Kılıçdaroğlu çok sert: Topuğunuz kıçınızda Putin'e koşuyorsunuz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup Toplantısında konuşuyor.
İdlib şehitleri için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okumasından ardından kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Recep Tayyip Erdoğan'ı ve hükümeti sert ifadelerle eleştirdi.
“TÜRKİYE İYİ YÖNETİLEMİYOR”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle başladı:
“Bu grup toplantısı, benim için de zor olan bir grup toplantısıdır. Meseleyi nasıl anlatacaksınız, neler söyleyeceksiniz? Hepinizin yüreği kanıyor ve hepimiz ciddi bir gelecek endişesi taşıyoruz. Samimi inancımı söyleyeyim, Türkiye iyi yönetilemiyor.”
CHP lideri konuşmasında şunları kaydetti:
"Barış içinde yaşayalım. Arzumuz budur bizim. Bir Mehmetçiğin tek bir tırnağı bile Suriye'den, İdlib'den, Libya'dan da değerlidir dedik. Çünkü biz kendi bölgemizde yangın istemiyoruz. Komşuda yangın istemiyoruz. Apartmanda otururken komşuda yangın çıkarsa evinde bir kova su ile koşacaksın. Biz bidon benziniyle gittik. Çünkü öyle talimat verdiler. Siz egemen güçlerin taşeronluğunu yapıyorsunuz deyince kızıyorlar. Doğruyu dinlemeye tahammül etmiyorlar. Liyakati bir devlette yok etmişseniz orada devlet aklından söz edemezsiniz. Böyle bir devletin geleceği felaketlerle doludur.
"HİÇBİR ZAMAN SURİYE’DEKİ REJİMİ SAVUNMADIK"
Biz hiçbir zaman demokrasiden ödün veren bir ülkeyi savunmadık, bundan sonra da savunmayacağız. Hiçbir zaman Suriye’deki rejimi savunmadık, savunmuyoruz da. İstiyoruz ki bütün komşularımızla barış içerisinde yaşayalım, arzumuz budur bizim.
“ORTA DOĞU PROJESİ EŞBAŞKANLIĞINI KİM VERDİ”
Erdoğan, 2013 yılındaki Anneler Günü’nde şu konuşmayı yapıyor: “Bizi Suriye’deki kanlı bataklığa karşı hepimizin dikkatli olması lazım. Büyük devlet hadiseler karşısında aklıselim düşünebilen bir devlettir.” Peki ne oldu da bundan vazgeçtiler? Kim seni yönlendirdi?”
Sana Büyük Orta Doğu Projesi’nin eşbaşkanlığını kim verdi? Çık milletin önüne açıkla! Orta Doğu’yu kan gölüne döndüreceksin diye sana talimatı kim verdi? Çık milletin önüne açıkla!
“SALDIRIDA AÇIKLAMA BEKLEDİK”
Elim olay olunca, acilen toplandık. Açıklama bekledik, 23.49’a kadar tek kelime açıklama yapılmadı. O saatte Hatay Valisi çıkıp açıklama yaptı. Meclis acilen toplanmalı dedik. Parti sözcümüz çıktı, açıklama yaptı. 'Yarın kapalı oturum yapılmalı' dedi.
Bu kadar sayıda şehidimiz varsa TBMM’nin toplanması gerektiğini söyledik. Bunun asla siyasi malzeme olamayacağını belirttik. Kapalı oturum talebinde bulunduk. Bu yaşanan sıkıntılı süreci “birlik ve bütünlük” içinde aşma gayretimizdi.
"KARDEŞİM SEN BENİ ARAYACAKSIN"
Erdoğan'ın AKP'li vekillerle yaptığı toplantıda ekonomiden bahsetti, işsizlikten bahsetti, bir sürü şeylerden bahsetti. Tabii bir de benden bahsetti. Biz ne kadar sorumluyuz, beyefendi ne kadar sorumsuz. 'Kılıçdaroğlu beni aramadı?' diyor. Kardeşim arayacak olan sensin ben değilim. Arayıp ne olacağını izah edeceksin. Bir cumhurbaşkanı tarafsız olmazsa ülkeyi yönetemez devletin sigortasıdır, sigortası yok koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin.
Konuşmayı duyunca kanım dondu. Bu nasıl vicdansızlıktır. Bu nasıl bir sorumsuzluktur.
