Karar ve Milli Gazete cephesine Greta da katıldı

Karar ve Milli Gazete cephesine Greta da katıldı

İklim aktivisti Greta Thunberg, tüm dünyadaki Türkiye ve Azerbaycan elçilikleri önünde eylem çağrısı yaptı. Thunberg, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistinlileri katleden makinelere yakıt sağlayan petrolün İsrail'e akmasına izin veriyor" dedi.

İKLİM aktivisti Greta Thunberg, Türkiye ve Azerbaycan'ın İsrail'e petrol tedarik ettiğini söyleyerek, insanları bu ülkelerin büyükelçilikleri önünde toplanmaya çağırdı.

Greta Thunberg, sosyal medyada paylaştığı bir video ile Türkiye ve Azerbaycan’ın İsrail’e petrol sağladığını belirtti. Thunberg, videoda insanları Türkiye ve Azerbaycan büyükelçilikleri önünde protesto düzenlemeye çağırdı. Eylemlerini 11 Kasım’da dünya genelinde yapacaklarını ifade etti. Greta Thunberg, şunları söyledi:

"BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTI İSRAİL’İN PETROL İHTİYACININ NEREDEYSE YARISINI KARŞILIYOR"

"Bu acil bir eylem çağrıdır. 11 Kasım’da Türkiye ve Azerbaycan’ın Gazze’ye yönelik katliamlardaki suç ortaklığına son verilmesini talep etmek için dünyanın dört bir yanındaki Türkiye büyükelçiliklerinde bir araya gelmeliyiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’le dayanışmadan söz ediyor ama Türkiye limanları açık kalarak Filistinlileri katleden makinelere yakıt sağlayan petrolün İsrail’e akmasına izin veriyor. İngiltere şirketi BP ve Azerbaycan’ın SOCAR şirketi tarafından işletilen Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı İsrail’in petrol ihtiyacının neredeyse yarısını karşılıyor.

Erdoğan ve Aliyev, küresel enerji piyasasındaki yerlerini sağlamlaştırarak kar ederken Filistinliler bunun bedelini hayatlarıyla ödüyor. Onlar kendi halklarına yönelik Filistin’deki soykırımdaki suç ortaklıklarını çevreci gibi görünerek örtbas etmeye çalışırken, bu yıl COP29 toplantısı Azerbaycan’da yapılacak. Bu küresel kampanya işbirlikçilerden hesap soruyor.

"TÜRKİYE VE AZERBAYCAN’IN SUÇ ORTAKLIĞINA SON VERMESİNİ İSTEYECEĞİZ"

11 Kasım’da dünyanın dört bir yanındaki Türkiye büyükelçiliklerinde bir araya gelerek Filistin için adalet talep edecek Türkiye ve Azerbaycan’ın suç ortaklığına son vermesini isteyeceğiz. Bizimle birlikte olun sesimizi birlikte yükselterek şunu açıkça ifade edelim; soykırımı beslemeyi bırakın.

Ayın 16’sında SOCAR’ın kendisine karşı bir başka küresel eylem daha var. Sayısız hayatı ve dünyamızı yok eden şirketlere 'Soykırım Vanalarını Kapatın' demek için en yakın SOCAR ve BP ofislerine ve diğer kilit noktalara yürüyeceğiz. O gün sadece Filistinlilerin değil hepimizin toplu ölümünden başka bir şeye yakıt sağlamayan fosil yakıtlara verilmesini talep edeceğiz. Nehirden denize, Özgür Filistin."

Öte yandan, Karar ve Milli Gazete de İsrail'e petrol sevkiyatının devam ettiğine dair pek çok haber yaptı.

DMM: "TÜRKİYE'NİN İSRAİL İLE TİCARETİ DEVAM EDİYOR" İDDİASI DOĞRU DEĞİLDİR"

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, "Türkiye'nin İsrail ile ticareti devam ediyor" iddiasının doğru olmadığını açıkladı. Konuyla ilgili DMM'nin X hesabından 11 paylaşım yapıldı. İşte o paylaşımlar:

DMM'nin sosyal medya hesabından, bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medya hesaplarında paylaşılan, "Türkiye'nin İsrail ile ticareti devam ediyor" iddiasına ilişkin açıklama yapıldı.

Türkiye'nin İsrail’le ilgili ihracat ve ithalat işlemlerini 2 Mayıs 2024 tarihinden itibaren tüm ürünleri kapsayacak şekilde tamamen durdurulduğunun altı çizildi.

