Kastamonu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünden emekli olan Necati Esiroğlu, 2003 yılında ishal, iştahsızlık ve halsizlik nedeniyle hastaneye müracaatta bulundu. Burada yapılan kontrol ve tetkikler sonucu Hacettepe Üniversitesi Hastanesine sevki uygun görüldü.

 

Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde yapılan tetkik ve tedavilerde teşhis konulamayan Necati Esiroğlu, ilk aşamada hastalık saptanamadığı için Atatürk Sanatoryumuna gönderildi. 

 

Burada da bir müddet tedavi altında tutulan Esiroğlu, bir arkadaşının İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesini önermesi üzerine buraya gitti. Bu zaman zarfından 8 ay boyunca şifa arayan Necati Esiroğlu, hastalığın etkisiyle toplam 25 kilo kaybetti. 

 

Her ay gittikçe kendisinin daha da zayıfladığını fark eden Esiroğlu, son olarak Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde 21 günlük tedavi süresi sonunda Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu tarafından hastalığı tespit edildi. Daha sonra hastanede Onkoloji Bölümü doktoru Prof.Dr. Erkan Topuz’a sevk edilen Esiroğlu da, ne tür hastalıkların olduğu saptandı.

 

SEKİZ YILDIR KANSER TEDAVİSİ GÖRÜYOR

Yapılan tedavi sonrasında Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde mide ve bağırsak kanseri hastalığı teşhisi konulan Esiroğlu, burada tedavi altına alındı. Esiroğlu’na ilk olarak burada ilaç tedavisi başlatıldı ve aynı tedavi 8 yıldan fazla sürdü. Ayrıca Esiroğlu, her ay düzenli olarak iki defa Çapa Tıp Fakültesi Hastanesine kontrollere gitti.

 

Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından başlatılan tedavi sürecinde kullandığı ilaçların dozu yüksek olduğu için yan etkilerinin görülebileceği uyarısını yaptıklarını ifade eden Esiroğlu, “Aynı zamanda hocamız bana, ilaçların kan kanseri riski, kemik erimesi, tüberküloz ve mantar gibi hastalıkları tetiklediğini söyledi. Bizde tedaviyi anlayışla karşılayarak bugünümüze kadar ilaçları kullandık” dedi.

 

ŞİFA KAYNAĞI BALI BİR ARKADAŞINDAN ÖĞRENDİ

Çapa Tıp Fakültesine düzenli olarak her ay iki defa kontrollere gittiğini açıklayan Necati Esiroğlu, Ilgaz Dağında yetişen balı bir arkadaşından öğrendiğini belirterek şöyle konuştu: 

 

“Bu arkadaşımız bana, ‘Sizin orada bir Ilgaz Dağı var. Burada bir bal oluyor. Ticari amaçlı yapan değil de harici bir kişi tarafından yapılan bal var. Bu bal her türlü hastalığa iyi geliyor. Bu baldan kullan' dedi. Bende tedavimi tamamladıktan sonra Kastamonu’ya döndüğümde araştırmaya başladım. Daha sonra böyle bir arkadaşı bulduk. Bu arkadaşımızın arısı sadece bir yılda ancak 10 kilo bal yapabiliyor. Bizde bu arkadaşımıza gidip hastalığımızı anlattık ve bize yardımcı oldu. Dedi ki, ancak sana iki kilo bal verebilirim. Bende 'tamam sen iki kilo ver' dedim. Bir kişiye de söz vermişti. O arkadaşta balını almamış. Bana o yıl için 3,5 kilo bal verdi. Bundan sonra bana her yıl 6-7 kiloya yakın bal vermeye başladı. Hastalığı rahatsızlığı olmayan kişilere yani haricinde bu balı satmıyor. Düzenli olarak bu balı kullanmaya başladım. Benim hastalığımı yenmemde ilk önce bu bal vesiledir”

 

Ilgaz Dağında çok özel üretilen bu bal dışında başka hiçbir şey kullanmadığını vurgulayan Esiroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Bu hastalığa yakalanmış vatandaşlara verilen ilaçların aynısını bana da verdiler. Bu ilaçların yanı sıra sadece şükürler olsun bu balı kullandım. Bu hastalığı yenmemin yüzde 80 etkisi bu baldır. Bunu doktorlarda gittiğimiz kontrollerde doğruladı. Piyasada çok bal var ama bu bal diğer ballarla eş değer değil.”

 

Sekiz yıldır mide ve bağırsak kanseri tedavisi gören Necati Esiroğlu, arıların Türkiye’de sadece Ilgaz Dağında yetişen çiçeklerden topladığı balın kendisine şifa getirmesini doktorların doğruladığını belirtti.

 

Bu çok özel arıların balı, Ilgaz’da özel çiçeklerden aldığını anlatan Esiroğlu, şunları söyledi: 

 

"Her çiçekten bal almıyor. Bu yüzden balı özel kılıyor. Balın tadında az bir acımsı bir tat var. Doktorlar bana yaptıkları tetkiklerde şuandaki sağlığın normalin üzerinde dediler. Sen artık normal bir vatandaş şeklini almışsın dediler. Bilhassa bundan sonra yediklerine ve içeceklerine dikkat edeceksin dediler.”

 

Türkiye’nin dört bir yanında araştırmalar yaptığını kaydeden Esiroğlu, bu bala benzer bir başka bal daha bulamadığını ifade ederek, “Sadece bu tür hastalıklara iyi gelen bal türü bu arkadaşta var” dedi.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a mesaj gönderen Esiroğlu, “Sayın başbakanımız alsın bu balı bir araştırsın. Test ettirsin. Ülkemizde ileri derecede tıp dallarımız var, laboratuvarlarımız var. Sayın başbakanımız bu baldan kullansın” diye konuştu.

 

Yüzde 80’nin üzerinde bir kanserin vücuduna bulaştığını anlatan Esiroğlu, bu bal sayesinde hastalığı yendiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: “Şu an yüzde 10’un altına kadar kanser belirtisi düştü. Büyük bir hastalık bu. Benimle beraber tedavi süreci başlayan sadece Kastamonu’dan 30’dan fazla kişi şu an hayatını kaybetti. Onların yanında sadece ben hayatta kaldım. Bugün için çok şükür sağlıklıyım. Bana emek veren herkese teşekkür ediyorum.”