'Şehitler tepesi asla boş kalmayacak' diyor. İnsanda birazcık vicdan olur. O gece on binlerce anne uyumadı. Çocukları Suriye'de olan, Irak'ta olan on binlerce askerin annesi o gece uyumadı, on binlerce baba o gece sabaha kadar uyumadı. Binlerce gelin uyumadı. 'Asker yolu gözlerim' diye bir türkü var. Bunlar asker yolu gözlemenin ne demek olduğunu acaba biliyorlar mı? Ama o gece bu memleketin Cumhurbaşkanı yoktu. O gece bu memleketin bakanları yoktu, Özellikle de Milli Savunma Bakanı yoktu. Genelkurmay Başkanı yoktu. Neredeydiniz o gece? O gece sadece Hatay Valisi vardı. Ben bunları söylemeyeceğim de kahramanlık edebiyatı mı yapacağım?
“TOPUĞUNUZ KIÇINIZDA PUTİN'E KOŞUYORSUNUZ”
Bunlar mı vatansever, bunlar mı Türkiye'nin çıkarını savunacaklar. Emperyal güçlerin maşası olanlar Türkiye'yi düzlüğe çıkaramazlar. Putin'e telefon eder, Merkel'e telefon eder, Trump'a telefon eder. Onlar gelip vururlar, kendisi ayaklarına koşar. Benim askerimi vuran kim olursa olsun benim düşmanımdır. Ben niye onların ayağına gideyim? Topuğunuz kıçınızda Putin'e koşuyorsunuz. Hiç kimse unutmasın, Mısır'daki sağır sultan da duysun. Biz saygı duruşu ve istiklal Marşı ile açtık. Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partisi'yiz. Bizim vatan, bayrak sevgimiz lafla değildir. Lafla olmaz. Egemen güçler neden CHP'nin iktidar olmasını hiç istemezler. Çünkü bilirler ki CHP'ye onların istedikleri sözü geçiremezler. Çünkü CHP, Türkiye'nin çıkarını savunur.
"SENİ KEFENLE KARŞILAYANLARI YOLLA ŞEHİTLER TEPESİNE"
Zenginlere Sevda Tepesi, gariban çocuklara şehitler tepesi. Kahramanlık yapacağına sen gitsene! Hangi milletvekilinin, para babasının çocuğu İdlib'de? Saray sosyetesinin çocukları orada mı, herkes bedelli askerlik yaptı. Herkes eşit şartlarda askerlik yapacak kardeşim. Zenginin çocuğu ayrı, bakanın milletvekilinin çocuğu ayrı. Ben bunu kabul etmiyorum.
Erdoğan'ın gittiği her yerde kefenle karşılayanlar vardı. 'Öl de ölelim' diyenler vardı. Onları yollasana şehitler tepesine.
En acısı da Erdoğan'ın ÖSO'yu Kuvayi Milliye'ye benzetmesidir. Kendi ülkesi için savaşan para alır mı? Sen nasıl ÖSO ile Kuvayi Milliye'yi bir tutarsın. Paralarını alamazlarsa bir gün durmazlar.
"SEN İDLİB'LE ÇANAKKALE'Yİ BİR TUTUYORSAN VAY BU MEMLEKETİN HALİNE"
Çanakkale ile İdlib'i kıyaslamak gibi bir şey olabilir mi? Çanakkale; vatan toprağı ya burası. Sen İdlib'le Çanakkale'yi bir tutuyorsan vay bu memleketin haline. Nasıl bir cehalettir anlamakta zorlanıyorum. Emin olun eğer Çanakkale ile Suriye'de bir yeri beraber tutacaksan o yerin adı Süleyman Şah Türbesi'dir. Sen Süleyman Şah Türbesi'ni IŞİD terör örgütünden kaçırmadın mı? Bayrağını indirmedin mi? Bana gelip Çanakkale örneğini veriyorsun. Bu beceriksizliğe bakın ya. Acizlik içinde ne söylediğini bilmeyen garip bir adam.
Sen kim tarih kim ya! Sen adını bile zor yazarsın. Şehitlerimiz hepimizin baş tacı. Bu ülkenin şehitleri bu ülkenin onurudur. Bayrağı vatanı için hayatını veren herkes bizim şehidimizdir. Bu topraklar onların yurdudur. Nerede ölürlerse ölsünler onların yeri bizim bağrımızdır."