İşte H3N2 gribinden kurtulma yolları

İşte H3N2 gribinden kurtulma yolları

Uzman Dr. Murat Konuşkan, son günlerde hastanelerin H3N2 gribi nedeniyle dolup taşması üzerine, H3N2 virüsünden kurtulmanın formülünü anlattı.

Çankırı Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı, Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Konuşkan, son günlerde vatandaşımızı kırıp geçiren H2N3 virüsü ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Dr. Konuşkan'ın H3N2 virüsü ile ilgili olarak verdiği bilgiler şöyle:

"Kasım ayı sonundan itibaren bazı benzer şikayetlerle hastanemize müracaat eden hastaların sayısında artış yaşanmaktadır. Bu ortak şikayetler; Burun ağrısı, boğaz ağrısı ve hapşırma ile başlayıp 48 saat içinde 39-40ºC ulaşan ateş, yaygın kas ve eklem ağrısı, ayakta duramayacak şiddette halsizlik, baş ağrısı ve öksürüktür. 

Yapılan incelemelerde bu kadar ağır şikayetleri açıklayacak enfeksiyon odağı saptanamamaktadır. Bu hastalara bronşiolit, bronşit ve farenjit tanıları ile reçete düzenlenmektedir. Antibiyotik tedavisi ile şikayetleri geçmeyen hatta daha da şiddetlenen hasta sayılarında artış olduğuna şahit olmaktayız. Bu vakalara yapılan yatışlar sayesinde hastane doluluk oranlarında artış saptanmaktadır. 

Peki nedir bu hastalık? Domuz gribi mi? Yeni hortlayan H3N2 mi?

Tüm dünyada solunum yolları enfeksiyonları etkenlerinin çoğunluğu virüslerdir. En sık sebepler, rhinovirusler, respiratuar sinsityal virusler ve influenza virüsleridir. İnfluenza virüsleri başlıca 3 suşturlar İnfluenza A, İnfluenza B ve İnfluenza C dir. İnfluenza B ve C mutasyon dediğimiz genetik değişikliğe uğramadığından aynı klinikte hastalık yaparlar. İnfluenza C sadece epiidemik rinit yapmakta, grip kliniğine sebep olmamaktadır. İnfluenza A virüsleri ise geçirdikleri mutasyonla farklı klinik tablolara sebep olan grip virüsleridir. Bu virüsler yapılarındaki antijenik yapıdaki H ve N harfleri ile sembolize edilirler. Ör: H1N1 virüsü (domuz gribi virüsü) veya H3N2 virüsü (mevsimsel grip virüsü) gibi.

Daha önceki yıllarda yaşanılan grip salgınlarından edinilen tecrübeyle influenze düşünüp hıfzıssıhaya örnek gönderdiğim yedi hastanın nazofarengeal sürüntü örneklerinin dördünde İnfluenza A virusunun H3N2 suşu nun PCR pozitifliği olduğu tesbit edildi. Tüm Türkiye’de hastaneye müracaat eden viral solunum yolu şikayetleri olan hastaların yüzde 50'sinden H3N2 virüsünün sorumlu olduğu tahminleri ile paralellik göstermektedir. 

DOMUZ GRİBİ DEĞİL, H3N2 VİRÜSÜ VE
KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI 
Grip hastalığının tedavisinde ilk 48 saat önemlidir. Grip durumunda kesinlikle antibiyotik kullanılmamalıdır. Özellikle antiviralin etkin olduğu ve tedavi sağladığı periyot şikayetlerin başladığı ilk 48 saattir. Daha sonrasında verilen antiviral tedavinin etkinliği her geçen saat daha da düşmektedir. Toplam tedavi süresi (pnömoni gelişmemişse) 5 gündür. Bu ilaçların da mutlaka doktor tarafından verilmesi gerekir. Komşuma, eşime, anneme iyi gelmiş, ben de kullanayım, denilmemeli. 

KORUNMAK İÇİN
Eller sık sık sabunla yıkanmalı, hapşırırken ve öksürürken ağzın temiz bir mendille; mendil yoksa kol ile kapatılması gerekir. Nezleyle gribin birbirinden ayrılması gerekir. Nezlede burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve hapşırık olur. Gripte de bu belirtiler olabilir ama ateş, kas ağrısı asıl belirtileridir. Yine de  bir sağlık kuruluşuna giderek bu ayrımı hekimin yapması en doğrusudur. 

Gribe yakalanmış kişilerin kalabalıklardan uzak olması gerekmektedir. Çocukların okula, çalışanların işe gitmemeleri sağlanmalıdır. Dinlenmeyi, evin sık sık havalandırılmasını ve bol sıvı tüketilmesi önerilmektedir. 

AŞI ZAMANI GEÇMEDİ
Grip aşısı içerisinde 2 ayrı İnfluenza A suşu (H1N1, Hem H3N2) hem de  İnfluenza B antijeni mevcuttur. Kalp, kanser, kronik hastalığı olanlara grip aşısı önerilmektedir. Bunun zamanı ideal olanı Ekim ayıdır. Ancak aşı yaptırmak için hala geç değil. Bu aylarda da grip aşısı yaptırılabilir."

cankiridevlethastanesi-dr.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler