"Koşaner'in kendi askerimizi vurduk dediği asker benim oğlumdu"
2009 yılında yaşanan olay, emekli general Koşaner'in ses kaydının ortaya çıkmasından sonra yeni bir boyut kazandı.
Tunceli'nin Hozat ilçesinde askerlik görevini yaparken intihar ettiği ileri sürülen, ancak ailesi tarafından öldürüldüğü iddia edilen Murat Oktay Can'ın ailesinin avukatı, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneneral Işık Koşaner'e ait olduğu öne sürülen ses kaydını delil olarak kullanacaklarını söyledi.
Tunceli'nin Hozat ilçesinde bir dağ karakolunda 2009 yılında askerlik görevini yaparken nöbet mevkisinde ölü bulunan ve intihar ettiği ileri sürülen Piyade Er Murat Oktay Can'ın ailesinin Avukatı Ahmet Çevik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Orgeneral Koşaner'in olduğu ileri sürülen ses kaydında bahsettiği askerin Murat Oktay Can olduğunu savundu.
Avukat Ahmet Çevik, Can'ın nöbet mevkisinde cansız olarak bulunduğunu, askeri savcılığın soruşturmasında olayın intihar olduğuna karar verildiğini, olay yerinin yıkanarak delillerin karartıldığını ileri sürdü.
Murat Oktay Can'ın G3 piyade tüfeği ile intihar ettiğinin iddia edildiğini belirten Çevik, G3'ün atım anında ve ağırlığı nedeniyle geriye tepme yapan ateşli bir silah olduğuna dikkati çekti.
İntihar durumunda silahın savrulması gerektiğini savunan Çevik, Can'ın silahının yere dikey vaziyette elinde bulunduğunu ve bunun ''hayatın akışına uygun olmadığını'' ifade etti.
Çevik, şunları söyledi:
''Morali bozuk bir er niye nöbet mevkisine gönderilir, eline silah verilir. 'Psikolojisi bozuktu, intihar etti' geçerli bir gerekçe değil. Zaten olay intihar değildir. Bir insan G3 piyade tüfeğiyle intihar edemez. Tabancada bile boynunun altına sıkarsın. Alnına doğru sıkman mümkün değildir. Bu tamamen alından, iki kaş arasından, alnının ortası.''
Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı ile Malatya Kara Kuvvetleri Komutanlığı 2. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin olayla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına kararı verdiğini dile getiren Çevik, otopsi, kriminal ve balistik incelemenin sivil kurumlarda yapılması taleplerinin de geri çevrildiğini kaydetti.
Çevik, iç hukuk yollarının tükenmesi nedeniyle geçen yıl Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduklarını söyledi.
Murat Oktay Can'ın parmağında tetik izi bulunmadığını da belirten Çevik, otopsiyi yapan doktorlarla ilgili de suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti.
Israrlı itirazları sonucu kesin olarak kovuşturmaya yer olmadığı kararından dönüldüğünü ve tahkikatın genişletilmesi kararı alındığını dile getiren Çevik, şunları söyledi:
''Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in açıklaması var, 'Alnından vurulan er' diyor. Bu vurulan er Oktay Can'dır. Biz bunu bir hukuki delil olarak değerlendiriyoruz. İlk kez resmi bir kurum gayriresmi şekilde askeriyedeki ölümlerin intihar, eğitim zayiatı olmadığını, kendi içinde de ölümlerin olduğunu, askerin askeri vurduğunu beyan etmiştir. Bu husus bir delildir, davalarımızda AİHM'de ve Askeri Mahkeme'de biz delilimiz olarak mahkemelere sunacağız.''
AİLENİN İDDİASI
Baba Oktay Can da, 2009 yılında oğlunun şehit olduğu haberinin geldiğini, cenazesinde askeri tören yapıldığını ve üç gün sonra kendilerine ''Oğlunuz intihar etti'' denildiğini söyledi.
Can, olayla ilgili soruşturmayı yürüten savcılığın taraflı davrandığını ve delillerin karartıldığını iddia ederek, ''Benim oğlum komutanı tarafından vurulmuştur'' dedi.
Oğlunun alnından ve burnunun kenarından vurulduğunu, burnunun kenarındaki mermi izinin estetikle kapatıldığını ileri süren Can, talep etmelerine rağmen mermi çekirdeğinin kendisine verilmediğini iddia etti.
Kaynak: AA