CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberlerindeki heyetin Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki büyük depremle yıkılan bölgeye yaptığı ikinci ziyaretin Malatya'dan sonraki durağı Diyarbakır oldu.

Heyet, şehirde ilk olarak, depremde yaşamını yitiren vatandaşlar için taziyelerin kabul edildiği Bahattin Demircan Barman Taziye Evi'ni ziyaret etti.

Acılı ailelere baş sağlığı dileyen heyet, okunan dualara eşlik etti. Heyet, taziye ziyaretinin ardından, evleri büyük felakette yıkıldığı için Demirok Tesisleri ve Kaplan Düğün Salonu'nda ağırlanan depremzedelerin acısına ortak oldu.

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve beraberindeki heyet, kentin önemli caddelerinden Ofis'te yıkılan bir binada yapılan arama-kurtarma çalışmalarına tanıklık etti. Kılıçdaroğlu, aynı bölgede bulunan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile kısa bir süre sohbet etti.

"KOORDİNASYON EKSİKLİĞİ GİDERİLMEMİŞ"

Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Acımız derin, acılarımızı yaralarımızı sarmalıyız, bunu birlik ve bütünlük içinde yapmalıyız ama asıl sorunu çözecek olan doğal olarak iktidardır. Alanda gördüğümüz, ciddi bir koordinasyon eksikliğinin şu ana kadar giderilmemiş olması.

Olayı çözemedikleri için, olayı çözme konusunda güçlü bir irade ortaya koyamadıkları için, yaşanan sorunlar derinleşiyor. Gittiğimiz yerlerde insanlar soğukta titriyorlar, çadır istiyorlar…

"SORUMLULUKTAN KURTULMAK İSTİYORLAR2

Bir şeyi beceremeyince ortaya başka bir hedef koyuyorlar. Efendim ‘asrın felaketi'... Asrın felaketi demek şu demektir; ‘asrın felaketiyle karşı karşıya kaldık; biz asrın felaketi karşısında çaresiz kaldık sorunu çözemiyoruz’ Elin oğlu çözüyor da biz niye çözemiyoruz Allah aşkına bana söyler misiniz?

Nasıl olur da bir algı operasyonuyla olayı çok fazla büyütüp sorumluluktan kurtulmak istiyorlar. Hayır efendim! İktidarı yönetenlerin ciddi bir sorumluluğu vardır ve sorumluluklarının farkına varmak zorundadırlar.

"BIRAK BU MİLLET KUCAKLAŞARAK BÜTÜN SORUNLARINI ÇÖZER"

Bizim belediye başkanlarımız eğer kısa süre içinde bütün engellemelere rağmen bütün felaket bölgelerine ulaşmış ve halkla kucaklaşmışsa... Devasa Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetiyorsun kardeşim neredesin sen yahu? Çekil sarayına otur, bırak bu millet kucaklaşarak bütün sorunlarını çözer.

Nitekim Türkiye seferber olmuş vaziyette. Herkes sorununu çözmek istiyor, her gittiği yerde insanlar engellerle karşılaşıyorlar bırakın ya engelleri!

"YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Bu yaşanan felaketin bir an önce bitmesi, insanların sorunlarının çözülmesi için güvenlik güçlerimize, askerlerimize, AFAD çalışanlarına, sivil toplum kuruluşlarına, meslek kuruluşlarına, bütün gönüllülere yürekten teşekkür ediyorum.

Bunlar bütün engellemelere rağmen başarıyla görevlerini yapmaya çalışıyorlar. Hepinizin huzurunda bunlara yürekten teşekkür etmek CHP'nin Genel Başkanı olarak benim görevimdir."

"SARAY DEPREMİ KOORDİNE EDEMEDİ"

CHP lideri Kılıçdaroğlu, sosyal medya paylaşımında ise şöyle dedi:

“Bölgedeki manzaraları gören bir insan acıyı yüreğinde hissetmezse, insanlığını sorgulasın. Saray depremi koordine edemedi, İletişim Başkanlığı algı koordine ediyor.

Covid olur, 5 maskeyi dağıtamazlar, İletişim Başkanlığı hemen propagandaya başlar.

Ekonomiyi çökertirler, insanlarımız büyük zorluklarla baş başa kalır, İletişim Başkanlığı hemen propagandaya başlar.

Şimdi de 'Asrın Felaketi' kampanyasını başlatmış. Elinden gelen tek şey hamaset, boş sloganlar, dünya lideri zırvaları. Devleti yönetmeyi bilmiyor, bu kadar basit. Yeter, yorulduk! Gitsin sarayında otursun, millet dayanışma içinde, bıraksın herkes işini yapsın.”

