Memurlar kararlı: Bizi kimse yolumuzdan döndüremez!
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, memurların ''uyarı grevi''
adı altında yapacağı iş bırakma eylemiyle ilgili ''(Memur ne iş yapıyor ki! Yan gelip yatıyor) diyenler, yarın memurların ne iş yaptığını görecek'' dedi.
Akyıldız, Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, yarın memur sendikacılığında yeni bir çığır açılacağını, Türk memurunun toplu sözleşme ve grev hakkına giden yolda, en büyük atılımı gerçekleştireceğini, sendikacılığa bir mihenk taşı daha ekleyeceğini söyledi.
Memurların her türlü asılsız yaftayı parçalayacağını dile getiren Akyıldız, ''(Memur ne iş yapıyor ki! Yan gelip yatıyor) diyenler, yarın memurların ne iş yaptığını görecek. Memur, işçi, esnaf, çiftçi, işsiz, emekli, dul, yetim hep birlikte alanlara inerek, sesimizi duymayan iktidara ses verecek'' diye konuştu.
Eylemin, yıllardır ihmal edilen, kaderiyle baş başa bırakılan işçinin, esnafın, çiftçinin, dar ve sabit gelirli tüm kesimlerin eylemi gibi kabul gördüğünü belirten Akyıldız, toplumun tüm kesimlerini temsil eden Türk-İş, TZOB, TESK gibi kuruluşların desteğinin, eyleme, memur eylemi olmaktan öteye bir anlam yüklediğini ifade etti. Akyıldız, şunları kaydetti:
“Milletimiz, memurlarımıza tanınacak toplu sözleşme ve grev hakkının, memurlarımızın alım gücünün artırılmasının ekonomik hayatın her kesimine olumlu katkı yapacağının farkındadır. Yalnızca siyasi irade bu gerçeğin farkına varamamıştır. Onların gözleri kör, kulakları sağır, konuştuklarında dilleri doğruları söyleyememektedir. Siyasi irade verdiği sözleri tutmamakta, attığı imzaların arkasında duramamaktadır. İktidarda olduğu dönem boyunca kamu görevlilerinin kazanılmış haklarını geriletmek, yeni haklar vermemek için mücadele etmişlerdir. Seçim meydanlarındaki vaatlerini unutmuşlardır. Bizleri eylemlilik sürecine götüren neden de işte budur.''
Demokratik, ekonomik, sosyal ve siyasal haklarını istediklerini vurgulayan Akyıldız, şöyle konuştu:
“Daha fazla tahammülümüz kalmamış; bıçak kemiğe dayanmıştır. Sendikalı olan olmayan, tüm kamu görevlilerini ve diğer sosyal kesimleri bu onur ve haysiyet mücadelemize davet ediyoruz. Vatandaşlarımız yarın, tren istasyonlarına, otobüs duraklarına, hava alanlarına, okullara, hastanelere, devlet dairelerine gittiklerinde hizmet sunulmadığını gördüklerinde, ellerini vicdanlarına koymalarını ve düşünmelerini istiyoruz. Devleti temsil eden çalışanlar açlık ve yoksulluğa terk edilmiş, elverişsiz yerlerde çalışırken, seslerine kulak tıkanıyor. İşte ülkemizde kamu çalışanlarının durumu budur. Türk memuru bu nedenlerle yarın, bir gün çalışmama hakkını kullanacaktır.
Yıllardır memursuz bir ülke özlemi ile yanıp tutuşanlar, yarın memursuz Türkiye'yi görecekler. Yarın trenler çalışmayacak, otobüsler işlemeyecek, öğretmenler ders vermeyecek, uçaklar havalanmayacak, otoyol gişeleri hizmet vermeyecek, vergi toplanmayacak; kısacası kamuda hizmet üretilmeyecek. Hak için, adalet için, daha güzel yarınlar için 25 Kasımda iş bırakıyoruz. Yetkililerin tehditleri, sarı sendikaların grev kırıcı söylemleri bizleri yolumuzdan döndüremez. Bizleri bu noktaya getiren siyasi irade, şimdi tehditlerle sesimizi kesmeye çalışmaktadır. Sayın Başbakan, demokrasi ile hukukun üstünlüğü ilkesi birbirinden ayrılamaz iki temel kavramdır. Canınız istediğinde bunlardan birini ön plana çıkarıp, diğerini görmezden gelme hakkınız yoktur.”
Hakkımızı alan kadar mücadelelerinin devam edeceğini belirten Akyıldız, vatandaşların herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmaması için yarınki bütün seyahatlerini ertelemelerinin uygun olacağını söyledi.
