MHP Çankırı İl yönetiminin geçtiğimiz Cumartesi akşamı saat 19:00'da Belediye İş Merkezi Uzay Düğün Salonunda "İktidara Yürüyüş" yemeği birlik ve beraberlik içerisinde yüksek bir katılımla gerçekleşti.

Düğün salonunun almadığı, ara koridorların da hınca hınç dolduğu "iktidara yürüyüş" yemeğinde yoğunluk nedeniyle çok sayıda vatandaş salondan ayrılmak zorunda kaldı.

İKTİDARA YÜRÜYÜŞ TOPLANTISINDAN KARELER İÇİN

MHP Çankırı İl teşkilatının düzenlediği "iktidara yürüyüş" yemeğine MHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez, Milletvekili Ahmet Bukan, Çankırı MHP eski Milletvekili İrfan Keleş, İlçe ve Belde Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadın Kolları üyeleri, işadamları, İçişleri Bakanlığı eski başmüfettişi Haluk Nalçakar, Sendika Başkanları, Oda Başkanları ve çok sayıda partili  ve vatandaş katıldı.

AHMET KURT: ÇANKIRI'DA ULAŞILMADIK İNSAN BIRAKMAYACAĞIZ
Gecenin ilk konuşmasını yapan MHP Çankırı Merkez İlçe Başkanı Ahmet Kurt, "Yeni görevlendirilmiş olan bir teşkilat olarak, bu güne kadar, siyasi hareketimizin hadiselere bakış açısı doğrultusunda faaliyetlerde bulunmaya çalıştık. Bunları burada tek tek sayacak değiliz. Ama en önemlisinin; kimseyi ötekileştirmeden, herkese gönlümüzü açarak teşkilatımızla bütünleşme çalışmaları olduğunu söylemek isteriz. Köy ve ilçe gezileriyle başlayan bu hareketimizin ara hedeflerinden birisi bu tür birlikteliklerdi. Yani bu akşam sizlerle buluşmak hedefimizdi. İşte şimdi sizinle bu sevinci yaşıyoruz.

Asıl çalışmamız ise bundan sonra başlayacaktır. Hareketimizin fikriyatını halkımıza anlatabilmek için, ne yapmamız gerekiyorsa onu yapacağız. Köy köy, mahalle mahalle, hatta fert fert dolaşarak Çankırı’da ulaşmadık insan bırakmamayı düşünüyoruz. Bu arada ikazlarınıza her zaman açık olacağız. Hareketimize emeğini vererek, bu günlere gelen teşkilatımızın, yapısını ve verimliliğini daha da artırma adına bize güvenenleri mahcup etmeyeceğiz. İl- Merkez İlçe, Kadın kollarımız, Ocaklarımız ve diğer ilçelerimizle birlik beraberlik içinde olacak, ülkücü kuruluşlarla da istişarelerimizde zafiyet göstermeyeceğiz. Oluşacak sinerjiyle; hedeflediğimiz yarının Milliyetçi Türkiyesi için, üzerimize düşenin birazını olsun yerine getirmek istiyoruz.

Bu manada; siz büyüklerimiz, ağabeylerimiz, kardeşlerimiz olmazsanız başarılı olamayacağımızı biliyoruz. Bir Kafkas Atasözü, “iyi olan, güzel olandır” der. Her şeyin iyi olması, güzel olması için, geçmişte yaşanan coşku ve heyecanın, yeniden oluşup gelişmesi için, uğruna ömrümüzü verdiğimiz Türk Milliyetçiliği davasına, Milliyetçi Hareket davasına; Mustafa Pehlivanoğlu’nun tabiriyle Allah Davasına aynı heyecanla omuz vermemiz, denizdeki bu dalgalanmayı tüm okyanusa teşmil etmemiz gerekmektedir.

Bunun için biz hazırız. Siz de elbette hazırsınız ki, bu akşamki birliktelik temennimize omuz verdiniz. Bu omuz verişin karşılık bulması demek; Haziran ayında inşallah Çankırı’daki yerel iktidarımız ve Türkiye genelinde de, Sayın Genel Başkanımızın Başbakanlığı ile taçlandırılması şeklinde tezahür edecektir. Çünkü biliyoruz ki dirlik-düzenliğimizin, bölünmez bütünlüğümüzün garantisi olan MHP son kaledir. Bu kaleye sahip çıkmak ise herkesin görevidir.

