Ömer Lütfi KANBUROĞLU
'Hukuk' ve 'Adalet' farklı kavramlardır
Olay 1506’da Frankfurt’ta kaydedilmiştir. Bir tüccar 800 lonca kaybeder. Yoldan geçen bir marangoz da tesadüfen bu tüccarın çantasını bulur. Son derece dindar olan marangoz cüzdanı bulduğunu kimseye söylemez ve bu kadar çok para kaybının farkedilmesinin mümkün olmadığını değerlendirir ve sahibinin bu parayı arayacağını düşünür.
800 lonca ne kadardır? O zaman, 40 lonca için iyi bir at satın alınabildiğinde yaklaşık 20 at bedeli kadardır.
Bir gün marangoz kiliseye gider. Rahib'in, Frankfurt’a giren tüccarın 800 lonca kaybettiğini ve bulanın 100 lonca ile ödüllendirileceğini duyurur.
Bunun üzerine marangoz parayı getirir ve Rahib'e teslim eder.
Tüccar gelir ve çantayı alır. Ancak marangoza, vadetmiş olduğu 100 loncayı ödemeyi reddeder. Marangoza 5 lonca uzatır. Marangoz tüccara sözünü tutmasını söyler. Açgözlü tüccar, vaat edilen 100 loncayı vermemek için cüzdanında 800 değil 900 lonca olduğunu söyleyerek marangozun çantadan para aldığını iddia eder. Rahip, marangoz için ayağa kalkar. Marangozu tanıdığını ve onun dürüst bir adam olduğunu, asla böyle bir şey yapmayacağını söyler. Tartışma kızışır. Rahip, tüccarı ve marangozu Frankfurt mahkemesine götürür.
Hakim süreci başlatır. Tüccara, İncil’e elini koyarak 900 lonca kaybettiğine yemin etmesini söyler. Tüccar tereddüt etmeden elini İncil’e koyar ve yemin eder. Yargıç, marangoza 800 lonca bulduğuna yemin etmesini söyler. Marangoz da elini İncil’e bastırarak yemin eder.
Herkes merakla hakimin kararını beklemektedir. Hakim her şeyin gün gibi açık olduğunu belirterek, "Marangoz 800 lonca buldu ve Tüccar 900 lonca kaybetti. Yani Marangoz'un bulduğu kese Tüccar'ın değil. Dolayısıyla Marangoz'un bulduğu para, sahibi çıkmadığına göre Marangoz'un kendisine aittir. Tüccar ise kaybettiği 900 loncasını aramaya devam edebilir" diye kararını verir.
Fakir bir marangozun haklarını reddeden cimri bir tüccar, adil bir yargıç tarafından cezalandırılmış ve bu olay Frankfurt tarihine geçmiştir...