22 Şubat 2012 Çarşamba günlü haberlerimiz arasında yer alan "Yok mu dur diyecek birisi?" başlıklı haberimiz her zaman olduğu gibi Çankırı gündeminde yine büyük tartışma yarattı.

Çankırı'da yaşanılan ve tam anlamıyla çarpık kentleşmenin ürünleri olarak ortaya konulabilecek Çankırı Belediyesi icraatleri içerisinde göstermeye çalıştığımız konu, verdiğimiz örnek ile birlikte esastan uzaklaşarak, "kişisel" duruma taşındı.

Özkanoğlu ADOPEN'den Kampanya
Son gün 29 Şubat

Haberin özünde yer alan ve Buğdaypazarı Caddesini kesen Eşikli Aralık Sokakta halen inşaatı devam eden giriş + 3 katlı inşaat ve bu inşaatın müteahhidi Ersin Büyüktopcu'nun iddialarımızla ilgili "TEKZİP" metni de sayfalarımızda yer buldu.

İzninizle Sözcü18 Haber Merkezi olarak "Yok mu dur diyecek birisi?" başlıklı haberimizde işaret ettiğimiz konuların omurgasından başlamak istiyoruz:

Haberimizde "Çankırı şehir merkezinde, yani Çankırı Belediyesi sınırları içerisinde fazladan kat çıkımı yapılan bina sayısının hiç de azımsanmayacak bir rakamda olduğu gün gibi aşikar. Bunun ötesinde yine belediye sınırları içerisinde yer alan Esentepe mahallesinde tamamlanmış ve henüz inşaatı devam eden onlarca modern görünümlü kaçak yapı mevcut."

Böyle bir durum yok mu?

Bugüne kadar Çankırı Belediyesi, şehir merkezinde kaç adet binaya +kat izni vermiştir?

İnşaat izinleri hangi yöntemlerle yol almıştır?

Bu ve benzer soruların yanıtları nerede ve kim tarafından kamuoyu ile paylaşılmıştır?

Esentepe (bilinen adıyla Boyalıca) belediye sınırları içerisinde bir mahalle değil midir?

Şayet böyle ise; bu bölgede bugüne kadar ve bugün için kaç kaçak yapı yapılmıştır ve de halen yapılmaktadır?

Var mı bu soruların yanıtları?

Nasıl oluyor da 81 il arasında 18 plaka numaraya sahip bir şehirde böylesi kaçak yapılara hem de 24 Şubat 2012 tarihi itibariyle İZİN VERİLMEKTEDİR?

Çankırı başlı başına bir MUZ CUMHURİYETİ midir ki, önüne gelen kaçak yapı üretmektedir?

Bu ve benzer sorular sorulmayacak mıdır?

Bu soruları soranlar (ne acıdır ki Sözcü18 dışında ikinci bir muhatap yok) hangi menfaatin peşinde olabilirler?

Asıl yaşanan durumu devam ettirenler için çok daha acı bir soru vardır:

-Ortaya çıkan benzer icraatlerden sizlerin hangi menfaatleriniz mevcuttur?

Hele hele Sözcü18'in yaptığı bu ve benzer haberlere gelen yorum sahiplerinin de dahil edilebileceği (var olan çevrenin) menfaatleri nedir?

Sözcü18 Genel Yayın Yönetmeni Vedat Beki'nin Çankırı ile bir illiyet bağı bulunmamaktadır.

Vedat Beki için Çankırı'nın dağındaki çoban ne ise, Çankırı'nın Belediye Başkanı da odur. Müteahhidi de odur. Seçilmişi de, bürokratı da, esnafı da odur.

Kimseye ne çok yakındır, ne çok uzaktır.

Her kuruma her bireye eşit mesafede olmanın gayretindedir ve bunu da olabildiğince uygulamaktadır.

Sözcü18 yayın politikasıyla, düşüncesiyle, ortaya koyduğu haber ve yorumlarıyla Çankırı'nın içinde bulunduğu keşmekeşten ve de en önemlisi "görülmeyen egemen güçlerden" arınarak geleceğe yol alması yönünde ter akıtmaktadır.

Ve belirlediği bu yayın politikasını da tüm olumsuzluklara karşın sürdürme kararlılığı ve azmini de ısrarla sürdürmektedir.

GELELİM ERSİN BÜYÜKTOPCU'UNUN AÇIKLAMALARINA

Haberde adı geçen inşaat mühendisi - müteahhit Ersin Büyüktopcu, haberin yayınlanmasından sonra Vedat Beki ile de görüşmüş ve konuyla ilgili bilgilendirme yapmıştır.

