Fatih Terim: Salı günü tarih yazabiliriz

Fatih Terim: Salı günü tarih yazabiliriz

Başarılı teknik adam maç sonrası konuştu.

Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim, Süper Lig’deki MP Antalyaspor maçının ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalar yaptı.
 
İyi oynamamalarına rağmen çok pozisyona girdiklerini belirten Terim, “Haddinden fazla gol pozisyonuna girdik, olmadı. Üç beraberlik bize yakışmadı; ama futbolda oluyor böyle şeyler. Olacaksa bari başta olsun, Galatasaray bunları telafi edecek” ifadelerini kullandı.
 
Milli maçlar sonrası ve UEFA Şampiyonlar Ligi maçları öncesi bazı sıkıntıların olabileceğini vurgulayan tecrübeli teknik direktör, “Olmaması için uğraşıyoruz; ama maalesef oluyor. İlk 10 dakika dört pozisyon, iki tane de direkten dönen top var. Ancak neredeyse son beş dakikada da yenilebilirdik, futbol böyle de bir oyun. O yüzden bir an evvel tüm sezona konsantre olmamız lazım. Muhakkak Real Madrid maçı her yönüyle daha değişik olacaktır; ama ligdeki bu üçüncü beraberliğin çok hoşuma gittiği söylenemez” dedi.
 
Toplantının devam eden bölümünde gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtlayan Fatih Terim, “Ben 1974 yılında imza attım Galatasaray'a. Bir tane mukaveleye bakmadım, daha yakın bir zamanda ‘Galatasaray beni bırakmadıkça ben de Galatasaray'ı bırakmam’ diye beyanat verdim. Şimdi böyle yapmış biri olarak sözleşme, sözleşmeme meselesini maalesef sizler bir simge haline getirdiniz. Yazılı ve görsel basın…  Önümüzde o kadar önemli maçlar var ki, oraya konsantre olacağımıza sözleşme meselesini Galatasaray'ın aleyhine getirdik. Yani sözleşme meselesinin bu şekilde devam etmesinin Galatasaray'a zarar vereceğini düşünüyorum” diye konuştu.
 
Galatasaray'ın kendisi için bir tercih ya da seçenek olmadığının altını çizen Terim, “Hiçbir zaman da olmadı, bunun böyle bilinmesi gerekir. Bana ‘gel’ dediler, geldim; ‘çalış’ dediler, çalıştım; ‘koş’ dediler, koştum; ‘git’ dedikleri zaman da direnirim, merak etmeyin. Kolay değil. Ben bugüne kadar hiçbir zaman kurumsal olarak bakmadım, durumsal olarak baktım olaylara. Dolayısıyla olaya bu gözle bakmak lazım. Daha önce de sözleşmem vardı, şimdi de var. Bir kez imzalanmış kâğıtların içini okumadım. Bir kez. Sadece bu kez, imzadan sonra tarafların ayrılması hâlinde 15 günlük bir süre konmuştu, bir defa itiraz ettim, o da 15 günü bir saate indirdim. Yine Galatasaray’ın lehine. Dolayısıyla hangi sözleşme, ne sözleşmesi? Benim için bir kâğıttan öteye gitmeyen, verilmiş sözlerin geçerli olduğu uzun süreli mukaveleler görmüşüm ben. Mukavelede ne yazıyor, içine ne koyuyorlar, hayatım boyunca hiç ilgilenmedim. Böyle baktığımda sözleşmeyle ilgili hayatım boyunca ağzımdan tek laf çıkmadı. Benim için çok önemli değil. Ancak ne bundan önceki gelişlerimde, ne bundan sonraki kalışlarımda, birilerinin içi rahat etsin veya birilerinin içi rahat etmesin, rahatsız olsun diye de imza atacak hâlim yok. O da ayrı bir konu. Hiçbir şeye imza atacak değilim. Tekrar ediyorum, Galatasaray benim için bir seçenek değildir. Kimse bununla uğraşmasın. Başkanımızın da dediği gibi bu konuyla ilgili Galatasaray yıpratılmaya da çalışılmasın. Benim başkanla karşı karşıya getirecek bir duruma sokulmamam en önemlisidir” sözleriyle duygularını dile getirdi.
 
