Lokum dağıtma tartışmasıyla tutuklanan Boğaziçili öğrenciler tahliye edildi
14'ü tutuklu 22 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin ilk duruşması Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuklu öğrencilere tahliye kararı çıktı.
22 sanığın “PKK, KCK, YPG silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması yapıldı. Duruşmaya çok sayıda kişinin katılmasından dolayı mahkeme başkanı ayakta kalan izleyicilerin dışarı çıkmasını aksi takdirde sağlıklı bir yargılama olamayacağını söyledi. Bunun üzerine avukatlar ve mahkeme başkanı arasında kısa süreli sözlü tartışma yaşandı. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise yere oturdu. Tartışmanın bitmesinin ardından yargılanmaya başlandı.
Tutuklu sanıklardan Agah Suat Atay ve Berke Aydoğan olay günü merak ettikleri için orada olduklarını herhangi bir şekilde slogan atmadıklarını ve pankart taşımadıklarını söyledi.
“PROPAGANDA YAPMADIM SLOGAN ATTIM”
Tutuklu sanıklar arasında en küçük yaşta olduğunu belirten Şükran Yaren Tuncer’de “Olay günü, kütüphaneye giderken bir grup ‘Savaşa hayır, barış hemen şimdi’ şeklinde slogan atarak yürüyordu. Bende arkalarından yürüdüm. ‘Faşisizme karşı omuz omuza ve Savaşa hayır’ sloganlarında bende onlara destek oldum. Bunlar terör örgütü propagandası yapmak değil, dünyanın her yerinde atılan evrensel sloganlardı” dedi.
Sanık Yusuf Öztük de savunma yaparken gözyaşlarını tutamadı. Öztürk “Benim içimi yiyen bir durum var. Gözaltı süresince, görevli polislerin hem tehdit hem baskısına maruz kaldım. Ailem tehdit edildi. Geleceğimin karartılacağı yönünde tehdit edildim. İddianamede bahsedildiği gibi pankart hazırlamadım, kimseye şiddet uygulamadım. Bir grup ‘İşgalin, katliamın lokumu olmaz’ yazılı pankart ile geldi. Olayı görebilmek için pankarta doğru yaklaştım ve ‘Faşizme karşı omuz omuza’ sloganı attığımı hatırlıyorum. Pankartın yanında durmam, olayı desteklediğim anlamına gelmemeli” diye konuştu.
“SİYASET BİLİMİ OKUYORUM OKULDAKİ EYLEMLERİ İNCELERİM”
Bu sözler üzerine duruşma savcısı sanığın pankartın arkasında durduğuna dair olay anına ilişkin görüntülerin olduğunu hatırlatarak “Boğaziçi gibi güzide bir üniversitede eğitim görüyorsunuz. Orada bulunmanın bir nedeni var mıydı?” sorusunu yöneltti. Öztürk ise “Hayır, yoktu Siyaset Bilimi öğrencisi olarak bu tarz olaylar okulda sürekli olur, bende incelerim, merak ederim, bakarım” şeklinde yanıtladı.
“BİZ TERÖRİST DEĞİLİZ”
Sanıklardan Sevde Öztürk söz alarak şunları söyledi: “Medyada, hedef gösterilerek terörist ilan edildik. Biz terörist değiliz, vatan haini değiliz. Eğitim hayatımız sekteye uğradı ve hepimizin bir dönem uzamış bulunuyor. Daha fazla mağdur olmamak için 25 Haziran’da başlayacak olan yaz okulunda bunu telafi etmek istiyoruz. Bu sebeple tahliyemizi talep ediyoruz.”
“OLAYLARA TEPKİSİZ BİR GENÇLİK YETİŞSİN BİZDE İSTEMEYİZ”
Mahkeme Başkanı da “Keşke böyle Bir şey olmasaydı, adliye koridorlarında keşke taşınmasaydı etkinlikleriniz. Çevresine duyarsız, olaylara tepkisiz bir gençlik yetişsin biz de istemiyoruz. Fakat izinsiz masa açıp, lokum dağıttığını iddia ettiğiniz grubun etkinliği izinsiz de, sizin etkinliğiniz izinli mi” diye sordu.
ÇİFTLİK BANK ESPRİSİ YAPMIŞ
Tutuklu yargılanan sanıklardan Enes Karakaş olay anında tartışmaların büyümemesi için mizahi bir şekilde cevap verdiğini belirterek “Siz de Çiftlik Bank’ın ortaklarısınız” şeklinde konuştuğunu söyleyerek “Kamera kayıtlarında şöyle görünüyor: Lokumlar önce masadayken kamera kaydı duruyor ve tekrar kayıt başladığında lokumlar yerde gözüküyor. Belki arbede sırasında bir güvenlik görevlisinin bile kolu çarpmış, dökülmüş olabilir. Ben o arada lokumların yerde olduğunu gördükten sonra kendi kendime ‘Lokumların suçu ne?’ diye de hayıflandım” dedi.
Tutuklu yargılanan sanıklardan sonra tutuksuz olarak yargılanan diğer 8 sanık da savunma yaparak beraatlerini talep etti.
Mahkeme heyeti, tutuklu yargılanan on dört sanığın yurt dışı yasağı konularak tahliye edilmesine, tutuksuz 3 sanık hakkında yurt dışı yasağı koyan heyet, 4 sanık hakkında da imza verilmesi şeklindeki adli kontrol tedbirinin de kaldırılarak yurtdışına çıkış yasaklarının devamına karar verdi. Heyet bir sanığın ise doktora öğrencisi olması nedeniyle eğitim hayatı ve çalışmalarının bir kısmını yurtdışında yapmasını dikkate alarak adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına hükmetti. Duruşma ertelendi.