Kılıçdaroğlu: Kim hırsızın önüne yatarsa, karşısında beni bulur
CHP liderinden sert sözler: Hırsızların altına yattılar mı, yatmadılar mı? Kim hırsızın önüne yatarsa, karşısında beni bulur.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yine çok konuşulacak açıklamalarda bulundu. Yolsuzlukla mücadelede Hz. Muhammed’le ilgili bir hadisten örnek vererek hükümeti eleştiren CHP lideri “Kendi hırsızlarını korudular mı, korumadılar mı? Hırsızların altına yattılar mı, yatmadılar mı? Yine kıyameti koparacaklar, Kılıçdaroğlu bunu niye dedi? Kim hırsızın önüne yatarsa, karşısında beni bulur” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları:
Hangi alanda ahlaki kural yok? Sadece siyasette. Siyasi ahlak yasası çıkmalı. Bu olursa kurtulur Türkiye…Mekke’nin ileri giden ailelerinden bir kadın hırsızlık yapıyor. Birisini araya koyuyorlar. Gidin sevgili peygamberimize söyleyin, bu kadını bağışlasın. Giden Ubama bin Zeyid. Sahabedir. Usame gider, ricada bulunur. Bu kadını affedin der. Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun kitabındaki cümleleri okuyorum. Sevgili peygamberimiz bu talep üzerine öfkelenir ve “Geçmiş ümmetlerin helak olmalarının başlıca sebeplerinden birinin cezaların sadece fakir ve zayıflara tatbik edilip, zengin ve soylunun affedilmesidir” der ve ardından ekler; “Allah’a yemin ederim ki, hırsızlık yapan Muhammed’in kızı olsaydı, yine cezayı uygulardım.”
“AİLE BOYU HIRSIZLIK YAPTINIZ”
Kendi hırsızlarını korudular mı, korumadılar mı? Hırsızların altına yattılar mı, yatmadılar mı? Yine kıyameti koparacaklar, Kılıçdaroğlu bunu niye dedi? Kim hırsızın önüne yatarsa, karşısında beni bulur. Bana siyasette çırak diyor. Siyasette Mustafa Kemal Atatürk ve Bülent Ecevit’in çırağıyım. Ama sen de hırsızların ustasısın ve aile boyu hırsızlık yaptınız.
Oturduğu saray haram saraydır. Çoluk çocuk fakir iken, sen kalkıyorsun kendine saray yaptırıyorsun, kaç para deyince de açıklamıyorsun. Bir hırsızlar, iki böyle saraylarda oturanlar açıklamazlar.
“DİN MASKELERİNİ İNDİRECEĞİM”
Din maskelerini indireceğim. Davutoğlu bana edep yahu demiş. Şimdi kalkıp İstanbul’da konuşuyor nereden çıktı bu gökdelen diyor. Bu adam gerçekten başbakan mı? Yeni mi gelmiş Türkiye’ye. Eğer sen edepten söz ediyorsan, yargı kararından söz ediyorsan, yapacağın tek şey var. 16:9. Sultanahmet Camii’nin siluetini bozan kuleleri tıraşlarsan seni kutlayacağım.
ENSAR VAKFI HAKKINDA
Karaman’da bir olay oldu. Dinledim önce hiç sesimi çıkartmadım. Milletvekili arkadaşlarımı Karaman’a gönderim. Soğukkanlılıkla takip edin kimsenin adını ifşa etmeyin dedim. Olay medyada yer aldı ama öyle şeyler oldu ki aklım vicdanım almadı. Bütün AKP camiası, cumhurbaşkanı başbakan bakanlar çocukları değil Ensar Vakfını oradaki derneği savunmaya kalktılar. Hiç kimse merak etmesin sonuna kadar o çocukların haklarını biz savunacağız. O kadar ileri gittiler ki emin olun vicdanım asla kabul etmedi. Aileden sorumlu Bakan buna bir kez rastlanmış olması kurumu karalamak için gerekçe olamaz diyor. Bu lafa kimse AKP camiasından itiraz etmiyor. Mütedeyyin samimi Müslüman vatandaşlara sesleniyorum kendi çocuklarını düşünsünler: Kaç kere rastlanmış olması gerekir ki senin vicdanın rahatsız olsun…
İtiraz ettim. Ensar Vakfı’nın önüne neden yatıyorsunuz dedim. Koro halinde protestolar siyah çelenkler. Yahu sen o çelengi götüreceksin Ensar Vakfı’nın önüne koyacaksın. Demeç veriyor bunlar kadını insan olarak değil cinsel obje olarak görüyorlar asıl hastalık burada ruh hastalığı.
“ÖNÜNE YATMA” POLEMİĞİ HAKKINDA
Bakan bakandır kadın olur erkek olur. Ne yaparlarsa yapsınlar ne söylerlerse söylesinler kimin önüne yatarlarsa yatsınlar sonuna kadar takip edeceğim. Bu Ensar Vakfı bir sefer ‘ensar’ sözcüğünü çıkarması lazım. Ensar saygı duyduğumuz bir sözcüktür. Korumak demektir Arapçada. Siz ensar diye bir vakıf kuruyorsunuz güzel itirazımız yok. Ancak kurallara uyacaksınız. Olay bir olay değil birden fazla. Sicili bozuk bir vakıf bu. Eğer sicili düzgün olsaydı bizim söyleyeceğimiz bir şey yoktu. Bütün bunların kaynağı insanı insan olarak görmemeleridir. Ben onların dilinden konuştum anlasınlar diye. Koro halinde bağırmaya başladılar. Sandılar ki geri adım atacağız.
Bakan bakandır kadın olur erkek olur. Ne yaparlarsa yapsınlar ne söylerlerse söylesinler kimin önüne yatarlarsa yatsınlar sonuna kadar takip edeceğim. Bu Ensar Vakfı bir sefer ‘ensar’ sözcüğünü çıkarması lazım. Ensar saygı duyduğumuz bir sözcüktür. Korumak demektir Arapçada. Siz ensar diye bir vakıf kuruyorsunuz güzel itirazımız yok. Ancak kurallara uyacaksınız. Olay bir olay değil birden fazla. Sicili bozuk bir vakıf bu. Eğer sicili düzgün olsaydı bizim söyleyeceğimiz bir şey yoktu. Bütün bunların kaynağı insanı insan olarak görmemeleridir. Ben onların dilinden konuştum anlasınlar diye. Koro halinde bağırmaya başladılar. Sandılar ki geri adım atacağız.