Galiba "elek" kafama geçecek!

Yazıya "... Aksi halde kasnağın kimin kafasına geçeceği tahmin edilemez" (!) neviinden bir tehditle bir önceki yazımda anonsunu yaptığım yazıya başlamak zorundayım...

"Karne verecek olsam!" başlıklı yazıda Çankırı Milletvekili İdris Şahin'le ilgili yapmış olduğum "bir yıllık değerlendirme"ye kadrolu okuyucum (!) yaptığı uzun yorumu böylesi bir cümle ile tamamlamıştı.

"Kadrolu okuyucu" böylesi bir tehditte bulundu diye benim de zat-ı muhterem milletvekili hakkında keskin yorum(lar) yapmamdan vazgeçeceğimi düşünenler de bir kez daha yanılacaklar...

"Çankırı" kazanına düştüğüm 2004 yılından bu yana birkaç kez yan yana geldiğim ve iki elin parmak sayısı kadar da telefonda görüştüğüm, halen TBMM'de Çankırı milletvekili olarak görev yapan işadamı Hüseyin Filiz'le ilgili düşüncelerimi açık yüreklilikle yazacağımdan da kimsenin şüphesi olmasın!

Ve değerlendirme başlasın...

Öncelikle işadamı Hüseyin Filiz'i tanıdığım günden bu yana (milletvekili seçilinceye kadar) Çankırı ile ilgili yaşanan olay ya da olaylar hakkında bir kez dahi taşın altına elini soktuğuna şahit olmadım.

Yaptığımız ikili görüşmelerde (çoğunlukla telefon) her zaman söylediği klasik cümle; "Beni sakın karıştırma" (!) olmuştur...

Bununla birlikte siyaset daha doğrusu kendince koyduğu hedef (milletvekili olabilme) yolundaki gayretlerini de yadsımak mümkün değil...

Bu kanaatimle şurası muhakkak ki işadamı - milletvekili Hüseyin Filiz, "Kafaya koyduğunu gerçekleştirme yolunda ısrarcılığından taviz vermeyen" bir şahsiyettir. Bu durumu onun hanesine "artı" olarak yazmak da benden olsun!

12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde Ak Parti Çankırı teşkilatında yaşanan "aday kısırlığı" Hüseyin Filiz'in milletvekili olmasında en temel etkendir! Nurettin Akman ve Suat Kınıklıoğlu ile olan mesafeli duruşu ona TBMM üyesi olma yolunu açmıştır. Bu durum da kendisi adına ikinci bir artı'dır!

Ancaaaaak!

Hüseyin Filiz'in parlamento çatısı altında Çankırı'yı temsil ediyor olması, seçildiği günden bu yana ismi üzerinde yapılan tartışmaları gözardı etmemiz gerektiğini bize dayatmaz!

"Porscheli milletvekili" olarak ülke gündemine gelen haberle birlikte, Sözcü18'in seçimler öncesi Çerkeş'te sahibi olduğu şirkete sağladığı yaklaşık 400 dönümlük arazi ve yaptığı yatırım, milletvekili Hüseyin Filiz'i çok yönlü olarak mercek altında tutmamızı gerektiren önemli etmenlerden birkaçıydı!

Bir kandil akşamı "Aldatan bizden değildir" (!) şeklindeki mesajı üzerine; sinema ve tv dizilerinde roller almış ve almakta olan oğlu İsmail Filiz'in evliliği ile birlikte halen Çankırı'da yaşayan ve Belediye Meclis Üyesi olarak "yerel milletvekili" olan kardeşi Kamil Filiz'le ilgili olarak yaptığımız haberlerle seçimler öncesinde Sözcü18 sayfalarında gündeme gelen Hüseyin Filiz'in "insan" yönünü de bir şekilde ortaya çıkarmanın gayretindeydik!

12 Haziran seçimleri gerçekleşti ve Ak Parti Çankırı'da 2 milletvekili çıkarmayı hakedince; işadamı Hüseyin Filiz de birinci sıradaki Av. İdris Şahin ile birlikte TBMM'deki yerini aldı.

Herkes gibi ben de "Hayırlı olsun" dedim!

Aradan bir yıl geçti... Milletvekili Hüseyin Filiz; TBMM çatısı altında kürsüye yemin için çıktı ve yeminini 2 kez tekrarlamak zorunda kaldı!

Tekrarda fayda vardır! İnsanı düşünmeye sevkeder... Ben de öyle yaptım... Ama sadece bu eylemi şahsım gerçekleştirmiş! Milletvekili Hüseyin Filiz hiç mi hiç "düşünmemiş" (!)

Neyi düşünceğini buradan yazarsam iyiden iyiye ayıp etmiş olurum...

