MHP'li milletvekili Pelin Yılık Türkiye'nin evlatlarına değil Avrupa'nın evlatlarına sahip çıkıyor!
MHP Çankırı Milletvekili Pelin Yılık, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde Avrupa'daki savunmasız çocukların haklarını vurgularken, kendi ülkesinde tarikatlarda, cemaat yurtlarında yaşanan skandallar karşısında sessiz kalmayı tercih ediyor!
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çankırı Milletvekili Pelin Yılık, Strasburg'da (27 Ocak 2024) Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde Avrupa'daki savunmasız çocukların haklarını sorgularken, ülkemizdeki tarikatlarda, cemaat yurtlarında yaşanan skandallar karşısında neden sessiz kaldığı, aynı duyarlılığı ve sözleri TBMM’de sarfetmediği sorusunu akıllara getirdi.
Çankırı milletvekili Pelin Yılık "Avrupa Kurumları’ndaki Çocuk İstismarı" konulu rapor üzerine genel kurulda söz alıp konuşmasında “(…)Şiddetin artmasına karşı titiz değerlendirmeler yapmak, çekilen acıları tanımak, gerekli resmi özürleri yayınlamak ve failleri zaman sınırlaması olmaksızın kovuşturmakla yükümlüyüz. Bu şekilde adalete hesap verebilirliğe ve çocuk haklarının korunmasına olan bağlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz.(…)” sözlerini rahatlıkla sarfetmeyi bildi.
TBMM'DE ÇOCUK SORUNLARININ ARAŞTIRILMASI İÇİN VERİLEN ÖNERGELERİN TAMAMINA 'RED' (!)
Lakin aynı Çankırı milletvekili Pelin Yılık; TBMM’de CHP ve İYİ Parti tarafından sunulan "Tarikat ve cemaat yurtlarında yaşanan sorunlar araştırılsın" ve "Depremde kaybolan çocukların araştırılsın" önergelerinin AK Parti ve mensubu olduğu partisi MHP tarafından reddedilmesi de büyük tutarsızlık oluşturmakta!
Sayın milletvekilinin Avrupa'nın çocukları için duyduğu endişenin bir benzerini hatta hatta daha da fazlasını kendi ülkesinin çocukları için duymasını beklemek her Türk vatandaşının doğal hakkı olsa gerek.
ÇOCUKLAR CANINA KIYARKEN, 6 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR TARİKAT ŞEYHLERİNE 'EŞ' OLARAK VERİLİRKEN SESİ ÇIKMAYAN PELİN YILIK...
Milletvekili Yılık, aynı toplantıda sözlerini; "Çocuklar dünyanın neresinde olursa olsun hem hakları hem de savunmasızlıkları göz önünde bulundurularak, gerekli tüm çalışmanın yapılması için kurumların ortak birliğini gerektiriyor." şeklinde sürdürürken, Türkiye’de son bir haftada 5 öğrencinin canına kıyması, 6 yaşındaki çocuğun 30 yaşındaki tarikat şeyhlerine ‘eş olarak' (!) verilmelerini, okullarda açlıkla cebelleşen çocukların var olmasını, kız çocuklarının 'evlilik' adı altında istismar edilmelerini, 11 yaşındaki 10 çocuğu istismar eden öğretmenin mahkeme kararından kısa süre önce tahliye edilip kayıplara karışmasını ve daha saymakla bitmeyecek sayısız sorunlar hakkında da tıpkı Strazburg'da dile getirdiği sorunları TBMM kürsüsünden de kendi yurttaşlarına ifade edebilmesini çok ama çok arzuladığımızı hatırlatmakta fayda görüyoruz...