihirli değnek olsa da bütün karanlık olayları çözebilsek. Karşımızda 150 yıl öncesinin İttihat Terakki zihniyetini taşıyan bir CHP, doğu ve güneydoğunun İttihat Terakki’si olmaya çalışan BDP var.
Hakkında hazırlanan fezleke için darağacını telaffuz eden bir CHP Genel Başkanı var.
MİLLİ GÜVENLİK DERSİNİ KALDIRIYORUZ
Milli Güvenlik Bilgisi Dersini kaldırıyoruz. Bu konular vatandaşlık bilgisi dersinde işlenecek.