Metin YILMAZ
Milli Mücadele Dönemi Çankırı Belediye Reisi Cemal Bey
Millî Mücadele yıllarında Kastamonu vilâyeti, Osmanlı idari taksimatında önemli bir sancak merkezi olup; bugünkü Bolu, Sinop ve Çankırı uzun yıllar Kastamonu vilâyetine bağlı birer sancaktı...
İstiklal Yolu; Millî Mücadele boyunca at, eşek, katırla çekilen kağnılarla cepheye silah, tıbbî malzeme ve erzak taşınan; Ayrıca Batı cephesine Osmanlı ordusundan terhis edilen gönüllü askerlerin götürüldüğü; Yine TBMM hükümetiyle görüşmek isteyen sivil halkın, yabancı diplomatların ve basın mensuplarının kullandığı İnebolu - Kastamonu - Ilgaz - Çankırı - Kalecik - Ankara hattıdır. Bu yolun Millî Mücadele'de oynadığı büyük rolü, Mustafa Kemal Paşa'nın "Gözüm Sakarya'da Dumlupınar'da, kulağım İnebolu'da..." sözü, özetlemektedir...
Millî Mücadele'nin hazırlık dönemi olan 1919-1920 devresinde, Kuvay-i Milliyeciler İstanbul'dan kaçırılan askerî, tıbbî ve erzak malzemelerini ilk önce Kocaeli bölgesi üzerinden Anadolu'ya sevk etmekteydiler. Ancak bu bölgede İngiliz kuvvetlerinin askerî denetimlerini sıklaştırmasıyla alternatif bir yol olarak deniz yoluyla İnebolu'ya ulaştırma güzergâhı kullanılmaya başlandı.
Kurtuluş savaşında düşman işgaline uğramamış Çankırı ; Kurtuluş Savaşı’nın merkezi olan Ankara’nın denize ulaşımının en güvenli noktası olan İnebolu güzergâhında bulunduğu için, çok önemli bir konuma sahiptir. Çankırılılar kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla kağnısıyla 7'den 70'e bu mücadeleye canla başla her türlü yardım ve katkıda bulunmuşlardır.
İşgaller karşısında İstanbul Hükümeti'nin sessiz ve pasif kalması, Türk milletini kendi başının çaresine bakmaya mecbur etmiş ve Anadolu'da milli teşkilatlanmalara gidilmiştir.
İşte bu teşkilatlardan biri de Çankırılılar'ca kurulan bir sivil toplum hareketi olan 'Çankırı Müdafayı Hukuk Teşkilatı'dır.
Millî Mücadele'nin Çankırı'daki örgütlü gücü olan Çankırı Müdafaayı Hukuk Teşkilatı yönetimi şu isimlerden oluşmaktaydı: Reis: Balcızade Müftü Ata Efendi, Azalar: Şeyhzade Hilmi Efendi (Encümen-i Liva Azası), Palancızade Hacı Şükrü Efendi (Meclis-i İdare Azası), Dumluzade İsmail Efendi, Fevzizade Abdullah Efendi, Dolmacızade Cemal Efendi (Belediye Reisi), Katip ve Veznedar: Saraçzade Hasan Efendi.
Çankırı-Kastamonu Havalisi Kuvayı Millîye Şefliği görevini de üstlenen Dolmacızade Cemal Efendi, bu kritik dönemin önde gelen isimlerinden birisidir.
Kurtuluş Savaşı'nda Belediye Başkanı olan Cemal Bey'in önderliğinde, Çankırılılar'ın gayret ve yardımlarıyla çok kısa bir süre içerisinde Çankırı'da bir seyyar hastane kurulmuştur. Bu hastane sayesinde cephe ve cephe gerisindeki yaralılar burada tedavi edilmiştir.
Bu konu; Turgut Özakman'ın, 'Şu Çılgın Türkler' kitabında şöyle yer aldı: "Bin yataklı hastane kurması isteniyordu. Mutasarrıf, Belediye Başkanı'na; 'Ne diyorsun, başarabilir miyiz?' diye sordu...
Belediye Başkanı Cemal Efendi kır sakallı, gösterişsiz biriydi; 'Beyim, devletimiz bizden gazilerimiz için bin yataklı bir hastane istiyorsa, başaramamak olmaz. Allah'ın ve halkın yardımıyla az zamanda kurarız..."
