Vedat BEKİ
'Işık' tutanlardan olunuz...
Hayli uzun bir süredir bu köşede kalemim oynamıyor...
Okuyucularım da haklı olarak bunun nedeneni merak ediyorlar...
Birebir görüşmelerde içinde bulunduğum durumu açıklayarak konuyu bir yere getirebilme başarısı gösterirken, benimle görüşme şansı bulamayan okuyucularımın gönderdikleri e-maillere yanıt verme zamanı çoktan geldi de geçti...
Sevgili dostlar; Tüm samimi duygularımla ifade edeyim ki uzun bir süredir 'yazı' yoluyla düşüncelerimi ifade etme alışkanlığımdan kurtulmak istiyorum!
Neden?
İşte bu sorunun yanıtını bir türlü bulamıyorum...
Aslında cevap ortada 'mal' gibi duruyor!
Belki de ben bir nevi cümleleri kaleme dökmekten değil ortada duran 'mal'dan uzaklaşmak istiyorum!
'Mal mal' yazmak hiç işime gelmiyor!
Ülkenin geldiği son noktayı (1 Kasım) 'demokrasinin tezahürü' olarak yorumlayanlardan da sıkıldığımdan ve de 'mallaşmak' istemediğimden dolayı yaz(a)mıyorum...
x x x
Aslında yazıyorum...
Hergün olmasa da aralıklı olarak ülkede ve Çankırı'da cereyan eden olayların notlarını düzenli olarak arşiv mahiyetinde çekmecemde biriktiriyorum...
Belki de günün birinde o yazılar '2015'de yazamadıklarım' başlığıyla sizlere ulaşır...
Ve ülkenin geçtiği bu karanlık günlerde yaşanılanlar o günlerde günyüzüne çıkar...
Bizler avunur, 'mal'lar yine hiç yaşanmamışcasına geviş getirmeye devam ederler.
Doğanın kanunu bu...
Lakin şu gerçek hiç mi hiç unutulmasın, günün birinde kasabaya bir 'celep' gelir ve yıllardır geviş getiren o 'mal'ları mezbahaya götürerek...
x x x
'Farkındalık' meziyet ister, emek ister...
Bugün bunu başarabilenler, hem ülkenin hem de kendi geleceklerine ışık tutarlar...
Geviş getirenlerden değil, 'ışık' tutanlardan olunuz...
Saygılarımla...