Tecrübeli teknik adam, milli takım ile anlaşma zamanı özelinde yapılan spekülasyonlara da cevap vererek, “Bu yaklaşım benim ahlak anlayışıma uymaz. En iyi de siz bilirsiniz. 40 yıldır yapmadım, yapmam. Bunu söyleyenler, bunu yazanlar ve de özellikle bunu yayanlar, kendilerinin ahlak anlayışına uyabilir; ama benimkine uymaz. Tabii kendileri ahlaksız olunca, başkalarını da öyle zannedecektir. Dolayısıyla onlardan beklenen de budur. Ancak kusura bakmasınlar ben öyle bir insan değilim. Böyle hiç davranmadım, davranamam da. Bunları kimin ne maksatla, hangi amaçla yaydığını, söylediğini ve yazdığını en iyi siz biliyorsunuz. Ben de biliyorum, çok da iyi biliyorum. Beni bazı şeylere mecbur etmesinler. Dolayısıyla yok Emirates’ten önce, yok sonra... Ne alakası var, hadi vazgeçelim, imza nerede? Nerede bu mukavele? Üzerine senaryo yazmayı bırakalım. Kimin ne maksatla, neyi, neden yaptığını hepimiz bilecek kadar bu alemin içerisindeyiz. Hepimiz birbirimizi iyi tanıyoruz” sözlerini kullandı.
 
Galatasaray’daki sözleşme süreleri hakkında konuşan Terim, “Galatasaray'da zaten birer sene gidiyor imzalarımız. İlk anlaşmam da bir seneydi. Başkanımızın da beyanatı yok mu ‘başarıya dayalı her sene imzamız devam eder’ diye? Çok da güzel devam ediyor birer senelik. Galatasaray’da ben 30 yıl kalabilirim, 40 yıl kalabilirim; ama birer birer, ondan fazlası olmaz. Bende bir değişme yok. Dediğim gibi birileri rahat etsin ya da birileri rahat etmesin diye imza atacak hâlde de değilim, benim sözüm kâfidir” dedi.
 
UEFA Şampiyonlar Ligi maçlarında sol bek mevkisinde Albert Riera’yı kullanmayı düşündüğünü belirten başarılı teknik adam, “Hakan Balta, bizim defanstaki önemli oyuncularımızdan birisi; ama her dakika performansı yüksek olmayabilir. Riera’nın hücum etkinliği fazla, Hakan'ın defansif anlayışı daha iyi. Altı yabancıya yer verdiğimiz zaman diğer taraftan Eboue'yi eksiltmemiz lazım; ama Şampiyonlar Ligi'nde yabancı sıkıntımız yok. Gerekirse daha fazla yabancıyla oynayabiliriz” şeklinde konuştu.
 
Terim, UEFA Şampiyonlar Ligi için verilen listede ismi olmayan Erman Kılıç’ın takımdan ayrılmasının Aydın Yılmaz’ın durumuyla ilgilisinin bulunmadığını vurgu yaparak, “Biz Erman’la tarafların birbirini istediği bir anlaşma yaptık. Biz Erman'ı isterken kendisi de bizi istedi. Mukavelelerde kimseye banko kadro garantisi vermiyoruz. Erman, 1,5 ay içinde iki kupa kazandı. Emirates dâhil emeği geçmiş birçok oyuncunun yerine Erman’ı koydum. Ancak Riera transfer olmayınca, orada hem Hakan hem Riera olunca… Artı Erman buraya sadece Şampiyonlar Ligi oynamaya mı geldi? Şampiyonlar Ligi kadrosunda olmayınca, bazı arkadaşlarca Erman birden bire çok önemli oldu. Yalanlar da dâhil olmak üzere. Kendisi çok düzgün bir çocuk. Hasan [Şaş] ile konuşmuş, ‘hocam, bari oynayabileceğim bir yere gideyim’ demiş. Erman’ın yolunu açtık. Kendisi sürekli sahada olmayı tercih etti. Biz de ona yardım ettik. Erman burada kalabilirdi. Türkiye Ligi var, Türkiye Kupası var. Oynayabilirdi. Ama ben Erman’a da hak veriyorum. Sürekli oynayabileceği bir yer isteyebilir. Bundan doğal bir şey yok; ama bunu Aydın’la bağdaştırmak insanları kandırmak demektir. Aydın’ın ne günahı var” diyerek konuya açıklık getirdi.
 
