Şeyh-ül muharririn (medya duayeni) hazretleri;

“Kurumlar yıpratılmamalı, Kişiler zan altında bırakılmamalı!” ve tez elden; “Kurum ve kişilerden özür dilenmesi gerekiyor!” buyurmuş.

Emir telakki ederim;

Bu karda, kışta üzerinde “para ile satılmaz” yazısı bulunan, fakir fukara, garip gurebaya bedava dağıtımı için başbakanın bizzat valileri görevlendirdiği, Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfının, Valilik Özel idare deposundaki, nedense tamamının ağızları açık, patlak torbalardaki yetim hakkı olan kömürleri çalan hırsızlardan, “özür dilerim.”

Emanete sahip çıkamayan beceriksiz, kifayetsizlerden, tüm çaldıranlardan ve de zan altında kalanlardan, “özür dilerim…”

Sayın medya kıdemlisi, aksakallı büyüğümüz, özrümü kabul buyurun ve de ilgili makama iletiverin.

Bilmezdim, hırsızdan özür dileyeceğimi.

Bilmezdim başbakanın talimatına rağmen dağıtamayıp, çaldıranlardan özür dileyeceğimi, bu derde düşmeden önce, “özür dilerim…”

Resmi ilan pastasından her yıl alsaydım milyarları, olsaydım vergi rekortmeni, hiç der miydim?

“FAKİRİN KÖMÜRÜNÜ SAHTE BELGEYLE SATTILAR”

Başbakan özel olarak ilgilenmeseydi, T.C. Başbakanlık Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü soruşturma açmasaydı, hiç der miydim?

“FAKİRİN KÖMÜRÜNÜ SAHTE BELGEYLE SATTILAR”

Valilik Özel İdare Deposunda, üzerinde “para ile satılmaz” yazısı bulunan, tamamının ağızları yırtılmış kömür torbalarını görmez olaydım, hiç der miydim?

“FAKİRİN KÖMÜRÜNÜ SAHTE BELGEYLE SATTILAR”

Aman nazlı beyler zan altında kalmasın, başbakanın talimatı da neymiş? Bu kışta kıyamette kamyona çıkıp kömür dağıtır mıymış koskoca ilbay paşa, hiç der miydim?

“FAKİRİN KÖMÜRÜNÜ SAHTE BELGEYLE SATTILAR”

Başbakanın talimatına rağmen fakire, fukaraya kömür dağıtmayı unutup, Vali konağının bahçesinde, keklik, oynak güvercin besleyeni, kamyoncular lokalinde okey oynayanı, Yıldız Tepe'de “ski” yapanı görmeseydim, hiç der miydim?

“FAKİRİN KÖMÜRÜNÜ SAHTE BELGEYLE SATTILAR”

Çankırı Emniyet Müdürlüğü, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün, 2010 S/05-160 tarihli bülteninde açık, açık yazılmasına rağmen, hiç der miydim?

“FAKİRİN KÖMÜRÜNÜ SAHTE BELGEYLE SATTILAR”

Sayın şey-ül muharririn, medya duayeni, basın kıdemlisi, matbuat aksakallısı, Sayın büyüğümüz;

Medya maydanozluğumuzu ve de pişmiş aşa kattığımız suyu affet, bundan sonra ağababalarınıza laf söylersem, elim ayağım “çot” olsun.

Hiç der miyim?

“FAKİRİN KÖMÜRÜNÜ SAHTE BELGEYLE SATTILAR”

Sen yine de gazetene, sekiz sütun üzerine kapkara harflerle yaz;

“FAKİRİN KÖMÜRÜNÜ SAHTE BELGEYLE SATTILAR”

Haberin yoksa haberin olsun…