Açıklamada, "Bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medyada paylaşılan, "Türkiye'nin İsrail ile ticareti devam ediyor" iddiası doğru değildir.

Türkiye, İsrail’le ilgili ihracat ve ithalat işlemlerini 2 Mayıs 2024 tarihinden itibaren tüm ürünleri kapsayacak şekilde tamamen durdurmuştur.

'2 Mayıs 2024 tarihinden itibaren tescil edilmiş gümrük beyannamesi bulunmamaktadır'. Bu tarihten sonra, ülkemizden İsrail’e yönelik ihracat ve ithalat için tescil edilmiş hiçbir gümrük beyannamesi bulunmamaktadır.

Bahse konu paylaşımlarda geçen, 'TÜİK verilerine göre İsrail'in dış ticaret kodu olan 624 ile halen ticaret yapıldığı görülüyor' iddiası da tamamen asılsızdır.

TÜİK verileri incelendiğinde, söz konusu verilerin Mayıs 2024'e kadar olan ticaret verileri olduğu, bu tarihten itibaren İsrail ile herhangi bir ticaretin söz konusu olmadığı açıkça görülmektedir" ifadelerine yer verildi.

Karar ve Milli Gazete cephesine Greta da katıldı: Külliye'den peş peşe açıklamalar - Resim : 4

7 SORU 7 YANIT

TÜRKİYE-İSRAİL ARASINDA TİCARET DEVAM EDİYOR MU?

Türkiye-İsrail arasında ticaret mümkün değil çünkü Ticaret Bakanlığı sistemlerinde varış ülkesi olarak İsrail çıkarıldı.

GEMİ ACENTELERİNİN ÜLKEDE FAALİYETİ DURDURULABİLİR Mİ?

Gemi acentelerine yönelik kısıtlayıcı tedbirlerin alınması ise uluslararası ticari faaliyetlerde Türkiye'nin işlem ve zaman maliyetini yükseltecek ve Türkiye'yi dezavantajlı konuma düşürecektir.

İSRAİL'E İHRACAT MÜMKÜN DEĞİLSE FİLİSTİN'E NASIL ÜRÜN GÖNDERİLİYOR?

2 Mayıs itibarıyla Filistin'e yapılan bütün dış ticaret işlemleri Filistin Devleti üzerine açılan kod numarası üzerinden yapılmaktadır.

Karar ve Milli Gazete cephesine Greta da katıldı: Külliye'den peş peşe açıklamalar - Resim : 5

ÜLKEYE KONTEYNER GİRİŞİ ENGELLENİRSE NE OLUR?

Bu durum, Türkiye'nin dış ticaretini negatif yönde etkileyecek olup İsrail'in ticaretinde hiçbir etki yaratmayacaktır.

Karar ve Milli Gazete cephesine Greta da katıldı: Külliye'den peş peşe açıklamalar - Resim : 6

GEMİ ACENTELERİ MERKEZİ NEREDEYSE O ÜLKEYLE TİCARET Mİ YAPILIYOR?

Büyük gemi acentelerinin yaptığı ticari faaliyetler küresel çaptadır. Bu durum şirket merkezinin bulunduğu ülke ile ticaret yapıldığını göstermez.

Karar ve Milli Gazete cephesine Greta da katıldı: Külliye'den peş peşe açıklamalar - Resim : 7

NEDEN İSRAİL KAYNAKLARINDA TÜRKİYE İLE TİCARETİN SÜRDÜĞÜ GÖRÜLÜYOR?

İsrail, Filistin'le ilgili bütün dış ticaret istatistiklerini kendi istatistiği gibi değerlendiriyor.

Karar ve Milli Gazete cephesine Greta da katıldı: Külliye'den peş peşe açıklamalar - Resim : 8

FİLİSTİN'E İHRACAT NASIL YAPILIYOR?

Filistin'in Akdeniz'de aktif bir limanı olmadığı için Filistin'e yapılan ihracatın tamamı Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığı'ndan teyit alınarak İsrail limanları üzerinden yapılıyor.

