Çankırı'ya yaptığım ziyaretler sonrasında kolay kolay kendime gelemiyorum...

Daha doğrusu normale hayata dönüş yapamıyorum... Aradan asgari bir 72 saat geçmeli ki vücut yapım eski haline dönebilsin...

Önceleri bunun farkında değildim... 'Herhalde yolculuk beni yoruyor' gerekçesine sığınarak yaşadığım değişimi fazlaca büyütmüyordum!

Anladım ki, yaşadıklarımın 'yorgunlukla' hiç mi hiç ilgisi yok! Tamamen psikolojik!

Sakın ola abarttığımı düşünmeyin...

Çankırı ziyaretlerim sonrasında vücudumu 'psikolojik rahatsızlık' kaplıyor...

Nasıl kaplamasın ki?

Bildiğiniz gibi Çarşamba günü Çankırıspor'un Kırklarelispor ile lig maçı oynandı...

Ben de maçı izlemek için Atatürk Stadındaydım...

Hafta ortası, mesai saati olması nedeniyle seyirci haliyle tribünlerde yok!

Lakin Çankırı'da ne kadar şube müdürü varsa cümbür cemaat 'şeref' tribününde (!) yerini almış!

Hem de tüm müştemilatlarıyla!!!

Şoförleri, şube müdürleri...

Şaşkınlığımdan maçın ilk yarısını izledim dersem yalan olur...

Aval aval bakındım sağa sola... Ne oluyoruz diye?!

Siz nasıl 'müdür'sünüz? Siz nasıl devlet memurusunuz? Siz nasıl bürokratsınız?

Haftanın ortasında, mesai saatinde Çankırıspor'un ya da bilmem hangi takımın maçında ne işiniz var?

Hem de sayısını unuttuğum sayıda İl Müdürünün!!!

Allah var bu Müdürler (!) başlarındaki Vali'nin 'Çankırı benden sorulur!' cümlesinini ya hatırlamıyorlar ya da hiç mi hiç duymadılar!!!

Oysa bizler Vali Özcan'ın bu cümlesini beyinlerimize kazıdık!

'Çankırı'yı ben yönetiyorum' (!)

Şube müdürleri 'top'un peşindeyken Çankırı nasıl yönetiliyorsa!!!

x x x

Çankırı'nın harala gürele gündemine bakıp da sakın ola 'Hareketin olduğu yerde bereket vardır' düşüncesine kapılmayın!

Esnaf sıkıntıda...

Hem de bildiğiniz gibi değil... Siftah yapmadan dükkan kapatan çok esnaf var...

Alışveriş nasıl olsun ki; Şehir merkezinde iki caddeden kalkan toz bulutu tüm şehri kuşatmış!

Nefes yerine 'toz' alıyorsunuz!

Gece de kömür isi düşmüş şehrin üzerine!

Gel de çık çıkabilirsen sokağa...

'Ben çıkarım' diyenler de araçlarıyla yola düşünce, Atatürk Bulvarı ya da yan yollarda yapılan çalışmalara takılıyor!

Kilitlenen trafik de sizlere 'Çankırı çileği' oluveriyor!

Haliyle bu durumda Fatih Sultan Köprüsü'ne değil, tabi ki Kucaklama Taşı'na varana aşkolsun...

Sıkmayın canınızı!

Müdürler maçta... Hele bir maçlar bitsin... Düzelir düzelir...

x x x

Ayşe teyzem e-mail atmış: Kırkevler'in su kesintisi ne zaman bitecek, diye...

Teyzem, Çankırı Belediyesinde bugünlerde işler yoğun!

Belediye o işlere bak(a)mıyor!

Sen de 'Ben İrfan Başkan için çalışırım' diyorsan koşa koşa gel belediye binasına...

Orada Kültür Müdürü'nü bul! 

Derdini (pardon) İrfan Başkanı ne kadar çok sevdiğini, onun için gün boyu dualar okuduğunu söyle ve "Allah onu başımızdan eksik etmesin" (!) yakarışını da peşine ekle; 600 lira net maaşı garantile!

Sigorta falan isteme, işin sigortası yok!

Ay sonunda önüne konulan kağıda imzanı bas, paranı cebine koy, güle güle harca!

Sakın ola; "Bu para nereden geliyor?" diye sorma!

Sana ne paranın nereden geldiği!

Senin gibi 500 kadına 'sigortasız' para dağıtan Çankırı Belediyesi Kültür Müdürlüğü, hesabı sana mı verecek?

Sahi Çankırı'da SGK İl Müdürlüğü vardı değil mi?

Ne iş yapar bu müdürlük?

"Müdür Bey maça gitti!" diyeni öperim (!) valla...

x x x

Çankırı'da 'esas gündem'i yazacaktık, nerelere geldik...

Dostlar; Çankırı Merkez'de tek gündem var! O da; AK Parti İrfan'ı aday gösterecek mi, göstermeyecek mi?

Çankırı'da başka gündem mündem yok!

Bunu iyice belleyesiniz...

Çankırı'da esnaf da, memur da, işli de işsiz de sizi yakaladı mı, üç-beş dakika duruyor ve soruyu patlatıyor!

- Hele sen bana bi söyle! Parti İrfan'ı aday gösterecek mi göstermeyecek mi?

"Ben bu sorunun cevabını 29 Temmuz tarihli yazımda kaleme aldım. Ve de AK Parti İrfan Dinç'i aday gös-ter-me-ye-cek dedim... Okumadınız mı?" dediğimde;

- Okuduk okumasına da... Hele sen bi deyiver...!

Bi daha diyecem de...

Müdürler maçta... O bağırış çağırış arasında duyarlar mı ki?!

x x x

Bütün bu yazdıklarım Çankırı'da kaldı!

Ve ben bugünlerde 'psikolojik rahatsızlığımı' büyük ölçüde attım... 

Umarım siz 'bayram'ı rahat ve de huzurlu geçirirsiniz...

Bayram tadında bir ömür dilerim...