Geride bıraktığımız haftayı Çankırı'ya yaptığım 5 günlük ziyaret ile tamamladım...

Başta Merkez olmak üzere Ilgaz, Kurşunlu ve Orta'ya yaptığım ziyaretlerle sokağın nabzını almanın gayretinde bulundum...

Öncelikle şunu ifade edeyim ki; "Melih'siz Ankara" ne kadar güzel ise, "İrfan'sız Çankırı" bir o kadar başka güzel...

Marmaris'te 12 derece olan hava sıcaklığını geride bırakıp Esenboğa'da uçaktan indiğimde karşılaştığım -2 derecenin şaşkınlığını üzerimden atmadan yaklaşık iki saat sonra Çankırı'da -5'in yüzüme vurduğu kırbaç da çekilecek gibi değildi!

Ama olsun... Biliyordum ki nefes aldığım Çankırı'nın Belediye Başkanı 'İrfan' değildi! 

İrfan o koltukta oturmuyordu!

Ve İrfan  belki de ben Çankırı'ya girdiğim saatlerde köhne bir kahve köşesinde, önündeki 14 bozuk taşı biraraya getirerek içinde bulunduğu eziklikten kurtulabilme gayretini yaşıyordu!

x x x

Ülkenin dört bir yanında yaşanan 'ekonomik kriz' Çankırı'yı da fena vurmuş! Atatürk Bulvarı üzerinde gerçekleştirdiğim esnaf ziyaretlerinde yaşanan krizin etkilerinin önümüzdeki günlerde çok daha belirgin bir şekilde dalga dalga yayılacağını ve şehrin önde gelen 'sermaye' sahiplerinin de bu krizden fazlaca pay alacağını şimdiden söylemem 'kahinlik' olarak değerlendirilmesin.

Yaşanan krizle birlikte 31 Mart yerel seçimlerine hazırlık yapan Çankırı sokaklarında vatandaşın 'seçim'den ziyade 'geçim' derdinde olduğunu da söylemek zorundayım. 

16 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarının her daim dile getirdiği 'istikrar için AKP' sloganı ile geldiğimiz 2019 yılında sokaktaki vatandaşın birincil sorunu evine ihtiyacı olan 'ekmeği' nasıl götüreceği olmuşsa, gerçekten yaşadığım ülkemde 'istikrar' (!) tersten okunur olmuş da çoğu kimsenin haberi yok anlaşılan!

x x x

Bilindiği gibi yerel seçimler sonucu muhtar'dan tutun da Belediye Meclis Üyesi ve İl Genel Meclisi Üyesi olabilme yarışı da bölgede göründüğünden çok ötede!

Belediye Başkan adayları içinde bulundukları 'yarış' ortamıyla mücadele verirken diğer yandan da çevrelerini saran 'aday'ların liste savaşlarına müdahil olmak zorunda kalıyorlar!

İşte bu mücadele karelerinden birisi de AKP'nin mevcut 'donu düşük benim' çıkışıyla neredeyse ülkede nam (!) salmış il başkanı zat-ı muhterem, içinde bulunduğu 'kriz' ve 'güvensizlik' çukurundan çıkabilme adına 'İl Genel Meclisi' üyeliği listesinde yer almak ve sonrasında da seçildiği mecliste 'meclis başkanı' sıfatını şimdiden kendisine layık görebilme cesaretini sağda solda dillendiriyor!

Yakışır benim Çankırı'ma!

Neler görmedi ki bu Çankırı! 

'Donu düşük benim' diyen İl Genel Meclisi Başkanı da görür 31 Mart sonrasında!

Şaşırır mıyız?!

Şahsen ben şaşırmam...

Neden mi?

Sizin bildiğiniz, ya da bilinen 'Çankır' bugün olmuş Dallas!

Eeee! Dallas'da da bu işler çok normal be kardeşim...

Bu arada Çankırı AKP milletvekili Salim Çivitcioğlu, seçim kampanyasını '15-0'la açmış! Sayın vekile bu köşeden 1 Nisan şakası yapmak istemiyorum lakin tahminimi söylemeden de edemeyeceğim!

AKP Çankırı'da 11 ilçe, 3 belde ve Merkez dahil 15 belediye başkanlığından 9'unu alsın 'yarabbi şükür' desin!

Şimdilik müsaade... Kalın sağlıcakla...

VEDAT BEKİ