Karısını elektrik vererek öldürmüştü! 'İyi hal indirimi' Yargıtay’dan döndü
Diyarbakır'da 8 yıl önce 33 yaşındaki eşi Mübarek Turan'ı ikinci kız çocuğunu dünyaya getirdikten sonra yanaklarına elektrik vererek öldürmekten yargılanan Veysi Turan hakkındaki kararı, Yargıtay 4'üncü defa bozdu.
Diyarbakır merkez Kayapınar İlçesi Huzurevleri Mahallesi’nde ikamet eden Veysi Turan, kent merkezindeki bir lokantada lahmacun ustası olarak çalışıyordu. 5 yıllık eşi Mübarek Turan ise 4 yaşındaki kızlarının ardından ikinci kızlarını dünyaya getirmişti.
Eşini ve bebeğini doğum sonrasında eve getiren Veysi Turan, 24 Ocak 2014 gecesi iddiaya göre onlar uyuduktan sonra üçlü elektrik prizinin kablosunu kesti. Turan, kablonun fişini prize takarken, kestiği uçlarını ise uyuyan eşinin yanaklarına tuttu. Mübarek Turan, elektrik akımı nedeniyle o anda yaşamını yitirdi.
Eşinin donup kaldığını gören Veysi Turan, eşinin ağzını eliyle kapattı. Turan daha sonra 155 Polis İmdat hattını arayarak eşini boğduğunu ihbar etti. Eve gelen polisler, baş kısmı kömürleşmiş kadının cesedini bulurken, Veysi Turan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
ÖMÜR BOYU HAPİS CEZASI İSTEMİYLE DAVA AÇILDI
Savcılıkça hazırlanan iddianamede, Mübarek Turan’ın olaydan bir gün önce doğum yaptığı için evde dinlendiği, bu sırada eşini öldürmeye karar veren sanığın cinayeti işlemek için bir gün önce bir çift yalıtkan eldiven, üçlü uzatmalı priz ve tornavida aldığı belirtildi. Veysi Turan hakkında “Tasarlayarak eşini öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.
AKIL SAĞLIĞI YERİNDE ÇIKTI
Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Veysi Turan savunmalarında, "Gündüz içime giren cinler beni yönlendirdi. Ne yaptıysam iradem dışında yaptım" dedi. Yargılama sırasında, sanık Veysi Turan’ın Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nden aldırılan raporuna göre cezai ehliyetini etkileyecek düzeyde ruhsal bir rahatsızlığı ise bulunmadı. Sanık Turan 20 Ocak 2015’te ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu karar, Yargıtay’da iki defa usul yönünden eksiklikler nedeniyle bozuldu.
155’İ ARAMASI İNDİRİM SEBEBİ OLDU
Ancak yerel mahkeme, 17 Ocak 2019 tarihinde hatalı şekilde takdiri indirim uyguladı. Bu indirimi, 29 Ocak’ta açtığı celsede düzeltmeye çalışan mahkemenin kararı, Yargıtay’dan mahkemenin hüküm kurduktan sonra verilen hükmün hukuki değerden yoksun olması nedeniyle 17 Ocak tarihli karardaki takdiri indirimin gerekçesinin yazılması gerekçesiyle bir kez daha bozuldu.
Yerel mahkeme, 8 Eylül 2021’de sanığın "adli sicil kaydına göre geçmiş hali, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir davranışının bulunmaması, fiilden sonraki davranışları, 155 polis imdat hattını kendisinin arayarak eşini boğduğunu bildirmesini" dikkate alarak cezada TCK 62/1. maddesi uyarınca takdiri indirim uyguladığını gerekçelendirdi. Sanık Veysi Turan’a ağırlaştırılmış müebbet hapis yerine, takdirim indirimiyle müebbet hapis cezası verildi.
YARGITAY İNDİRİM YAPILMASINI BOZMA GEREKÇESİ YAPTI
Mübarek Turan’ın ailesi tarafından yapılan takdiri indirime itiraz edildi. Bunun üzerine dosya 4’üncü defa Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nde ele alındı. Yargıtay 24 Ocak 2022 tarihli kararında, “Cezanın bireyselleştirilmesi sırasında uygulanma yeri bulunmadığı ve 5237 sayılı TCK’nin 62. maddesinin bir atıfet (iyilik/bağış) maddesi olmadığı göz ardı edilerek” indirim yapılmış olmasının bozmayı gerektirdiğini belirtti. Bozma kararı üzerine dosya yeniden yerel mahkemeye gönderildi.
“BÜYÜK BİR VİCDAN YARASI OLARAK TARİHE GEÇMİŞ BİR DOSYADIR”
Mübarek Turan ailesinin avukatı Burak Göncü, “2014 yılından itibaren takip ettiğimiz bir bu dosya, Türkiye’nin en vahşice işlenen cinayetleri arasında kamuoyuna duyurulan bir dosyaydı. Bu dosyanın bugün yıllardır verdiğimiz hukuk mücadelesinde sonuç doğuran bir Yargıtay kararı aldık.
Sanık, maktüleye ikinci kez kız çocuğu doğurması sebebiyle şakaklarına elektrik vererek öldürmüştü. Tabii ki bu Türkiye’de ve kamuda büyük bir vicdan yarası olarak tarihe geçmiş bir dosyadır. Bugün Yargıtay’ın son vermiş olduğu karar, bizim ciddi anlamda hukuka olan hem güvenimizi, hem umudumuzu, hem de maktülenin ailesinde az da olsa vicdani rahatlatma söz konusu olmuştur.
Bu sebeple sanığa verilen iyi hal indiriminin kaldırılmasını çok doğru bir karar olarak bulmaktayız. Bu dosya kapsamında 16 Haziran’da son bir kararımız olacaktır. Bu kararda da yıllardır yaptığımız hukuki mücadelenin ciddi anlamda sonuç doğuracağı kanaatindeyiz” dedi.
"HUKUKİ MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ"
Maktülenin ikinci kız çocuğu doğurması sebebiyle sanık tarafından tasarlanarak priz, kablo alınarak ve uyuduktan sonra şakaklarına elektrik verilerek çok acımasızca, canice öldürüldüğünü vurgulayan Göncü, "Tabii ki halen hukuki mücadeleye devam ediyoruz. Yerel mahkemece son çıkacak kararın Türkiye’de kanayan kadın cinayetlerine de emsal niteliğinde olacak. Sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alması için elimizden geleni yapacağız. 155 ihbar hattını araması iyi hal indirimi olarak değerlendirilmişti. Fakat sanığın mahkemeye hiçbir şekilde tutum, davranışları, doğru beyanlarda bulunmayışı da TCK 62’nin ruhuyla uyuşmamaktadır. Bu yüzden bu karara itiraz ettik ve Yargıtay’ın verdiği kararı doğru ve hukuki olarak bulmaktayız" diyerek sözlerini tamamladı.