Grup toplantısında ‘Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nu eleştiren Kılıçdaroğlu, “Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi, kılık ve kıyafet, dernek vakıf ve sendika üyeliği, sağlık, cinsel hayat niye merak ediyorlar merak ediyorum, hepsini fişleyecekler” dedi. Öte yandan son günlerde üst üste gelen şehit haberlerine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçlayarak “AKP ile PKK işbirliği içindedir… PKK mahkemeler kurdu, sesleri çıkmadı. Vergi daireleri kurdular, askere alma daireleri kurdular, trafik kontrolü yaptılar, şehirleri cephaneliğe dönüştürdüler, ses yok! Neden milletin önüne kanı ve gözyaşını koyup başkan olacağım diyor. Sen başkan olamayacaksın, bu milletin kanında boğulacaksın.” ifadelerini kullandı.

İşte Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları;

CERATTEPE’DEKİ OLAYLAR

“Artvin Cerattepe’de madencilik yapılmamalıdır. Artvin halkı boşu boşuna ormanlarına sahip çıkmıyor, sadece Artvinliler değil herkes karşı çıkıyor sadece 1 kişi karşı çıkmıyor. Artvin halkı boşuna kendi canlılarına sahip çıkmıyor. Havuz medyası Artvinlileri terörist ilan etti. Son bilirkişi raporu 50 bin 300 ağaç kesilecek diyor. Sizde nasıl bir ahlak var? Artvinli kadınları copladılar. Biz Artvin’e sahip çıkacağız diyoruz. Biz CHP olarak Artvinlileri kucaklıyoruz. Size her türlü desteği vermek bizim namus borcumuzdur. Teröre yataklık yapanlar, milletin anasına küfredene de yardım ve yataklık yapıyorlar.

“HERKESİ FİŞLEYECEKLER”

Bunlar kişisel verilerin korunması adı altında herkesi fişlemeye başlayacaklar. Bunlar kurum kuruyor 7 üyesi de AKP’li olacak. Siz çocuk mu kandırıyorsunuz? Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi, kılık ve kıyafet, dernek vakıf ve sendika üyeliği, sağlık, cinsel hayat niye merak ediyorlar merak ediyorum, hepsini fişleyecekler.”

“TARİHİN EN BÜYÜK KRİZİNİ YAŞIYORUZ”

Benden sık duyduğunuz bir cümle var: Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en büyük krizinden geçiyor. Böyle bir kriz 2.Dünya Savaşı’ndan bile büyük bir kriz. Bu krizin adı yönetim krizi arkadaşlar. Türkiye Cumhuriyeti devleti iyi yönetilmiyor, daha doğrusu yönetilmiyor. Yönetim boşluğu var, iflas eden bir yönetim var.

Bir devlette liyakat sistemi çökmüşse, orada devlet çökmüştür. Tipik bir örnek vereceğim. Devlette şube müdürü olmak için 4 yıllık üniversiteyi bitirmeniz lazım ama milletvekili, bakan olmak için ilkokul diploması yeterli. Devletle siyaset arasında bu kadar bir farklılık var. Devletin ilgili organı uyarıyor, MİT Emniyet’e “Önümüzdeki günlerde şu terör örgütü, askerlerin yoğun olduğu yerlerde eylem yapacak, önlem alın” diyor. Alınıyor mu? Sıfır. Kim alacak? Ankara’nın göbeğinde 29 vatandaşımız ölüyor.

“BAŞBAKAN’IN AÇIKLAMASINA BAK…”

Bir yönetimin nasıl dağıldığını şimdi sizlere onların cümleleriyle söyleyeceğim. Başbakan Davutoğlu’nun yaptığı açıklama: “Patlama sesi duyduk, açıklama yapacağız.” En azından duymuş, duymayabilirdi de… Başbakan’ın açıklamasına bak. Bu ülkenin bakanı “Terör örgütü yaptı diye bir duyum var” diyor. Geçelim İçişleri Bakanı’na… Twitter’dan şiddetle kınıyor. Kınamasaydın bari… İyi ki kınadın. “Saldırı ülkemize yapılmıştır” diyor. Biz de Küba Cumhuriyeti’ne yapıldı sanıyorduk. Sen o terör örgütünü neden koruyorsun? Sen bu ismi kamuoyuyla paylaşmadığın anda o örgüte yardım yapıyorsun demektir.

