Yıl 2013... Türkiye Futbol Federasyonu “sporda şiddet ve küfür” konusunda maksimum hassasiyet göstererek başlatıyor sezonu.

Ve tüm ülke çapında olduğu gibi kulüp yönetimleriyle Belediye Başkanları ya da ilin siyasileri arasında bir anlaşmazlık varsa, bu anlaşmazlığı maşalar aracılığıyla hayata geçirecek hain planlara fırsat doğuracak bir ortam hazırlanıyor.

Ne tesadüf ki bizde o anlaşamayan kulüp başkanı ve belediye başkanı pozisyonunda olan kulüplerden biriydik.

Ve 2009'da başlayan “Her şeyi denedik yine pes etmiyor. Kurtulamadık şu kadından” umutsuzluğunu yaşayan belediye başkanı ve eski kulüp başkanı için yeni bir senaryo imkanı doğdu.

Derken bizzat şahsımın taraftar temsilcisi olarak Valiliğe bildirdiği Atıf Koç ismi önderliğinde farklı kıpırdanmalar olmaya başladı...

Ne gariptir ki biz tüm gücümüzle eski futbolcuların, ödenmemiş vergi borçlarının, Gençlikspor Müdürlüğü'ne ödenmeyen faturalarını, yapılan icraların ödemeleriyle boğuşurken bir de katlamalı küfür cezalarıyla uğraşacağımız hem de bu yolda zamanın Belediye Başkanı'nın bizim taraftar temsilcisi ve Taraftar Derneği Başkanı olarak belirlediğimiz arkadaşları kullanarak bir organizasyon yapacağını hiç mi hiç düşünemedik!

Hatta ve hatta hafızalarımızdan hiç silinmeyen bir Cuma akşamı saat 22:00 sularından gece 24:00'e kadar makamına bugün “yönetici" kimliği ile karşımıza çıkan İsa, Atıf, Emrah, Erkan, Serhat, Cafer gibi tribüncüleri çağırıp haftasonu Gümüşhane maçına trübünü organize edecek kadar Çankırıspor'a zarar verecek hain planlar yaptılar.

Ve o gün aldığımız bilgiler ışığında; İrfan Bey ve ekibinin organize ettiği bu çirkin olaydan Çankırıspor'u korumak için; Belli bir yaş üzerindeki seyirciye maç biletlerini 100 TL yaparak bir çözüm düşündük ve bunu uygulamıştık!

Dönemin Valisi Vahdettin Özcan ve gün maçı izlemeye gelen Gümüşhane milletvekili bilet fiyatlarına tepki gösterip şeref trübününde şahsıma ve TFF temsilcisine baskı yapmalarına karşın uygulamadan vaz geçmedik.

Bu arkadaşlar yetersiz kalınca büyük organizatör Belediye Başkanı takviye kuvvetlerle yani belediyeye “Belediye Hizmetleri” için değil de Başkanın “Organize İşleri” Müdürü istihdam etmek üzere  işe alınan, işi palazlanan müteahhit ve esnaftan kafa kopartmak, dili uzatan gazeteciye muşta ile saldırıda bulunmak, muhalefet yapan insanlara iftira atmak, menfaat durumuna göre cemaatlerle bağlantı kurmak, kendine rakip gördüğü insanlara sosyal medya üzerinden hakaret ettirmek; kısaca dışarda sevmediği, istemediği, işine gelmediği kim ve hangi olay varsa bu devletin ödediği maaşla oluşturduğu bu çeteyi yani tetikçi bankamatik tayfasını devreye soktu. Ve daha önceki yıllardaki sezonlarını küfürsüz bitiren Çankırıspor o sezon yarın dönemi  132 bin TL küfür cezası alarak tamamladı.

Bu süreçleri benimle birlikte yaşayan ve hala Çankırı'da görev yapan emniyet teşkilatı mensupları mevcut.

Tribün küfürlere başladığında ben defalarca şeref tribününden kalkıp yanlarına gidip, maçı birlikte seyrettim.

Ve hiç bir zaman samimi seyircinin takıma zarar verdiğini görmedim.

Lakin o günde söylediğim gibi stadyuma başka amaçlar, başkalarının amaçlarına hizmet eden tetikçiler olarak gelip, tribünün kazanma-kaybetme gibi coşkulu anlarını yakalamak için pusuya yatan kurgucu, kötü niyetli insanlara hiç müsade etmedim. Bedeli ne olursa olsun samimi taraftarımızı korumak adına, deplasman dahil karakola, savcıya, jandarmaya da gittik. Onlar deplasmanda alıkonulduğunda gidip polisten, jandarmadan 'özür' dileyip, kendimiz gereken sözlü uyarıyı en üst perdeden yaptık.

Uzun lafın kısası;

Futbol coşkudur, tutkudur, aşk'tır.

Değerli futbol severler “AŞK”ınıza sahip çıkın.

AŞK namus'tur.

AŞK tatlı dil, güzel söz'dür.

AŞK sadakat,

AŞK vefa'dır.

AŞK fedakarlık

AŞK yemin'dir.

Ve Türk polisi görevini AŞK'la, merhametle yapan dünyandaki nadir polis teşkilatlarındandır.

Nitekim Türk Polisi 15 Temmuz'da vatanını koruyarak “Vatan Aşkını”

“Abi annem görmesin. Dayanamaz” diyen masum Mehmetçiği linçten koruyarak da “Görev Aşkını” tüm dünyaya ispat etmiştir.

Sıra sizde GENÇ YARENLER; 

Yaşadıklarımızdan ibret alın! Bırakın kötüleri, kötülükleri... Onlarla Allah ilgileniyor. Ve kimsenin yaptığını yanına bırakmıyor... Dün 'oyun' kurup bizleri silmeye çalışanları bugün sokaklarda dahi gezdirmiyor.

Dün oyunun tetikçisi olanları bugün oyun'un mağduru olarak feryat ettiriyor... 

Siz kendi sevdanıza bakın... 'Genç Yarenler'i büyütün...

Siz de küfürsüz, kavgasız, sevgiyle sarılın takımınıza...

İspat edin AŞKınızı...

İyi günde-kötü günde,

Mağlubiyette-galibiyette,

Futbolu sevmek hayatı sevmektir.

Sevgiyle kalın...