MİT şu anda üzerinde özel bir işaret olan belgeyi inceliyor. Çünkü MİT'teki yazışmalarda kriptolu bir kağıt kullanılıyor ve kriptoda belgenin kim tarafından, hangi bilgisayarda yazıldığı, hangi yazıcıdan çıkış alındığı bilgileri yer alıyor.

 

Dershanelerin kapatılma kararıyla zirve yapan 'Hükümet - Cemaat krizin'nde en önemli gelişmelerden biri 2 Aralık tarihinde yaşandı. Taraf gazetesinde yayımlanan haberde "Hükümete ters düşen cemaatler fişleniyor' başlığı kullanılırken bunun kanıtı olarak da bir yazışma gösteriliyordu. 'Arz Notu' başlıklı tek sayfalık belgede fişleme talimatları yazıyordu.

 

Taraf gazetesinde yayımlanan o belgeyle ilgili olarak ilk açıklama AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'ten geldi. Çelik yaptığı açıklamada fişlemenin kanıtı olduğu iddia edilen belgenin MİT içinden sızdırıldığını söyledi. Çelik, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

 

"Son günlerde bazı şahıslarla ilgili gazetelerde yer alan bilgilerin hiçbirisi MİT müsteşarıyla da ilgili müsteşar yardımcısıyla da hepsiyle teker teker görüşmemin sonucundaki bilgileri sizlere aktarıyorum. Hiçbir kurumda ve kişiyle bu bilgiler paylaşılmamıştır. Ve MİT'in veri tabanında bir araya getirilen bilgiler birileri tarafından içerdekiler tarafından bu adı geçen gazeteye servis edilmiştir."

 

Belgenin MİT'ten sızdığının ön önemli kanıtı kullanılan kağıt. Gazetede kullanılan belge incelendiğinde üstünde dikdörtgene benzeyen bazı lekeler görülüyor. Bu lekeler 9 tane. Ancak bunlar leke değil. MİT tarafından kullanılan ve belge sızmalarılana karşı önlem olarak kullanılan özel kriptolar.

 

MİT'in bütün yazışmalarında kullanılan bu işaretler aslanda belgenin nerede hazırlandığını gösteren bir adres. Özel bir yazılım tekniği ile hazırlanan kriptolar, kağıtların üzerine işleniyor. Böylece bir belge sızdığında, bu dikdörtgen işaretler incelenerek kağıdın izi sürülüyor.

 

Belge Taraf gazetesinde yayınlandıktan sonra MİT tarafından çalışma başlatıldı. Özel kriptolu kağıt incelenerek önce belgenin hazırlandığı birim tespit edildi. Çünkü bu işarette belgenin hangi bilgisayarda hazırlandığı, çıkışın hangi yazıcıdan alındığı bilgileri de tespit edilebiliyor. Bu noktadan sonra da kağıdın hangi birimlerle ve kişilerle paylaşıldığı tespit edilecek. Belgenin kimlerde olduğu tespit edildikten sonra da belgeyi sızdıran köstebeğe ulaşılmış olacak.

 

MİT'in kriptolu kağıt kullandığı ilk olarak Ergenekon davasında ortaya çıkmıştı. Alparslan Arslan ifadesinin alınmasıyla ilgili olarak Ergenekon hakimleri, MİT antetli bir belge buldu. Yaptıkları incelemede belgede dikdörtgen şeklindeki kripto dikkat çekti. Bu belge ile Arslan'ın sorgusuna MİT'in de dahil olduğu mahkeme tarafından tespit edildi.