“MİT HEPSİNİ ÖNCEDEN SÖYLEMİŞ”

“Bu bombayı patlatanlar orada ölenleri tesadüfen seçtiler” diyor. MİT bunların hepsini sana önceden söylüyor. Beyefendi çıkıp “Terör örgütü orayı tesadüfen seçti” diye çıkıp açıklama yapıyor. Biz doğruyu nereden öğrendik, terör örgütünden ve bombayı patlatanın babasından öğrendik.

“TERÖRİSTİN TAZİYE ÇADIRINA GİTMEK VATANA İHANETTİR”

Yanlışa her zaman yanlış dedik ve diyeceğiz. Teröre karşı tüm siyasi partilerin açık ve net tutum takınması lazım. Teröristin taziye çadırına gitmek doğru değildir ve vatana ihanettir. Kınıyoruz ve kabul etmiyoruz.

“BİR TANE İSTİFA YOK!.. ERDEMLİ, YÜREKLİ, NAMUSLU BİR BAKAN GÖRDÜNÜZ MÜ?”

Bu kadar insan hayatını kaybetti. İstifa eden bir bakan gördünüz mü? Benim vicdanım sızlıyor, erdemli, yürekli, namuslu bir bakan gördünüz mü? Sorumluluk almıyorlar. Devlet teşkilatı düzenli ve etkili mi çalışıyor? Devleti bozarsanız, bunların hiçbiri çalışmaz. Yüzlerce insan hayatını kaybetti, bir kişi çıkıp istifa etmedi, bu cesareti gösteremedi. Aldığınız para size haram olsun, daha ne diyeyim ben size! Sorumluluk, yüksek ahlaki saygılı kişilere aittir. Sorumluluk hissedersiniz ve istifa edersiniz. Sorumluluk ahlaki değerlerle yerine getirildiğinde ancak devam eder. Sorumluluk kararlılık ister. Eğer, siz vesayet altında olduğunuzu biliyor ve kabul ediyorsanız, hiçbir anlamı yoktur.

Düzen o kadar bozuldu ki, gazetelerin spor sayfalarında. Hakem kırmızı kart gösterirdi artık futbolcu kırmızı kart gösterir oldu, düzen böyle bozuldu. Bu düzen, Türkiye’ye acıyı ve gözyaşını getirdi.

“AKP İLE PKK İŞBİRLİĞİ HALİNDEDİR”

AK Parti ile PKK işbirliği halindedir, açıkça söylüyorum. Versinler mahkemeye, vermezseniz namertsiniz. Hepsini ispat edeceğim, hepsini. Gözyaşının üzerinde kimse oturamaz.

“BAŞKAN OLAMAYACAKSIN BU MİLLETİN KANINDA BOĞULACAKSIN”

AKP yönetimiyle PKK işbirliği halindedir. Versinler mahkemeye, hepsini ispat edeceğim. Kimse kanın, gözyaşının üzerinde oturamaz. Kanı ve gözyaşını bir seçenek olarak milletin önüne koymayı asla kabul etmiyoruz. PKK mahkemeler kurdu, sesleri çıkmadı. Vergi daireleri kurdular, askere alma daireleri kurdular, trafik kontrolü yaptılar, şehirleri cephaneliğe dönüştürdüler, ses yok! Neden milletin önüne kanı ve gözyaşını koyup başkan olacağım diyor. Sen başkan olamayacaksın, bu milletin kanında boğulacaksın.

7 Haziran’da seçim oldu, havuz medyası başta, “Türk milleti kaosu seçti” niye kaosu seçsin? Acılarımız çok fazla, demokraside bir kural vardır, AKP’ye oy veren vatandaşlarımızı siz ikna edeceksiniz. Korkmayın. Açık ve net, 180 derece değişmesi lazım. Devlet adamlığı, kendi ülkesinin çıkarlarını savunan devlet adamıdır. Türkiye’yi Ortadoğu bataklığının parçası haline getirenler devlet adamı olamazlar.”