23 Ağustos 1925’te Atatürk'ün Çankırı'ya gelişinde Belediye Reisi Cemâl Bey'dir.
Bugüne kadar ben de Atatürk'ün sadece bir defa Çankırı'ya geldiği bilgisine sahiptim...
Cemal Dolunay'ın torunlarından Korel Dolunay ile yaptığım görüşmede, Çankırı ile ilgili ezber bozan bir bilgiye sahip oldum.
Korel Dolunay'ın amcası Mehmet Rıfat Dolunay'dan öğrendiğime göre; Atatürk Millî Mücadele yıllarında birkaç defa Çankırı'ya gelerek Cemal Dolunay'ın Taş Mescit'de bulunan evlerinde misafir edilmiş...
Bu misafirlikleri süresince de Rıfat Dolunay bizzat hizmetlerinde bulunmuştur.
Büyük gizlilik içerisinde gerçekleşen bu geliş-gidişler öncesi, telgraf yoluyla haberleştiklerini yine Korel Dolunay'dan öğreniyoruz.
"Gazi hazretleri Cemal Beyi makina başına davet ediyor..." çağrısından sonra çekilen şifreli telgrafların orijinalleri ailenin korumasında olup, henüz şifre çözümleri yapılmamıştır.
Bu önemli bilgiyi teyit eden ailede bugün için 12 adet telgraf bulunmaktadır.
Buluşmanın gerçekleştiği Taş Mescit'deki ev, geçirdiği yangın sonrası maalesef yıkılmıştır.
Cemal Dolunay; 1877 yılında Çankırı'nın Taş Mescit mahallesinde doğdu. Babası Dolmacızâde Ahmet Efendi, annesi Ayşe hanımdır.
Şerife hanımla olan evliliğinden Ahmet İhsan, Mehmet Rıfat, Fazilet, Mehmet Ekrem ve isimlerini tespit edemediğimiz Çanakkale'de şehit düşen iki oğluyla birlikte 6 evlat sahibi olmuştur.
Rüştiye, yani ortaokul öğrenimi gören Cemal Bey; 1892 yılında Çankırı Adliyesi mülâzemetine devam ederek 1897 yılında resmî görevle zabıt kâtibi ve başkâtip olarak icra memurluklarında görev yaptı. Üye mülazımlığı, mahkeme üyeliği gibi görevlerde bulundu. 1913 Yılında memuriyetten ayrılarak ticaret hayatına atıldı. İl Genel Meclisi ve İl Komisyonu üyeliklerine seçildi. 1920 Yılından, milletvekili seçildiği 1927 yılına kadar Çankırı Belediye Başkanlığı görevini yerine getirdi.
Atatürk, Millî Mücadele'deki büyük gayretlerinin nişanesi olarak TBMM 3. Dönem Kastamonu milletvekili adayı olmasını sağlamış, seçimlere katılarak 519 oyla Kastamonu milletvekili olmuş, 1 Kasım 1927'de Meclis'e katılmıştır.
Milletvekilliği görevini tamamladıktan sonra ticari hayatına geri dönmüştür.
Bazı kayıtlarda soyadı 'DOLMACIOĞLU' olarak geçmektedir.
27 Kasım 1937'de vefat eden Cemal Dolunay, Çankırı Sarıbaba Mezarlığı'nda toprağa verilmiştir.
Mehmet Rıfat Dolunay
Cemal Dolunay'ın oğlu Mehmet Rıfat Dolunay, 1904 yılında Çankırı'da doğmuş, 1983 yılında İstanbul'da vefat etmiştir.
Belediye Daimi Encümen Üyeliği, Umumi Meclis Üyeliği, Türk Hava Kurumu, Ulusal Ekonomi, Ziraat Odası ve Ticaret Odası Başkanlıkları, Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Beden Terbiyesi Kurumu üyelikleri, Vilayet İdare Heyeti Başkanlığı, Belediye Reis Vekilliği ve 1938-1943 yılları arasında Çankırı Belediye Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur.
1943-1950 Yılları arasında TBMM 7. Dönem Niğde ve 8. Dönem Çankırı Milletvekilliği yapmıştır.
İkinci Dünya Savaşı'nda 8. Kolordu'nun ve Piyade Atış Okulu'nun Çankırı'ya intikalinde büyük gayretleri olmuştur.
(Devam edecek)