Vatandaşların tapu kayıt işlemlerini bayramdan sonra gerçekleştirmelerini, otobanlar ve paralı geçişler yerine devlet yollarını kullanmalarını tavsiye eden Akyıldız, ''Özellikle vatandaşlarımızdan çocuklarını okula göndermemelerini, acil durumlar dışında hastanelere gitmeyerek, zorunlu olmadıkça kamu kurumlarından hizmet talep etmeyerek bizlere anlayış göstermelerini bekliyoruz'' dedi.
Akyıldız, basın mensuplarının soruları üzerine, yarın ki eylemin hukuk dışı olmadığını, ulusal ve uluslararası yargının bu yönde verdiği kararlar bulunduğunu söyledi.
Eylemi ''yetkililerin tehditlerine'' rağmen yapacaklarını ifade eden Akyıldız, ''Valiliklerin gönderdiği tehdit yazılarını da böyle yırtacağız'' diyerek, bazı valiliklerce ''eylemin yasal olmadığı'' yönünde yazılan yazıları yırttı. Akyıldız, daha sonra esprili bir şekilde yırttığı yazıların ''fotokopi'' olduğunu vurguladı.
Her hizmet kolunda vatandaşların acil ihtiyaçların karşılanması yönünde tedbirler alınacağını vurgulayan Akyıldız, ''Sonuçlarına katlanamayacağımız hiçbir işe girmeyiz. Bedeli ne olursa olsun bu eylemi yapacağız. Ama kamu çalışanlarını hiçe sayan iktidar da bunun bedelini ödeyecektir'' diye konuştu.
Bircan Akyıldız, bugüne kadar benzer eylemlere katılan memurlara ceza verilip verilmediği yönündeki soruya karşılık, ''Bugüne kadar yapılmış benzer eylemlere katılıp kesinleşmiş ceza alan memur yok. Verilen tazminat cezaları da faiziyle iade edildi'' dedi.
MEMUR-SEN'DEN ELEŞTİRİLERE SERT TEPKİ
Gündoğdu, “Memur-Sen, eylemlilik sürecinde alanlarda iken, kılını kıpırdatmadan izleyenlerin, önceden kendi aralarında kararını aldıkları ve deklare ettikleri 25 Kasım eylemine katılmamamızdan dolayı saldırmaları, hak arama yolunda iyi niyetlilik ve sendikal dayanışma ruhundan uzak; kamu görevlilerinin arasına nifak sokmaya yönelik bir davranıştır” dedi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, eyleme katılmamalarına yönelik yapılan eleştirilere sert yanıt verdi. Gündoğdu, “Memur-Sen, eylemlilik sürecinde alanlarda iken, kılını kıpırdatmadan izleyenlerin, önceden kendi aralarında kararını aldıkları ve deklare ettikleri 25 Kasım eylemine katılmamamızdan dolayı saldırmaları, hak arama yolunda iyi niyetlilik ve sendikal dayanışma ruhundan uzak; kamu görevlilerinin arasına nifak sokmaya yönelik bir davranıştır” dedi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu yaptığı açıklamada, “Memur-Sen olarak, kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerini koruma ve geliştirme mücadelemizi toplu görüşme masasında ve masa sonrasında alanlarda çok boyutlu bir şekilde sürdürdük. Bu mücadelemiz, kamu çalışanlarının kazanımları maksimum düzeye çıkana kadar da devam edecektir” dedi.
Konfederasyon olarak toplu görüşme masasında birinci önceliklerinin toplu sözleşme ve grev hakkının elde edilmesi olduğunu anımsatan Gündoğdu, şöyle devam etti:
“Bu talebe karşın, toplu görüşme masasında Kamu İşveren Kurulu ve iktidarın ‘ipe un serme politikası’ izlemesi, toplu sözleşme ve grev hakkına yönelik çalıştay düzenleme fikri dışında somut bir adım atmaması nedeniyle eylemlilik sürecini başlattık. Memur-Sen, bu eylemlilik sürecinde alanlarda iken, kılını kıpırdatmadan izleyenlerin, önceden kendi aralarında kararını aldıkları ve deklare ettikleri 25 Kasım eylemine katılmamamızdan dolayı saldırmaları, hak arama yolunda iyi niyetlilik ve sendikal dayanışma ruhundan uzak; kamu görevlilerinin arasına nifak sokmaya yönelik bir davranıştır.”