Karar ve Milli Gazete cephesine Greta da katıldı: Külliye'den peş peşe açıklamalar - Resim : 9

ENERJİ BAKANLIĞINDAN YALANLAMA

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ceyhan'dan İsrail'e petrol sevkiyatı yapıldığı yönündeki iddiaların "tamamen asılsız" olduğunu bildirdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı'ndan (BTC) gerçekleştirilen petrol satış sürecine ilişkin şunlar kaydedildi:

"BTC, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan arasında 18 Kasım 1999'da imzalanan milletlerarası anlaşma ve bunun ekini teşkil eden Ev Sahibi Hükümet Anlaşmaları'na istinaden işletilmektedir. Hattın Türkiye kesiminin işletimi BOTAŞ International AŞ tarafından BTC ortakları ile imzalanan İşletme Anlaşması çerçevesinde yürütülmektedir. Söz konusu anlaşmalar kapsamında hattı işleten BOTAŞ International AŞ'nin petrolün alım satımına yönelik herhangi bir dahli ya da tasarrufu bulunmamaktadır."

"Ceyhan'dan İsrail'e petrol sevkiyatı yapıldığı ve Türkiye'nin buna izin verdiği yönündeki iddialar tamamen asılsızdır." ifadesine yer verilen açıklamada, petrolü BTC üzerinden taşıtarak Haydar Aliyev Limanı'ndan dünya pazarlarına satışını yapan şirketlerin Türkiye'nin İsrail'e yönelik ticarete son verme kararına saygı duyduğu ve teslim noktası İsrail olan herhangi bir yüklemenin gerçekleşmediği belirtildi.

Karar ve Milli Gazete cephesine Greta da katıldı: Külliye'den peş peşe açıklamalar - Resim : 10

BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTI'NIN ÇALIŞMA PRENSİBİ

Türkiye, enerji taşımacılığında önemli bir geçiş ülkesi olarak, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı üzerinden enerji sevkiyatını güvenli bir şekilde sağlamakta, ancak bu hattın içeriği ve satışı konusunda herhangi bir doğrudan müdahale yetkisine sahip değil.

BTC, petrolün Hazar Denizi'nden Akdeniz'e taşındığı bir transit boru hattı. Türkiye, bu hattın operasyonunda yalnızca geçiş güvenliği ve altyapı yönetiminde yer almakta olup. petrolün nihai destinasyonunu belirleme yetkisi bulunmamakta. Bu bağlamda, Türkiye, hattın geçtiği güzergahın güvenliğini sağlamak ve transit geçiş gelirlerinden yararlanmakla sınırlı.

Türkiye, BTC üzerinden taşınan petrolün satışından sorumlu olmadığı gibi, İsrail'in veya başka bir ülkenin enerji politikalarına da müdahil değil. BTC boru hattının işleyişi ve ticari işlemleri tamamen anlaşmalar çerçevesinde üçüncü tarafların kontrolünde olup, Türkiye yalnızca bir enerji geçiş noktası rolü üstlenmekte.

Karar ve Milli Gazete cephesine Greta da katıldı: Külliye'den peş peşe açıklamalar - Resim : 11

NAKLİYE VE LOJİSTİK DEVİ MAERSK İLE İLGİLİ İDDİA: İSRAİL’E İSPANYA'DAN AMBARGOLU SİLAH TAŞIYOR

ABD New York merkezli sol görüşlü haber sitesi The Intercept, yeni bir iddia ortaya attı. Geçtiğimiz yıl boyunca Danimarkalı ticari nakliye ve lojistik devi A.P. Moller-Maersk Grubu kısaca bilinen adıyla Maersk'in İsrail’e son bir yıldaki iki binden fazla sevkiyat yaptığı bunların yüzlerce zırhlı ve taktik araç ile uçaklara bomba yerleştirmek olduğunun ortaya çıktığını yazdı.

Mevcut sevkiyatın ambargo politikası uygulayan İspanya'nın Algeciras Limanı’ndan yapılması durumu daha da ilginç kılıyor. İspanyol ambargosu, savaş suçlarında kullanılabilecek silahlar taşıyan kargo gemilerinin İspanyol limanlarına uğramasını yasaklıyor.

SİLAHLAR NASIL NAKLEDİLİYOR?

İncelenen gönderilerin çoğu, Maersk'in yan kuruluşu APM tarafından işletilen New Jersey'deki Elizabeth limanından gönderildiğine işaret ediyor. Araştırmayı yapanlar bu bilgiye Uyumlu Sistem Kodları veya HS Kodları'nı taramak üzere gönderi verilerine dayanarak söylüyor.