İnanıyoruz ki gelecekte en büyük seda bu davanın gür sedası olacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle, gönül dostluğunun ve yürek kardeşliğinin yaşandığı bu gecede, bizleri şereflendirdiğiniz için, hepinize teşekkür ediyor, herkesi saygı sevgi ve muhabbetle selamlıyorum." dedi.

ACUBUNAR: YARININ İKTİDARINDA TEK UMUT MHP'DİR
MHP İl Başkanı Ali Acubunar, "Biz gücümüzü milletimizden, ilhamımızı tarihimizden, inancımızı değerlerimizden ve kudretimizi mücadele azmimizden alan, büyük ve köklü bir hareketin temsilcileriyiz. Geleceğe doğru yol alırken; bizi bu günlere getiren ve bu kutsal yolculuğumuza anlam katan geçmişimizi önümüze rehber olarak koyan, siyasi çizgisinde hiçbir kırılma olmadan ilerleyen bir anlayışın savunucularıyız. Bu anlayışımız da sonuna kadar böyle devam edecektir.

Değerli dava arkadaşlarım;

Çankırı’daki Ülkücü hareketin duayenlerinden ebedi hayata intikal eden Visali Sarıkaya’ya, Kemal Parıltı’ya, Pirinç Hafız’a, Namık Kemal Eryılmaz’a, İl Başkanımız Hüseyin Bukan’a, uzun yıllar MHP Genel Başkan Yardımcılığı yapmış Necati Asım Uslu’ya, Ülkücü şehitlerimizden Müslüm Teke’ye, Şaban Çevik’e, Kerim ve Mehmet Ali Gözleme kardeşlere ve şu anda heyecandan isimlerini unuttuğum tüm dava arkadaşlarımıza Cenab-ı Haktan rahmet diliyorum.

Bu arada Genel Merkezinin Çankırı’da olduğu Türk Ülkücüler Teşkilatının kurucusu ve Genel Başkanlığını yapan Şevket Barutçu ile bizleri TBMM’de başarıyla temsil eden vekilimiz Sayın İrfan Keleş, Hakkı Duran ve halen vekilimiz olan Ahmet Bukan beyefendilere, Çankırı’da Ülkücü gençlerin yetişmesinde emeği geçen eski başkanlarımız Cemil Tolon, Şefik Gümüş, Cengiz Ericekli, Cafer Günay ve Servet Temur’la, isimlerini sayamadığım Ocak Başkanlarımıza sağlıklı ve uzun ömür temennilerimi Cenab-ı Allahtan diliyorum.

Yüreklerini, imkânlarını ve zamanlarını bize ayırarak uzun yıllar İl Başkanlığımızı yapmış bulunan; Hamdi Uslu, Ahmet Sarıkaya, Fikri Türkben, Rıfat Şanlı, Recep Gökçe, Ömer Alkan, Salih Değim, Yunus Coçar, Tevfik Rüştü Özgür ve Bekir Satılmışoğlu beyefendilere teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum.

Emeklerini yüreğimizde hissedip rahmetle andığımız;  Şabanözü’nden; Rahmetli İbrahim Demirci’yi, Çerkeş’ten Ayhan Sevim, Kemal Uluçay ve Mehmet Kınıklı’yı, Kurşunlu’dan Ali Kemal Gül ile Mustafa Yazıcı’yı, Ilgaz’dan İsa Sertel ile Ahmet Cengiz’i, Ortadan Saim Onay’ı, Eldivan’dan Esvet Çeviren’le Hüseyin Kandeğer’i, Kızılırmak’tan Şahin Çakmak’ı ve daha nice dava adamlarını hiçbir zaman unutmayacağımızı da burada tekrarlamak istiyorum.

Değerli Dava Arkadaşlarım.

Böyle bir geçmişi ve birikimi olan, Türk siyasetinde 40 yıla ulaşmış köklü bir kurumun, şuur ve heyecanın adı olan partimiz; geniş ve güçlü teşkilat yapısını ve bu teşkilatı yönetecek siyasal yapılanmayı sağlamış, Türk siyasetinin saygın bir temsilcisidir.

Dış gelişmeler karşısında kırılmaz milli duruşu, iç meselelerdeki istikrarlı ve kucaklayıcı yaklaşımı, mensuplarımızı milli ve manevi değerlerin ve ülkemizin bölünmez bütünlüğünün tek ve samimi temsilcileri; partimiz Milliyetçi Hareket Partisi’ni de yarının iktidarında tek umut olan bir siyaset merkezi haline getirmektedir.

Bu itibarla talip olduğumuz bu milli sorumluluğun icrasında, Türkiye’yi tek başına idare eden iktidarın adının MHP olmasını istiyoruz.

Bu konuda; gerek Çankırı teşkilatı olarak kendimize; gerekse başta Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet Bahçeli olmak üzere Genel Merkezimizin değerli yöneticilerine inanıyor ve güveniyoruz. Bu imanla yarının Milliyetçi Türkiye’sinin kurulmasında emeğimizin geçeceğini bilmenin de kıvancını yaşıyoruz.

Bu manada önümüzde bir yığın engelin olduğunu biliyoruz. Türkiye’yi bölmeye çalışan iç ve dış odaklara bilerek ya da bilmeyerek hizmet eden, memleketimizi tehlikeli akıbete doğru sürüklemeye çalışan siyasi anlayıştan rahatsızız. Büyük Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” ifadesinden ve minik öğrencilerin andından rahatsızlık duyan teslimiyetçileri de anlamakta zorlanıyoruz.

Bu ülkede bin yıllık kardeşlik ve huzur ortamını kimsenin bozmaya hakkı yoktur ve de bozdurmayacağız.

Bu cümleden hareketle; toplantımızın Türk milletine, hareketimize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.

Cenab-ı Hak yolumuzu açık, gönlümüzü zengin, zihnimizi berrak, varlığımızı daim kılsın. Ne mutlu Türk’üm diyene."

BUKAN; AKP ÇANKIRI'YA NE VERDİ?
İl ve Merkez İlçe Başkanlarının konuşmalarının ardından milletvekili Ahmet Bukan da partililere seslendi. Konuşmasının başında AKP’nin PKK ile işbirliği içerisinde olduğunu söyleyerek, hükümetin terör örgütüne cesaret verdiğini belirtti.

Hükümeti ilkesiz, kabulcü, yılgın ve korkak bir müzakere yolunu seçtiğini sözlerine ekleyen Bukan, “Yapılan bu müzakere sürecinden, PKK ve işbirlikçileri moralli ve kazançlı, Türk Milleti ise moralsiz ve yenilgi ile çıkmıştır. Bu mücadele sürecinin devletimizi ve milletimizi getirdiği en ibretlik sahne Sayın Başbakanın ‘Bu olaydan etkilenmemek, umutlanmamak mümkün mü?’ sözleriyle hislerini ifade ettiği meşhur haber görüntüleridir. Müzakere sürecinin adı olarak ortaya konan önce Kürt açılımı, sonra demokratik açılım ve sonra da milli birlik ve kardeşlik açılımı adı verilen şeyin ne olduğu ise halen hiçbir kimse tarafından anlaşılamamıştır.

Bu cesaretle PKK şehirlerde KCK adlı ayrı bir örgütlenme sürecini başlatmış, Demokratik Toplum Kongresi örgütlenmesi tamamlanmış ve fiilen çift resmi dil uygulaması başlatılmıştır. Yukarıda bahsettiğimiz ve 4 aşamada öngördüğümüz ayrışma süreci hayata geçirilmeye başlanmıştır.” dedi.

Konuşmasında açlık ve yoksulluk sınırı konularına da değinen Bukan, bugün ülkemizde 2 milyon kişinin açlık, 15 milyon kişinin de yoksulluk sınırının altında yaşadığını söyleyerek, “İşsizlik resmi rakamlara göre yüzde 11-12 civarında. Gerçek manada ise işsizlik yüzde 20’lere dayanmış durumda. Bu ülkede 10 milyon kişi yeşil kart sahibi. Zamlar, işten çıkarmalar, kapanan fabrikalar, yok edilen tarım ve hayvancılık ve bu durumun doğal yansıması piyasada durgunluk, ekonomide üretimsizlik, neticede emeklisi, işçisi, memuru, esnafı, çiftçisi, sanayici, ev hanımı ile mutsuz olan, geleceğe karamsarlıkla bakan bir gençlikten oluşan toplumsal yapı.” diye konuştu.