BİR GÜNLÜK İŞ BIRAKMA EYLEMİYLE AVUNUYORLAR
25 Kasım’daki iş bırakma eylemine katılmamalarını saptırmak isteyen ve bir gün iş bırakma eylemiyle ‘avunanlara’ toplu görüşme öncesinde yaptıkları çağrıyı hatırlatan Gündoğdu, “Masa değil yasa sorunlu. Gelin bu yasayı değiştirmeden, 2010 toplu görüşme masasına oturmama kararlılığını birlikte açıklayalım dedik ve biz Memur-Sen olarak bu yasa değişmeden 2010 toplu görüşme masasına oturmayacağımızı açıkladık. Masaya yapışmayı maharet sananların bu çağrıyı duymamasını anlıyoruz. Üyelerinin geçim sıkıntısı çektiğini unutup ‘kriz varsa çare var para harcayın’ kampanyalarına katılmaları ilkesizliklerinin göstergesidir” dedi.
MEMUR-SEN’E DİL UZATMAYA KİMSENİN HAKKI YOK
“Kongrelerini bir siyasi partinin emrinde ve gölgesinde yapanların Memur-Sen’e dil uzatmaya hakları yoktur, hadlerine de değildir” diyen Gündoğdu, şöyle dedi:
“Mazbatanın icazetini kimden aldıklarını kamuoyu çok iyi biliyor. Bunu en iyi yaşayan da Kamu-Sen eski genel başkanı ve Türk Eğitim-Sen eski genel başkanıdır. Memur-Sen, bütün bunlara rağmen, bir günlük eylemler yerine, sorunların çözümüne yönelik mücadelesini, sonuç alıncaya kadar sürdürecektir.”
SENDİKADAN VALİLERE ''GREVCİ MEMURA CEZA VERİLEMEZ''
Türk Eğitim-Sen, valiliklere bir yazı göndererek, yarın “uyarı grevi” adı altında iş bırakma eylemi yapacak üyeleri hakkında soruşturma açılmaması için il genelinde gereken tedbirlerin alınmasını istedi.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ile Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri Yaşar Şahindoğan tarafından memurların yapacağı ''iş bırakma'' eylemiyle ilgili valilik makamlarına hitaben birer yazı gönderildi.
Yazıda, Sendika Yönetim Kurulu ile sendikanın bağlı bulunduğu Türkiye Kamu-Sen Yönetim Kurulunca, sendikal haklar çerçevesinde üyelerin mesleki, sosyal ve ekonomik haklarıyla ilgili 25 Kasımda tüm şube ve temsilciliklerin katılımıyla 1 günlük “iş bırakma” eylemi yapılması kararı alındığı hatırlatıldı.
Sendikal faaliyetlere katılmanın Anayasa tarafından güvence altına alındığı vurgulanan yazıda, sendikal faaliyetlerin engellenmesinin Türk Ceza Kanunu'nun 118/1 ve 2 maddesi gereğince suç unsuru oluşturduğuna işaret edildi. Yazıda, ''Bu sebeple sendika üyelerimize eyleme katılmalarından dolayı herhangi bir soruşturma açılamaz ve ceza verilemez'' denildi.
Yazıda, benzer konularda Danıştay 12. Dairesinin 2004, 2005, 2008, Danıştay 8. Dairesinin 1997, 1998, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2000, 2001, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de 21 Nisan 2009'da memurlar lehine kararlar verdiğine dikkat çekildi.
Yazıda, belirtilen gerekçelerle yarın ülke genelinde gerçekleştirilecek iş bırakma eylemine katılacak sendika üyeleri hakkında herhangi bir disiplin soruşturması açılmaması için il genelinde tedbir alınması ve uyarıların yapılması talep edildi.
KRALDAN ÇOK KRALCILAR VAR
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, kamu çalışanlarının hak aramaya dönük eylemlerinde kendine vazife çıkaran en alt kademedeki amirlerin bile yaptırımda bulunmaya çalıştığını söyledi. Koncuk, ''Maalesef kraldan fazla kralcılar var bazı daire amirleri bile grevi etkisiz hale getirilmek için kamu çalışanlarının gözünü korkutmaya çalışıyor'' dedi.
Kamu çalışanlarının da ulusal ve uluslararası hukukun kendilerine sağladığı hakları tam olarak bilmediğini vurgulayan Koncuk, şunları kaydetti:
“Bugüne kadar verilmiş yargı kararlarının toplu sözleşme ve grev hakkı konusunda getirdiği imkanlar konusunda ne yazık ki kamu çalışanları tam bilgi sahibi değil. Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesiyle sendikal faaliyetleri engelleyenlere hapis cezası verileceğini bilmeyen çok sayıda arkadaşımız var. Tüm sıkıntıları dikkate alarak yarın yapılacak iş bırakma eylemine katılanlara ceza verilemeyeceğine ilişkin valilikleri ve valilikler aracılığıyla tüm kamu kurumlarını bilgilendirmeye ihtiyaç duyduk.''
TÜRK İMAR-SEN: “25 KASIM EYLEMİNDE VATANDAŞLARDAN ANLAYIŞ BEKLİYORUZ
Türk İmar-Sen Genel Başkanı Necati Alsancak, 25 Kasım’da yapılacak eylemde köprü ve otoyol gişelerinde ve tapuda hizmet vermeyeceklerini açıklayarak vatandaşlardan bir günlük anlayış beklediklerini kaydetti. Alsancak, yapılacak eylemin vatandaşların sorunlarının çözümüne de katkısı olacağına ifade etti.
Türkiye İmar ve İnşa hizmetleri Kamu Görevlileri Sendikası (Türk İmar-Sen) Genel Başkanı Necati Alsancak, 25 Kasım’da yapılacak eylemde köprü ve otoyol gişelerinde ve tapuda hizmet vermeyeceklerini açıklayarak vatandaşlardan bir günlük anlayış beklediklerini kaydetti.
Türk İmar-Sen Genel Başkanı Necati Alsancak yaptığı yazılı açıklamada, yapılacak eylem nedeniyle vatandaşların mağdur olmamasını istediklerini belirterek, “25 Kasımda hizmetten gelen gücümüz kullanıp iş bırakacağız. 25 Kasımda Türk İmar-Sen olarak köprü ve otoyol gişelerinde çalışmayacağız. Tapuda hizmet üretmeyeceğiz. Bu nedenle vatandaşlarımızdan bir günlük bir anlayış bekliyoruz. Vatandaşlarımızın mağdur olmamaları için acil bir durum yoksa gişeleri kullanmamalarını, tapu dairelerine gitmemelerini istiyoruz. Sorunlarımızın her geçen gün büyüdüğü, memurun yoksulluğa terk edildiği Türkiye'de memurun gücünü gösterip hükümeti uyaracağız” dedi.
YAPILACAK EYLEM, VATANDAŞIN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNE DE KATKI SAĞLAYACAK
Alsancak, yapılacak eylemin vatandaşların sorunlarının çözümüne de katkısı olacağına ifade ederek, ekonomik iyileştirmelerin faydası toplumun tüm kesimlerine yansıyacağına değindi. Sosyal haklarda yapılacak iyileştirmelerle de vatandaşa hizmet sunumunda kalitenin yükseleceğini vurgulayan Alsancak, bu nedenle yapacakları eyleme vatandaşların anlayış göstermesin ve desteklemesini istediklerini belirtti.
İŞ BIRAKMAK İSTEYEN HİÇBİR KAMU ÇALIŞANINA CEZA VERİLEMEYECEK
Grev ve toplu sözleşme hakkı ile hükümet karşısında kamu çalışanlarının hakları daha güçlü bir şekilde savunacağını söyleyen Alsancak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Grev ve toplu sözleşme ile bizim de iktidara karşı bir yaptırım gücümüz olacaktır. Bu nedenle tüm kamu çalışanları bu eylemimize destek vermelidir. 25 Kasımda gişelerde ve tapu dairelerinde iş bırakarak alanlara inmelidirler. İş bırakmak isteyen kamu çalışanlarına hiçbir ceza verilemeyeceği mahkeme kararları ile hükme bağlanmıştır. Hukuk bu konuda çalışanların yanındadır, hiçbir kamu çalışanı ceza alırım endişesi taşımamalıdır. Biz sendikalı olan olmayan, tüm kamu görevlilerini ve diğer sosyal kesimleri bu onur ve haysiyet mücadelemize davet ediyoruz. Kamu çalışanları da hakları için 25 Kasım'da bize destek vermeli, iş bırakarak güçlerini göstermeli, hükümete seslerini güçlü bir şekilde duyurabilmelidirler.”
YAPI-YOL SEN, 25 KASIMDA "UYARI GREVİ" YAPACAK
KESK'e bağlı Yapı-Yol-Sen, örgütlü olduğu Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Karayolları Genel Müdürlüğü çalışanlarının, 25 Kasım'da “uyarı grevi” yapacaklarını açıkladı.
Yapı-Yol-Sen (Yol Yapı Altyapı Bayındırlık ve Tapu Kadastro Kamu Emekçileri Sendikası) tarafından yapılan yazılı açıklamada, kamu çalışanlarının insanca bir yaşam, ücrette adalet ve sosyal haklar talebiyle 25 Kasım Çarşamba günü saat 10.30'da Bayındırlık ve İskan Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptıktan sonra, Ziya Gökalp Caddesine yürüyecekleri bildirildi. (ANKA-AA)