Türk dünyasının büyük yazarlarından olan Cengiz Aymatov, Orta Asya destanlarından yararlanarak kaleme aldığı “Gün uzar yüzyıl olur” adlı eserinde, bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felaketin, o ülke toplumunun mankurtlaşması olduğunu söyler.

“Mankurt” bazı işlemler sonucunda öz benliğini yitirerek, kimliksiz, düşmanın, yabancının, onun bunun kuklası haline gelmiş zavallı bir insan tipidir.

"Mankurtlaşmak" ise günümüzde topluma, kültüre yabancılaşmak, zihnin yeniden inşası yoluyla bilinçsizleşmek, ulusal kimlikten uzaklaşmak, egemen güçlere, iktidar sahiplerine ve yönetenlere yaranmak anlamında kullanılıyor.

Bu kısa girizgâhtan sonra, her zamanki gibi gelelim yerele, içimizdeki “mankurtlar"a.

Dalkavuklukta sınır tanımayan bu tiplere “mankafa" da dendiğini, ben peşin peşin söyleyeyim.

Efendi ağasına sadık, onun peşinden ayrılmayan, “sallabaşı al maaşı” diyerek, İlbaypaşalara, vekillere, belediye başkanlarına dalkavukluk yapan “sallabaşları” bu güne kadar çok gördük derken, daha da göreceklerimiz varmış ki bunu da gördük çok şükür.

İşte Çankırı’da bu son günlerde olup bitenleri “mankurtlaşma” ile değerlendirmek gerek.

Gün be gün Çankırı'da bazılarının hızla "mankurtlaştığı" açıkça görülüyor.

Tüm bunlara rağmen hala umut var memleketimde.

İşte o yürekli kişiler ve Çankırı adına yaptıkları:

Geçtiğimiz günlerde iki Çankırı sevdalısı, Ankara Altın Park Fuar Alanında düzenlenen 2. TURİZM VE GEZİ FUARI’nda stant açarak Çankırı’nın tanıtımını yaptılar.

Bunlar yetmedi; 7 Mayıs 2011 tarihinde, Ankara'da “UZAK ÇAĞLARIN YAKIN KENTİ ÇANKIRI’NIN TURİZM POTANSİYELİ: HAYALLER VE GERÇEKLER” Konulu bir panel gerçekleştirdiler. Ömer Faruk Eryılmaz’ın moderatörlüğünde, panelistler; Bahattin Ayhan: İNANÇ TURİZMİ, Oktay Oktay: KAPLICA TURİZMİ, Timur Özkan: GEZGİN GÖZÜYLE ÇANKIRI, Ömer Türkoğlu: TENEZZÜH TRENİ konu başlıklarında katılımcıları bilgilendirdiler.

İçimizdeki “mankurtların” haberi bile olmadı.

Yine geçtiğimiz pazar, 8 Mayıs anneler gününde, Dünyada ve Türkiye’de ilk kez bir futbol maçında futbolcular dışında seyircisi, hakem, top toplayıcısı, polisi, stadyum görevlisi sadece kadınlardan oluştu.

Ve bu bizim memleketimizde oldu. Çankırı’nın adı Ulusal Basında duyuldu. “Erkeklere ve içimizdeki “mankurtlara” örnek olacak bu oluşumu gerçekleştiren yürekli, Çankırı sevdalısı ise; Çankırı Belediyespor Kulübü Başkanı Sevda Karaali idi.

İçimizdeki maaşlı, STK’lı, yetkili ve de etkili “mankurtlar” uykudayken oldu tüm bunlar.

Ve şimdi de Sözcü18, yani bazılarının “BURSALI”sı, bazılarının “UZUN SAÇLI”sı 12 Haziran seçimleri öncesi, köydeki, beldedeki, ilçedeki Çankırılı’nın seçim nabzını ortaya koymak için yollara düşüyor...

“Sözcü18 Seçim Kervanı” yazarıyla, düşüneniyle Çankırı yollarında...

Yaklaşık bir ay süresince dağdan bayırdan, ovadan dereden, köyden kasabadan insanımızı dinleyecek, derdini sayfalara taşıyacak, yetkilisine etkilisine, politikacısına “Bak işte Çankırı bu” (!) diyecek Sözcü18 Seçim Kervanı!

Fotoğraflayacak... Belgeleyecek... Arşivleyecek...

Çankırılı’nın “has”ı, “öz”ü, “gerçek”i ve de “dandik”i ne yapacak?

Gün gibi aşıkar; cabanın başında yer kapma için birbirini yiyecek!

Oyunların başı kiriş;

İriş hemşerim, İriş