Aydın Yılmaz’ın Galatasaray’ın çocuğu olduğunu vurgulayan Fatih Terim, “Birileri, ‘Aydın gezerken’ diye eleştiriler yapıyor. Aydın gezerken size mi soracaktı? Gezerse, ceremesini çekecek. Galatasaray hangi parayı isterse ona imza attı. Aydın, dışarıyı denemek istedi. Burak da aynı şeyi istemedi mi? Biz bunlara bir şey demiyoruz, yardımcı oluyoruz. Aydın’ın Erman’la ne alakası var? Aydın, Galatasaray'ın bir çocuğu. Herkesten de fazla çalışıyor. Özel de çalışıyor, devam edecek. Erman da sevdiğimiz ve beğendiğimiz bir arkadaşımızdı. Galatasaray taraftarının Aydın’a herhangi bir şekilde kızmasını istemem. Galatasaray taraftarı, Erman’ın ‘böyle bir şey yok’ demesine rağmen, olayı bu duruma getirenleri bulması lazım. Tepkileri yanlış yerlere veriyorlar” diye konuştu.
 
Şahsına yapılan hakaretler için dokuz dava açtığını söyleyen Fatih Terim, “Alışkınım, ben kritik de edilmeliyim, eleştirilmeliyim de. Ama düzgünce, dürüstçe. Hakaretleri kaldıracak hâlimiz yok. Bizi doğruya çekmeye yönelik her türlü eleştiriye ‘evet’, ama bunun dışındakilere ahlak sınırlarını zorlayacak durumlara müsaade edecek halimiz yok. Ben de insanım, doğal olarak etkileniyorum. Ben iyi bir şey yaptığımı düşünüyorum. Yardım etmek için bana yapılan teklifi kabul edip, bir de hiçbir ücret almadan devam edeceğimi söylüyorum; ama yemediğim dayak kalmadı. Mecazi anlamda söylüyorum tabii. Üzülüyor insan, bu kadar yıl hizmet etmişsiniz. Kişi, karşısındaki kendisi gibi bilir ya… Allah büyük, bazı şeyleri ona havale ediyorum” diyerek eleştirilere de yanıt verdi.
 
Ölümünün 22. yıl dönümü olan Galatasaray'ın efsane oyuncusu Metin Oktay'ın kendisi için özel bir kişi olduğunu aktaran Terim, "Metin ağabey benim için özel bir anlam taşıyor. Transferimdeki en önemli isimdi. Allah rahmet eylesin. Herkes her ölüm yıl dönümünde gönlünden, dilinden gelen her şeyi söylüyor. Ben de Buse’nin akıl ettiği şeyi yaptım ve göğsüme Metin Oktay fotoğrafı yapıştırdım. Drogba’nın yaptığı da ona göndermeydi. Güzel bir jest olduğunu düşünüyorum. Metin Abi; hepimizin kralı o. Tanımaktan dolayı keyif aldım, mutlu oldum, şimdi de gurur duyuyorum. Allah toprağını bol etsin” diyerek sözlerini noktaladı.
 
TARİH YAZABİLİRİZ
Terim, salı günü Şampiyonlar liginde oynayacakları Real Madrid maçı için de "Muhakkak ki taktik anlayışı, stratejisi değişik bir maç. Kendi saha ve seyircimiz önünde, o meşhur Ali Samiyen Arena baskısını, içerde oyuncuyla tribünde seyircisiyle buluşmayı yaşayacağız. Onun için o maçın atmosferi değişik olacaktır. Allah kısmet ederse tarih yazabiliriz." dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler