İmamoğlu'ndan Erdoğan'a yanıt: İki hafta külliyeden çıkamaz
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, her fırsatta kendisini hedef alan Cumhur İttifakı'nın adayı Murat Kurum'a "Bu acemi adaya İstanbul adaylığı birkaç beden büyük geldi. Komik duruma düşmelerine üzülüyorum" sözleriyle seslendi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ve CHP’nin Güngören Belediye Başkan Adayı Yüksel Yalçın ile birlikte Güngören’de halk buluşmasına katıldı. İmamoğlu konuşmasında rakibi Murat Kurum ile yaşadığı davet polemiğine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sirkeci-Kazlıçeşme Tren hattı açılışında kendisini hedef alan açıklamalarına tepkisini sürdürdü.
"650 BİN KONUT YAPACAĞIZ DİYEREK SİZİ ALDATMIYORUZ"
Konuşmasının başında Güngören’in kentsel dönüşüm sorununa vurgu yaparak; "Kentsel dönüşüm konusunda asla oy avcılığı yapmadık, insanların duygularını istismar etmedik. Tüm riskli yapıları sabit taksitli ödeme desteği bundan önce de sunduk bundan sonra da sunmaya devam edeceğiz. 50 bin riskli konut içinde dar gelirli vatandaşlarımızın inşaat maliyetinin yüzde 60’ını belediye olarak biz karşılayacağız. Emekliyle yüzde 65’ini biz karşılayacağız. Bakın biz size ‘650 bin bin konut yapacağız’ diyerek sizi aldatmıyoruz. Yapılacak şeyi söylüyoruz." dedi.
"ACEMİ ADAY SU KAYNATTI"
İmamoğlu, İstanbul'da ilginç bir seçim dönemi yaşandığını ifade ederek rakibi Kurum’a yüklendi. İmamoğlu şunları söyledi:
"Bir bölümüyle bizi şaşırtıyor. Bir bölümüyle şaşırtmıyor. Hatırlayın ‘Ben polemikten uzak duracağım. Sadece projelerimi anlatacağım’ dedi. Ben ona ‘acemi aday’ diyorum, kusura bakmasın. Acemi aday, bazen yüzümüzde acı da olsaydı tebessüm bırakmıyor değil. Ben de sevindim, dedim ki; ‘çata çat, pata pat proje konuşacağız, projelerimizi yarıştıracağız.’ Ama sevgili acemi aday ne yazık ki sevincimi yarıda bıraktı. Sevgili acemi aday biraz su kaynattı. Polemikleriyle gündeme geldi."
"İSTANBUL ADAYLIĞI BİRKAÇ BEDEN BÜYÜK GELDİ"
"Önce dedim ki; ‘Seçimin fıtratında bu var.’ Bir der, iki der, sonra işine bakar ama ne mümkün. Gitti proje, geldi polemik. Dedim ki ne diyecek? Ya 40 kere tekrarlanmış, yalan ezberlerle, laflarla 5 yıldır bana yapıştırmaya çalıştıkları laflarla bana polemik üzerinden sataşmaya gayret etti. İşleri, güçleri polemik. Olsun dedik; biz polemiği anlarız, dinleriz, cevabını veririz. Hayal kırıklığı yaşadım açıkçası. Davet aşağı, davet yukarı. Vay efendim davet edilmedi. Yok edildi, edilmedi, yok aslında not gönderildi. Ortada bir davetiye var. Davetiye döndü ateş topuna, elini dokunan yanıyor. Kim etti? Ortada davet eden yok. Açıkçası bu komik duruma düşmelerine bir yanıyla üzülüyorum. Bu acemi adaya İstanbul adaylığı birkaç beden büyük geldi. Bu acemiliğini resmetmek zorundayım ki siz de bunu görün anlayın. Vatandaşımız da görsün anlasın. Bu anlamda gerçekten kötü bir sınav görülüyor. Keşke projeleri konuşsa. Biz de projelerini dinlesek. Tabii yapamayacağı işleri vaat etme konusunda maharet gösteriyor. O ayrı."
"SEN KAZANINCA MİLLİ İRADE, BEN KAZANINCA YANLIŞLIK"
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı’nın doğum günü olan 26 Şubat günü İstanbul’da katıldığı raylı sistem açılışında kendisini hedef alan açıklamalarını tepki gösterdi. Erdoğan’ın "Bu şahıs nasıl olduysa yanlışlıkla bu görevi aldı" sözlerini hatırlatan İmamoğlu şunları kaydetti:
"Kendi seçim kazandı mı onun adı milli irade. Ama ben seçim kazandığımda ne hikmetse birden adı yanlışlık oldu. Erdoğan'ın demokrasi anlayışı tam da bu. Kendi kazanırsa demokrasi, milli irade, başkası kazanırsa yanlışlık. Ülkemizde 15 Temmuz 2016 gecesi tanklarla, tüfeklerle hain bir grup, milli iradeye el koymak istedi. 252 vatandaşımızı kaybettik. Şehitlerimizi buradan rahmetle minnetle anıyorum.
Güngören’deyiz. https://t.co/pjVILzSyQB
— Ekrem İmamoğlu (@ekrem_imamoglu) February 27, 2024
Onların direnciyle, milletimiz milli iradeye darbe yapılmasına karşı durdu. Darbe sadece illa tankla, tüfekle olmaz. Darbe iktidarı hakim gücün, anayasal kurumları etkisi altına almasıyla da olur. Ve 6 Mayıs 2019’u hatırlayın, 6 Mayıs 2019 akşamı İstanbul'da milli iradeye karşı adı konmamış bir darbe yapılmıştır. Seçimi iptal ettiler seçimi. Sadece seçimi iptal etmediler. Ne dediler? Sandıklarda 700 tane terörist var dediler. Peki ne oldu sonunda? Kimse ceza almadı. Hani terörist yok. Sırf bir seçimi başkası kazandı diye yalan konuştular. Seçimi iptal ettirdiler. Milletin demokrasiyle olan bağını koparmak istediler. Peki ne dediler? Oy çaldılar dediler. Dava bitti. Oy çalan kimse yok.
Bize demokrasi nutukları atan o beyefendi ne dedi hatırlayın; ‘Sen 13 bin oyla İstanbul seçimini kazanacağını mı zannettin’ dediler? 13 bin oyu beğenmedi. Bir şey daha dedi; ‘çaldılar’ ifadesi hukuki değil ama siyasi bir ifadedir dedi. Yani anlayacağınız 6 Mayıs 2019’da ne yaptılar biliyor musunuz? Güle oynaya milli iradeye darbe yaptılar. Peki ne oldu? 15 Temmuz'da millet, darbecilere karşı nasıl karşı durduysa 23 Haziran'da da 806 bin oy fark atarak demokrasiye sahip çıktılar. İşin özü bu."
"2 HAFTA KÜLLİYEDEN ÇIKMAZ"
“Keşke ders almış olsaydın. 806 bin oy farkı olunca Sayın Cumhurbaşkanı üç gün ortadan kayboldu. Bu 31 Mart'tan sonra ne olacak biliyor musunuz? Eh az 2 hafta göremeyeceğiz. Herhalde 2 hafta külliyeden çıkmaz. Çünkü, bu millet ‘yanlışlıkla” denilen o tarz cinliklerine artık uyandı. Bu millet tecrübe kazandı. Sizin oyunlarınıza karşı bu millet bağışıklık kazandı bağışıklık. Bu millete yeni oyunlar kurma fikrini aklınızdan çıkarın kardeşim. Bu millet size bu fırsatı vermeyecek. Bu millet ne istiyor bizden biliyor musunuz? Çıkın er meydanında bizimle mertçe güreşin kardeşim. Gücünüz varsa. Yahu kardeşim millet kimi seçerse millet kimi seçerse ondan sonra işine baksın. İşini ondan sorsun. Kim seçilirse el üstünde tutulur. Tamam bir genel seçim yapıldı. Seçildin. İşine bak. Türkiye'nin şu andaki sorunları ne kadar büyük, farkında mıyız? Mesela mülteci sorunu. Bakın eğitim sorunu var eğitim. Adalet sorunu var bu ülkede adalet. Niye bu sorunları konuşamıyoruz? Niye biliyor musunuz? Bunları bastıran çok acı bir ekonomik krizle karşı karşıyayız. Üç haneli enflasyon, üç haneli faiz. Savaş olan ülkelerde bile bu denli yoksulluk konuşulmuyor. Sen bu milletin bu sorunlarını çözmek yerine; Ekrem İmamoğlu aşağıya Ekrem İmamoğlu yukarıya. Bu millet 2023 Mayıs ayında seni seçti. Ya işine baksana. Enflasyonu düzeltsene. Ekonomiyi düzeltsene."
"AKLI FİKRİ İSTANBUL’DA"
"Aklı, fikri İstanbul'da. İki-üç hafta sonra sokak sokak, mahalle mahalle İstanbul'un ilçelerini gezerse şaşırmam. Bu millet sana şans verdi. Şansını iyi kullanmıyorsun hükümet. Şansınızı iyi kullanmıyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı. Ekonomiyi düzeltin. Aradan 10 ay geçti. Millet zor durumda. Bırakın bu seçimi sandıkta kim kazanırsa işini o yapsın."
TAKSİCİLERİN PROTESTOSUNA YANIT VERDİ
Konuşması sırasında minibüsten 8+1 taksiye dönüşen esnaf pankart açarak sorunlarını anlatmak istedi. Mitinge gelen kalabalığın eylemcilere tepki göstermesi üzerine İmamoğlu "Onlar başka partilerde görmedikleri demokrasi anlayışını bizden öğrenecekler. Sorun yok. Yıllardır iş yapmadıkları minibüslerini taksiye çeviren bu kardeşimiz. Şimdi ‘iş yapamıyoruz’ dediler, o sorunu da ben çözdüm. Nasıl çözdüğünü bilmiyorlar herhalde. Onu anlatalım. Ama şimdi sizden isteğimiz ne biliyor musunuz? Arkadakilerin ısrarla önünü kesiyorsunuz. Onlar da sanki onlara saygısızlık yaptığınızı düşünüyorlar. Halbuki derdinizi dile getirdiniz. Ben de gördüm (pankartı) lütfen aşağı indirin olur mu? Sevgiyle kucaklıyorum sizi, sağ olun" dedi.
"SİZDEN KORKUYOR"
İmamoğlu “Ben hiçbir vatandaşımı bugüne kadar aldatmadım. Size hiçbir zaman yapamayacağım işleri vadetmedim. Bu seçim, çok önemli bir seçim. Bu seçim bu iktidarın kulağını asılarak çekme seçimi. Bu köprüden son çıkış. Bakmayın sizi tehdit etmesine, bizim milletimizi tehdit edecek kişi anasının karnından doğmadı kardeşim. Bakmayın ‘oy vermezseniz hizmet vermem’ demesine. Niye tehdit ediyor biliyor musunuz? Sizden korkuyor, korkuyor. En çok korktuğu şey milleti. Korktuğu için tehdit ediyor. Ey milletimiz gücünüzün farkına varın. İstanbul 2019’da onu dize getirdi. Seni gidi seni. Sen bundan anlıyorsun değil mi? Eğer bu iktidarın ekonomiyi, eğitimi, mültecilerle ilgili sorunlarla ilgilenmesini istiyorsanız milletçe, bize oy vermelisiniz bize. Belki kendine gelir, biraz ayağa kalkar. Ekonominin farkına varır. Bunlar her aldığı oyla daha fazla kibirleniyorlar. Bunlar herhalde öyle milleti daha fazla hor görüyor. Hatta inanın biraz fazla oy alsınlar bu seçim daha fazla zam yapacaklar. Millete daha büyük sıkıntı yaratacaklar. Ben zaten çok fark atacağım ama gelin şu farkı ikiye üçe katlayalım" diye konuştu.