Genel Yayın Yönetmenimiz Beki kendisine "Haberde sizi rahatsız ve mağdur eden cümle ve yorumlarla ilgili her türlü cevap hakkınızı kullanmanız için sayfalarımız açıktır. Cevabınızı gönderiniz biz de yayımlayalım" demiştir.

Sayın Büyüktopcu da bunun gereği olarak haberdeki iddialarla ilgili olarak yayınlanan açıklamasını kaleme almıştır.

Büyüktopcu'nun tarafımıza gönderdiği açıklamada tam olarak ifade edilmemiş olmasına karşın Vedat Beki ile yapılan telefon görüşmesinde "Ben bu inşaatı giriş +3 kat olarak projelendirdim ve halen bu projeye sadık hareket ediyorum" demiş ve devamında "Yeni imar planının tarafımıza sağladığı katı çıkma konusunda kararsızım" cümlesini ilave etmiştir.

Haberde yer verdiğimiz fotoğrafa bir kez daha dikkatlice bakmanızı salık veriyoruz!

Fotoğrafta yer alan görüntü bizlere binanın bir kat daha yükseleceğinin işaretlerini veriyor. Nasıl mı?

Çatıda uzayan demirler net olarak görülmekte. Bununla beraber şayet inşaata +1 kat ilave edilmeyecek olsa çatı pervazının betonunun atılması gerekiyor. Fotoğrafta böylesi bir çatı pervazı bugün için mevcut değil!

Diyeceksiniz ki; "Yasa kendisine giriş+4 kat vermiş" Size ne?

Haberimizde belirttiğimiz gibi paftada yer alan binaların tamamı 4 katlı. Büyüktopcu'nun projesi de hazırlık aşamasında giriş+3!

Yeni imar planı sonrası bu pafta üzerinde B5 yani giriş +4 kattan kaç kişi faydalanacak?

Herhalde mevcut bina sahipleri çatılarını sökecekler ve üzerine bir kat daha yapacaklar! Öyle mi?

Halen mevcut pafta üzerinde irili ufaklı 4 eski bina var. Bu binaların tek parsele dönüşmesinden sonra yapılacak yeni inşaat son haktan faydalanır. O da gelecekte...

Bırakalım mevcut paftayı, Çankırı'nın genelinde uygulamaya konulan B5'lerin bulundukları yerlere bir bakalım!

Her paftada muhakkak yeni bir inşaat bulabilirsiniz! Bu inşaatlara son 5 yıldan bu yana verilen +1'lerin yasalaşması ancak ve ancak "B5" ile mümkün olabilirdi... Ve son revize imar planı ile bu gerçekleşti...

Katlar önce alındı B5 arkadan geldi...

B5'in altında yatan temel neden; Son 5 yılda Çankırı'da bizatihi Belediye Başkanı İrfan Dinç'in sergilemiş olduğu icraatle ortaya konulan +1'leri yasallaştırma operasyonundan başka bir şey değildir...

Sokaktaki vatandaşın anlayacağı dilden ifade edelim: Önce minare çalınmış, kılıf sonnradan hazırlanmıştır...

Bugün uygulamadaki B5'in arka planı budur.

GÜNDEM DAHA DA DERİNLEŞECEK!

Çankırı için yapılan yeni imar planı beraberinde yaklaşık 600 itirazı beraberinde getirdi. Bu itirazlarla ilgili olarak ortaya yeni bir haber çıkmadı. Başta Belediye Başkanı olmak üzere kimse herhangi bir açıklama yapmadı.

Planları yapan Ankara - Balgat'taki yüklenici firma ile gerek belediyeden gerekse siyasi ve arazi sahipleri arasında hangi tür görüşmeler yapıldı?

Bu görüşmelerde kimler hangi rantları sağladılar?

Bütün bunları Sözcü18 Haber Merkezi'nin tüm çıplaklığı ile ortaya çıkarması mümkün değil... Sözcü18 yapması gerekeni dün olduğu gibi bugün de yapar, yarın da...

Sözcü18 soru sorar; muhatapları yanıt verir...

Sorularımıza yanıt verenleri tıpkı Ersin Büyüktopcu gibi saygıyla anar ve "Demek ki verilmeyecek hesabı yokmuş?" hanesine yazar geçeriz!

Sorulara yanıt vermeyenleri mi?

Onları da kendileriyle başbaşa bırakır, sokaktaki vatandaşın yargılamasına bırakırız...

SÖZCÜ18.COM