“MAALESEF CİDDİ SORUNLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve beraberlerindeki heyet, Ofis Caddesi'nden, aynı zamanda depremzedeler için barınma noktası haline getirilen Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'nı da ziyaret etti. Burada bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'da 84 kitle örgütünün bir arada olması ve ortak hareket etmesinin önemli olduğuna dikkat çekerek "En azından yaşanan felaketin daha sağlıklı koordine edilmesi açısından son derece önemli. Felaketlerde önemli olan, koordinasyon. Yani eş güdümü sağladığınız zaman kimin neyi yapacağı, kimin hangi adımı atacağı, kimin hangi sorumluluğu yükleneceği, koordinasyon içerisinde belli olur. Soruna çok hızlı müdahale edilir ve sorun çözülmüş olur. Büyük bir felaket yaşadığımızı ben de biliyorum, hepimiz biliyoruz, hepimiz bunun tanığıyız. Ama ortada sağlıklı işleyen bir koordinasyon olmadığı için, maalesef ciddi sorunlarla karşı karşıyayız" dedi.

ÇADIR SORUNUNA DİKKAT ÇEKTİ

Diyarbakır'a Malatya'dan geldiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Gördüğüm tablo; kış şartlarında insanların öncelikle çadır arayışına girdikleri. Çünkü kalacakları bir yer yok. Diyarbakır’da ayrıca benim gördüğüm; düğün evlerinin, belli sosyal mekanların depremzedelere ayrılmış olması, onlara sıcak bir yuva sağlamış gibi görünüyor. Ayrıca yeme-içme gibi sosyal ihtiyaçlarını da hayati ihtiyaçlarının da burada karşılandığını görüyoruz. Bu da benim son derece memnun ettim. Diyarbakır’ın kendi içinde iş dünyasıyla böylesine güzel bir birliği yaşaması, umarım pek çok yerde de benzer çabaların gösterilmesine yol açar" diye konuştu.

“ASLA UMUTSUZ OLMAMALIYIZ”

Diğer illerde de meslek kuruluşlarının benzer çabaları gösterdiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Asla umutsuz olmamalıyız. Türkiye büyük ve güçlü bir ülke. Kendi yaralarını sarabilecek kapasiteye sahip olan bir ülke. Bütün olanaklar, belli bir sağlıklı koordinasyon içinde yürütüldüğünde, bütün sorunlarımızı çözebileceğimizi görüyoruz.

Diyarbakır bunu yaptığına göre, diğer illerde de Türkiye genelinde de bunu yapmak mümkün. Siyasetin de bu şekilde bürokrasiyle beraber koordine olması ve bu işi büyütmesi lazım. Burada ciddi aksaklıkların olduğunu görüyoruz zaten. O aksaklıkların giderilmesi için biz değil, halk konuşuyor.

Televizyonlar, halkın taleplerini bir şekliyle yansıtıyor. Bizim gezmemizin temel nedeni, elbette halkın derdini dinlemek.

Ama daha önemli olan, halkın kendi derdini medya aracılığıyla siyasal iktidara, Türkiye’ye duyurulmuş olması. Bizim de en büyük beklentimiz, bu taleplerin ülkeyi yönetenler tarafından da duyulmuş olması."

“İKTİDARIN BU KONUDA CİDDİ ADIMLAR ATMASINI BEKLİYORUZ”

Türkiye genelinde bir yardım seferberliği başlatıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, vatandaşları kısa sürede evlerine kavuşturmanın önemine dikkat çekti. “İktidarın bu konuda ciddi adımlar atmasını bekliyoruz” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;

"Buraya Büyükşehir Belediye Başkanı arkadaşlarımla beraber geldik. Benim taşıdığım duyarlılığı, doğal olarak onlar da taşıyorlar, diğer belediye başkanlarının taşıdığı gibi. Çünkü, sonuçta yaşanan felaketi bir şekliyle telafi etmek zorundayız.

Ölenleri geri getiremeyiz. Ama en azından hayata kalanların daha sağlıklı, daha güzel bir ortamda hayatlarını sürdürmeleri için çaba harcamak zorundayız. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun.

Türkiye büyük bir felaketle karşı karşıya. Bunun da farkındayız zaten. Ama çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur. Sağlıklı, tutarlı, emin adımlarla yola çıktığımızda bütün sorunları aşabiliriz. Büyükşehir Belediye Başkanlarımız, Türkiye’nin emrinde, bütün depremzedelerin emrinde.

Ellerinden gelen bütün çabaları gösteriyorlar. Var olan bir talep kendilerine ulaştığı zaman o talebi süratle yerine getiriyorlar."

"YARDIMA İHTİYAÇ DUYAN HER VATANDAŞA KOŞARIZ"

Belediye başkanlarının hizmetlerinde hiçbir ayrımcılık yapmadıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi;

"Zaten bizim felsefe kültürümüzde de böyle bir şey yoktur. Biz, yardıma ihtiyaç duyan her vatandaşa koşarız ve onun ihtiyaçlarını gidermeye çalışırız.

Diyarbakır’da 84 ayrı sendika, sivil toplum kuruluşu ve meslek kuruluşunu bir araya getirip, soruna ortak iradeyle müdahale etmeniz ve sorunu çözme konusunda büyük adımlar atmanız gerçekten takdire şayan.

Burada bulunan sivil toplum kuruluşlarının, sendikaların, meslek kuruluşlarının temsilcilerini yürekten kutluyorum."

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve beraberlerindeki heyet daha sonra Tesisler bölgesinde gerçekleştirilen enkaz kaldırma çalışmalarına tanıklık etti.