İbrahim ZENCİRCİ

İbrahim ZENCİRCİ

Ha şunu bileydin!

Hani yeni tanıştığımız kişi “Hemşerim memleket neresi?” diye sorar ya, ben anında cevabı yapıştırırım, (g)’nin üstüne basa basa Çangırılı olduğumu belirtir ve (g) ye de dikkat isterim.

Çankırılı olduğumu öğrenen muhatabım yüzünde müstehzi bir tebessümle sorar; “İçinden mi?”

Bu soruya da hazırlıklı olduğum için, “evet içinden, hemi de Cumhuriyet mahallesinden” derim.

Muhatabımın müstehzi tebessümle sorduğu sorunun arkasında “Elekçi misin?” demek ister ama yeni tanıştığı kişiye ayıp olmasın diye soramaz. Soramaz ama yine de yakındaki büyükçe bir ağacı göstererek bu ağaçtan kaç tane kasnak çıkar diye dolaylı yoldan “elekçiliğimi” yüzüme vurur.

Ben Çangırılılığımdan da, elekçiliğimden hiç gocunmadım, her zaman gurur duydum.

-Çi Çi Çingene bunlar… E E Elekçi bunlar…

Geçtiğimiz yıllarda, İzmir’de doğmuş büyümüş ama kütüğü Çankırı olan iki genç bayandan küçüğü diğerine soruyordu;

“Hanife abla şimdi biz Roman mıyız?”

Malum son yıllarda, Romanlar TV’lerde hep baş tacı, dizileri, yarışmaları bile var. Artık Çingene yerine Roman kelimesi daha çok kullanılıyor. Sanırım daha şık, daha Avrupai duruyor.

Çankırı konusunda “uzman” bir şahsiyet olarak, cevaptan önce müdahale ettim: “Kökten Çankırılı” bu iki bayana, “Siz roman değilsiniz, siz çingenesiniz, hatta cingan ve dahi elekçisisiniz.” diyerek, asıllarının ne olduğunu hatırlattım.

Son yıllardaki tespitlerime ve de tahlillerime göre, Çankırı’ya tayin olan bürokrat ve özellikle üst düzey bürokrat, bizim bu elekçiliğimizi öğrenir öğrenmez, biz Çankırılılara tepeden ve hiçbir şey bilmeyen cahil kasnakçı gözüyle bakmaya başladıklarını gördüm. Kendileri hemen her konuda bilgili ve de akıl kumkuması oldukları için, Çankırılılar’a gönderilmiş çıplak uyarıcı havalarında biz ümmi elekçilere akıl vermeyi görev sayarlar.

Örneğin;
*Helayı nasıl kullanacağımızı uygulamalı anlatırlar. (Valilik lojmanına 200 m ötedeki Pazar Pazarı helasını gördükten ve dahi kokusunu duyduktan sonra hakları da yok değil hani)

*Öğretmene dört işlemi, bölmeyi sorar, öğrencilerin yanında mahcup eder.

*İnşaat demircisine kelebek bağlamayı öğretirler.

*Duvarcı ustasına tuğlanın nasıl ıslatacağını gösterirler.

Hemen her konuda, özellikle üstlerine vazife olmayan işlerde ahkâm keserler.

Bir meslekleri yoktur, ama her meslek hakkında bilgileri varmış gibi davranırlar ne hikmetse!

Hâlbuki Mekteb-i Mülkiyeyi Şahane’de okudukları, öğrendikleri bunlar değildir. Ama bu zevat, elekçileri hor ve de cahil cühela gördükleri için kendilerini onlara gönderilmiş mehdi paşa edasında ortalıkla görünmeyi, bilir bilmez konuşmayı pek severler.

Has Elekçi olarak uyarırım ki;

Elekçilik, kasnakçılık dünyanın neresine giderseniz gidin bir meslektir.

Elekçilik yaparak dünyanın her yerinde geçinebilir, karnınızı doyurabilir, çoluk çocuğunuzun rızkını çıkarabilirsiniz.

Kasnak çıkarmak, kasnaktan elek, kalbur, gözer yapmak, aşçılık, terzilik, marangozluk, duvarcılık, demircilik gibi bir meslektir. Bu mesleğin çırağı, kalfası, ustası vardır.

Ne yazık ki; Makam sahipliği, bürokratlık, İlbay Paşalık bir meslek değildir.

Meslek olmadığı için de, Türkiye dışında özellikle Çankırı dışında geçerliliği yoktur. 23 Nisan Çocuk Bayramında bu makama oturan ilkokul çocukları bile bu işi pek güzel yapabilir, “ne tekim” yapıyorlar da.

Biz elekçilerin yaran kültüründen gelen kuru nezaketlerini yanlış anlamayın efendi ağalar.

Elekçiye, elekçi muamelesi yapmayın.

Söz; Siz giderken elekle arkanızdan su dökeceğim.

Saygılar bizden.

Merak edene not:
Bu yazı ilk defa, “Elek, Kalbur, Gözer ve Biz Elekçiler” başlığı altında, 29.06.2009 tarihinde yazılmıştır. Günün mana ve önemine binaen tekrarlanmıştır.

Merak edene:
T.C. Anayasası 
VII. Düşünce ve kanaat hürriyeti
MADDE 25. Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.

VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
MADDE 26. Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.