8 yılı aşkın süredir AKP iktidarında Çankırı’nın hem genel seçimlerde, hem de mahalli idareler seçimlerinde AKP’ye destek verdiğini söyleyen Bukan, AKP’nin Çankırı’ya ne verdiğini sordu.

2000 yılında yapılan genel nüfus sayımında Çankırı nüfusunun 274 bin olduğunu hatırlatan Bukan, bu rakamın 2010 yılında 185 bine düştüğünü dile getirerek, “Milletvekili sayısı 3’ten 2’ye düştü. Çankırı Ankara yolu 8 yılda ancak bitirilebilme noktasına geldi. Çankırı İcra Müdürlüğü’ndeki dosya sayısı, protestolu senetler, karşılıksız çekler, kredi kartı borçları arttı. Devlet tarafından işsizliğin azaltılması ve refah düzeyinin artırılması için hiçbir ciddi gayret gösterilmedi.

Bu zaman zarfında Başbakan da dahil olmak üzere Çankırımıza birçok Bakan geldi. Maliye Bakanı Çerkeş’te özel bir firmanın yaptığı traktör-montaj fabrikasını açtı.

Enerji Bakanı Kurşunlu’da belediye başkanımızın gayretleriyle temeli atılan seramik fabrikasının temel atma törenine geldi.

Aileden Sorumlu Devlet Bakanımız Şabanözü Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret etti.

Tarım Bakanı Kızılırmak’ta bir şirketin yaptığı çeltik fabrikasını açtı.

Sayın Nimet Çubukçu SHÇEK’i ziyaret etti.

Bülent Arınç referandum öncesi evet kampanyası için Çankırı’ya geldi.

Sayın Başbakan Çankırı ziyaretinde Eldivan’a giderek burada kurulan HEİM Medikal A.Ş.’nin Kan Ayrım Kiti İmalat Fabrikası’nı açtı. Buranın sayesinde işsiz kimsenin kalmayacağını söyledi. Bugün ise bu fabrikanın yerinde yeller esiyor.

Bunlar şu anda aklıma gelenler, ama şunu görmek gerek; Çankırı’ya duble yoldan başka Devlet tarafından yapılan hiçbir şey yoktur.” diye konuştu.

DİDİNMEZ: EN UZUN KONUŞMA OSMAN BÖLÜKBAŞI'NA AİTTİR!
Milletvekili Bukan'ın ardından söz alan MHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez, "Türkiye’de en uzun konuşmayı sekiz buçuk saatle Osman Bölükbaşı yapmıştır. Türkiye’de bazen bu kadar uzun konuşmayı gerektiren anlar olabiliyor. Çankırı'da da bu salon yetmedi, koridor doldu. Bu sevindirici bir olay. 24. dönemde Milletvekili sayısı ikiye indi. Çankırı'ya ve kamuoyuna güveniyoruz. Çankırı bu seçimlerde neden iki milletvekili çıkartmasın.

Bugün denizlerde dolaşan gemiler Türk milletinin değil, bunlar uzun yıllardır bizlere satılıyor. Aldatma ve kandırma siyasetini yapan bu günkü hükümettir. Bu zihniyetten bu milletin kurtulması lazımdır. Hesap vermek için 150 günden az bir zaman kalmıştır. Bunlar hesap vermemeye yönelik düzenlemeler yapmaya çalışıyorlar. Bunlar Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Çankırı'nın tokatıyla karşı karşıya kalacaklar. Seçime kadar geçecek sürede en iyi sonucu alacak bir kararlılığa ve azme inanılması gerekmektedir. Kandırılan ve aldatılan AKP seçmenidir. AKP' ye oy verenlere anlatılmalıdır, iyi anlatılmalıdır ki başörtüsünün kimin olduğunu seçmen bilsin. MHP varsa terör yoktur, adalet vardır, zafer vardır, başarı vardır, güç vardır.  Anahtar MHP’nin yetişmiş kadrolarıyla iktidara gelmesidir.Yaran diyarı Çankırı'nın değerli mensupları, davamızın daha anlamlı kılınabilmesi için, bilmelisiniz ki,  42 yıldan beri horlanan, sürülen, cezalandırılan, şehit veren, bu vatan ve bu millet için her zaman ve zeminde bedel ödemiş olanların iktidara yürüyüşü elbette hakkıdır. Bu vatan için tam yol ileri" açıklamasında bulundu.