Kılıçdaroğlu: İstanbul’un 13 milyar liralık dosyası kayboldu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP dönemine ait 34 dosyaya İçişleri Bakanlığı’nın el koyarak üstünü kapattığını savundu ve ve 13 milyar 202 milyon liralık bir kamu zararı olduğunu kaydetti.
Gazete ve TV muhabirleri ile basın toplantısında buluşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ‘'Ne oldu bu dosyalar? Birisi de Ulaştırma Bakanı'nın Genel Sekreter olduğu döneme ait para ödemesi.
Cumhurbaşkanlığına, bakanlıklara makam araçları verilmiş…Neler neler. Tam yağma Hasan'ın böreği. Bunların üstünü İçişleri Bakanlığı örttü'' dedi.
Kılıçdaroğlu'nun öne çıkan değerlendirmeleri şöyle:
BİR HAFTA İÇİNDE: İktidar olduğumuzda ilk bir haftada süratle Stratejik Planlama Teşkilatını kuracağız. Paralar nereye harcanıyor bakacağız. 10 gün içinde Türkiye'nin bütün rakamlarını çıkaracağız. Borçlar ve alacaklar nedir?
Hangi fonda ne kadar para var bakacağız. İkinci adım olarak Ekonomik Sosyal Konseyi toplayıp sorunları dinleyeceğiz. Uzun erimli olarak beş yılı planlayacağız. Türkiye'nin en verimli istihdam yaratan yatırımlar yapacağız.
YOLCU EDECEĞİZ: Erdoğan'ı yolcu ettiğimizde yerine gelecek olan Cumhurbaşkanı süratli bir şekilde devletin üst kademesindeki bütün bürokratlar istifa etmiş sayılıyor. Bir numaralı kararname var. Sistem böyle. Oralara yeni isimler atanacak.
İktidar olduktan sonra düşünmeyeceğiz. Bugünden her şeyin planını programını yapıyoruz. Süratli bir şekilde bu atamalar yapılacak.
Atamalar yapılırken de uzman kimse onu atayacağız. Bu bizim hemşehrimiz, yakınımız, partilimiz olmayacak. En yetkin insanları atayacağız.
Bu devleti yönetenlerle vatandaş arasında güven sağlanacak. İlk bir haftada güveni sağlayacağız. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme hangi zaman dilimine geçileceğine ittifak bir araya gelerek karar alacak. Şu anda genel başkanlar değerlendiriyorlar.
GÜLÜMSÜYORUM: Erdoğan ‘muhalefet sokağa dökülecek' diyor. Bunu gülümseyerek yorumladım. Tam tersine arkadaşlara sokağa çıkmayacaksınız, sabırla sandığı bekleyeceksiniz diyorum.
Beyefendi hayal aleminde yaşadığı için sanki biz sokağa çıkın diye talimat vermişiz. Allah aşkına danışmanları yok mu? En azından neler konuştuğumuzu önüne koysunlar.
Dinlemesini beklemem. Çünkü koltuğunda rahat oturamaz. Hayal dünyasının dışına çıkması lazım. Beyefendi bizim sokağa çıkmamızı istiyor anlaşılan.
Zorlayacak, baskı kuracak çıkmayacağız ama sandıkta gereğini yapacağız. Sokağa çıkmak diye bizim kitabımızda bir şey yok. Ama haksızlığa uğrayan herkesin hakkını demokratik yollarla arayacağız. Özel bir çatışma alanı yaratmak istiyorlar o tuzağa düşmüyoruz.
KÖPÜKÇÜ: Erdoğan ‘Enflasyonun köpüğünü alacağız' diyor. Zamları geri mi alacaklar. Bunu yapacağını hiç sanmıyor. Politik bir söylem. Kendi tabanını rahatlamak için.
Ekonominin ne kadar kötüye gittiğini Erdoğan da çok iyi biliyor. Eximbank'a talimat verildi. İhracatçıların beş gündür talepleri karşılanamıyor. İş dünyası büyük bir dikkatle izliyor.
Niçin böyle oluyor. Erdoğan ekonomiyi de Türkiye'yi de yönetemiyor. Yönetme kapasitesi ve birikimi de yok. 84 milyon insanı bindirmiş freni patlayan bir kamyona hep beraber yokuş aşağı gidiyoruz.
ERKEN SEÇİM: Erdoğan erken seçime gitmek zorunda. Ülke yönetilemez noktaya geldi. Hazine'nin, piyasanın, vatandaşın durumu malum.
Geçen her gün 84 milyon vatandaşın sırtına yeni yükler yükleniyor. Nereye kadar götürecek. Nereden nasıl borç bulacaklar.
Erdoğan'ın yapacağı en güzel şey süratle erken seçime gitmektir.
İMAMOĞLU: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu suçlamalarının nedeni ekonomide yaşanan kaosu unutturmak istenmesi. Zamlar yağmur gibi geliyor. Tartışma zeminini çekmek istiyorlar.
Zaten belediyelerden müfettişler eksik olmuyor ki. Sürekli denetleniyorlar. CHP'li belediyeleri itibarsızlaştırma arayışı içinde. AKP'nin yandaşlarını yemlediği bir havuzdu İstanbul. Büyük bir rant vardı.
Kendi medyasına, müteahhitlerine destek veriyordu. Olmayan bir işin olmuş gibi onayını verip parasını veriyor. Ortada bina yok ama bina yapılmış gibi parası ödeniyor. Bu kişi şu anda Ulaştırma Bakanı. Dünyanın hiçbir yerinde bakan olarak atanamaz. Ama hırsızlığın meşrulaştığı bir ortamda rahatlıkla atanıyor.
Yolsuzluklar konusunda bu kadar hassas olan İçişleri Bakanlığı İBB'nin 34 dosyasına el koydu. AKP döneminin yolsuzlukları. Ne oldu bunlar? Birisi de Ulaştırma Bakanı'nın Genel Sekreter olduğu dönemde olmamış işe para ödemesi.
Cumhurbaşkanlığına, bakanlıklara makam araçları verilmiş…Neler neler. Tam yağma Hasan'ın böreği. Bunların üstünü İçişleri Bakanlığı örttü. Bunların takip edilmesi lazım. İBB, 34 dosyada toplam 13 milyar 202 milyon lira kamu zararın tespit etti. İyi para.
İBB SORUŞTURMASI: Belediyeye eleman alınırken savcılıktan sicil kağıdı alıyorsunuz. Veren kim? Savcılık. Eğer soruşturma açılacaksa Adalet Bakanlığı hakkında soruşturma açılmalı. Terörist olan birine siz nasıl iyi hal kağıdı veriyorsunuz. Bunu yapmıyorlar, doğrudan doğruya Ekrem Bey'i suçluyorlar.