Geçen sürenin büyük bir bölümünü "Ankara yoluna organize sanayi" ile geçirdi! Hem de bıkmadan ve de usanmadan!

Tüney'e yapılacak Organize "Sanayi Bölgesini, Çankırı'nın kurtuluşu olarak işledi Çankırı insanına!

Bununla birlikte bir açıklama daha yaptı: Bursalı'ya demeç vermem!

"Bursalı" için çok da önemli değildi! Milletvekili Hüseyin Filiz "vermem" dediyse vermezdi! 

"Bursalı" olan bendeniz de milletvekili Hüseyin Filiz'e geçen sürede şu soruyu sormadım: 

- Organize Sanayi Bölgesi olarak işaret ettiğin, olmasını istediğin arazinin "Sulu tarım arazisi" olduğunu bilmiyor musun?

Oysa bal gibi biliyordu, Çankırı içerisinde her karış toprağın "sulu tarım arazisi" olduğunu!

Orman ve Su Bakanı Veysel Eroğlu, Çankırı'da hizmete giren ve girecek olan barajların açılış ve temel atma törenlerinde Çankırı'dayken, "Tüney yoluna organize sanayi bölgesi isteyen" milletvekili Hüseyin Filiz de hemen yanı başındaydı!

Daha da komiği; 17 Nisan'da Çankırı'da Devlet Bakanı Ali Babacan'ın da bulunduğu Ak Parti İl Kongresi salonunda milletvekili Hüseyin Filiz kürsüye çıkarak "... Kaliteli elemanımız olmasa da Çankırı'ya organize sanayi bölgesi istiyoruz" (!) derken hem Çankırı insanını hafife alıyordu hem de aynı salonda diğer milletvekili Şahin'in "Çankırı tarımla kalkınacaktır" söylemiyle yarattığı farkı da ortaya koyuyordu!

Hüseyin Filiz farkı koyuyordu ama olan Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın iki milletvekilinin yaptığı farklı açıklama sonrasında "Benim Çankırı'ya ne getirmem gerekir?" diye karışan kafasına oluyordu!

Milletvekili Hüseyin Filiz öylesine cansiperane mesai veriyordu ki; Kırşehir'de PETLAS'ı kapanmanın eşiğinden alan yatırımcı ve Japon ortaklarını da Çankırı'ya getiriyor ve sokaktaki insanın heyecanını artırıyordu...

İyi de yapıyordu... Sokaktaki heyecan milletvekilini mutlu eder... Sadece vekili mi, ekibini de!

Japonlar ve diğerleri Çankırı'ya gelirler ve de geldikleri gibi giderler... Bunlar önemli değil. Önemli olan "masturbasyon" (!)

Yani kendi kendini tatmin etmek!

Tüm hızıyla devam ediyor... Ve de tarihe not düşüyorum... "Masturbasyonumuz" hız kesmeden devam ediyor...

Son değerlendirmem: Çankırı siyasi tarihinde (pardon çöplüğünde) yer alıp da TBMM'de görev yapan birçok isim gibi 24. Dönem milletvekili Hüseyin Filiz de mümtaz yerini alacaktır. 

Gelelim milletvekili Hüseyin Filiz'in bir yıllık TBMM performansı ile ilgili karne notlarına:
 
Çankırı'yı temsil: 6
 
Çankırılı'yı temsil: 6.5'dan 7
 
TBMM'deki performans: 5
 
Medya ile iletişim: 5
 
Teknolojiyi kullanım: 3
 
Demogoji (Demogoji, toplumun duygularını ve önyargılarını kullanarak var olan gerçekleri farklı şekilde gösterme sanatıdır) : 10

x x x

Son günlerde bazı dostlarımın "Sözcü18'in haberciliğinde düşüş var" şeklinde şikayetleri giderek artmakta olduğunu görüyorum...

Haklısınız!

Hem de sonuna kadar haklısınız... Ancak şunu bilmenizi isterim ki; Benim de moralmanım çok yukarılarda değil!

Sözcü18'in performansı benimle doğru orantılı! İşler düzgün giderse Sözcü18 de hızlı gidiyor... İşler bozuksa Sözcü18 de kan kaybını yaşıyor!

Bütün bu düşük performansa karşın yine de Çankırı gündemi Sözcü18 üzerinden gidiyor. Bunu siz de ben de çok iyi biliyorum...

Biraz anlayış... Biraz tahammül... Biraz da tebessüm...

Meraklanmayın "kötü haber tez ulaşır" derlermiş! Hala ulaşmadığına göre "habere devam" (!)

Kalın sağlıcakla...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
19 Yorum