YÜK İLETİCİ FİRMA, İSRAİL SAVUNMA BAKANLIĞI'NIN ÜSTÜ ÖRTÜLÜ ŞİRKETİ

Bu verilerden hareket eden araştırmacılar, yük iletici firmanın ABD’li Interglobal Forwarding Services olduğunu tespit etti. Interglobal Forwarding Services, İsrail Savunma Bakanlığı'nın ABD merkezli yük iletici firması olarak faaliyet gösteriyor. Yani sevkiyatların hareketini organize eden şirket. Haberde, "Nakliye acentelerinin kullanımı, İsrail ordusunun askeri malların orijinal üreticisini kamuoyundan gizlemesine olanak tanır ve yalnızca nakliye acentesi 'gönderici' olarak listelenir. Araştırmacılar, yalnızca konşimentolardaki (nakliye sözleşmeleri ve belgeleri için kullanılan terim) verileri çözerek içerikleri askeri malların üreticilerine kadar izleyebildiler" denildi.

TAŞINAN YÜKÜN YÜZDE 35'İNİN KAYITLARI YOK

Araştırmacılar tarafından incelenen veriler, izlenebilir sevkiyatların yanı sıra, ABD'den İsrail ordusuna Maersk konteyner gemileriyle gönderilen, kimliği belirlenemeyen ve kategorilendirilmeyen büyük miktarda askeri kargonun da varlığını ortaya koyuyor. Araştırmayı yapanlar The Intercept’e bunun nasıl anlaşıldığını şu sözlerle özetledi:

"Veri setindeki kayıtların çoğu her sevkiyatta bulunan öğelerin açıklamalarını içerirken, önemli sayıda kayıt bu tür bilgileri atlıyor. Kimliği belirsiz kargo, Gazze'deki savaşın başlangıcından bu yana gözlemlenen tüm sevkiyatların neredeyse yüzde 35'ini oluşturuyordu."

The Intercept'in iddiası şöyle:

"Maersk tarafından İsrail ordusuna altı milyon pounddan fazla kargo gönderildi ve içerikleri nakliye kayıtlarında tanımlanamadı. Herhangi bir özel içerik kodu veya gönderici olarak belirli bir üretici belirtilmedi. Sadece Interglobal Forward Services listelendi."

İSPANYOL DIŞİŞLERİ'NDEN AÇIKLAMA

Maersk,The Intercept’in yorum talebine yanıt vermedi. İspanya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ise The Intercept'e, "Dışişleri Bakanlığı, askeri malzeme taşıyan ve son varış noktası İsrail olan gemilerin İspanyol limanlarına uğraması yönündeki tüm talepleri reddetti ve reddetmeye devam edecek Ne olduğunu açıklığa kavuşturmak için malların ulusal topraklara kontrolü ve girişinden sorumlu bakanlıklarla bilgileri inceliyoruz. Bilgi doğrulanırsa, gerekli tüm önlemler alınacak. Dışişleri Bakanlığı, kararlarına sıkı bir şekilde uyulmasını sağlamak için kontrolleri sıkılaştırmak için tekrar tekrar çağrıda bulundu ve bulunmaya devam ediyor" dedi.

ŞİRKETİN TARİHÇESİ

1904'te kurulmuş Danimarkalı deniz taşımacılığı şirketi A.P. Moller-Maersk Grubu, Nisan 1904'te kaptan Peter Maersk Moller (1836–1927) ve oğlu Arnold Peter (AP) Moller (1876–1965) tarafından Svendborg'da kuruldu. Şirketi uzun süre AP Moller'in oğlu Arnold Maersk Mc-Kinney Moller yönetti. Şirketin mevcut CEO'su Ocak 2013'ten beri Vincent Clerc.

Grubun deniz taşımacılığı dışında petrol çıkarma, bankacılık, liman işletmeciliği gibi faaliyet alanlarında yatırımları bulunuyor. Toplam 130 ülkede 90 binden fazla çalışanı bulunan grup bünyesinde yer alan Maersk Line, konteyner taşımacılığı alanında dünyanın en büyük şirketi olarak biliniyor.

TÜRKİYE'NİN DENİZ TAŞIMACILIĞINDA ÖNEMLİ BİR AYAĞI

Grup, 1993 yılında Mersin'de bir gemicilik şirketini acente olarak atayarak Türkiye pazarına girdi. Grup 2016 yılında konteyner taşıyan hatlar sıralamasında dünyanın en büyük yedinci hattı olan Alman Hamburg Sud hattını satın aldı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler