Olay, geçen 11 Ocak günü saat 04.00 sıralarında Meram İlçesi Sahipata Mahallesi Sırçalı Mescit Sokak'ta meydana geldi. İlknur Kara, eşi Yavuz Kara tarafından sokak ortasında 1'i başından olmak üzere vücudunun 25 yerinden bıçaklandı. Kanlar içinde kalan genç kadın ambulansla hastaneye kaldırılırken, kaçan Yavuz Kara kısa sürede polis tarafından yakalandı. Kara, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanırken, İlknur Kara da tedavisi tamamlandıktan sonra taburcu oldu. 

 

Konya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Yakın akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs' suçlamasıyla yargılanan Yavuz Kara, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya İlknur Kara da katıldı. 10 aydır eşi İlknur Kara ile ayrı yaşadığını belirten ve olayı anlatan Yavuz Kara, şunları söyledi:

 

''Sürekli alkol alan birisi değilim. O gece bara gidip alkol almak istedim. Hesabı ödeyip çıkarken, eşimin yanında 50 yaşlarında bir adamla alkol alırken gördüm. O tarafa baktığımda yüzünü kapattı. Bu sırada eşim kaçmaya çalıştı. Eşim atletizmle uğraşıyordu ve hızlı koşuyordu. Ben de arkasında koşup yakaladım. Yanımda taşıdığım bıçağı defalarca sapladım.''

 

Eşinin öldüğünü sanıp kaçtığını belirten Yavuz Kara, ''Eşim bir ara 'Yavuz dur. Ölüyorum' deyince, ben kendime geldim ve kaçtım. Taksici arkadaşımı aradım, 'ben galiba eşimi öldürdüm. Gel beni al dedim.' Sabah olunca hastaneleri aradım. Konya Eğitim Araştırma Hastanesinde durumunun iyi olduğunu öğrenince rahatladım. Öldürme kastım yoktu. Olaydan sonra da boşanma davamız başladı" dedi.

 

Eşi Yavuz Kara'nın daha önce kendisini 5 kez dövdüğünü ve şikayetleri üzerine de 11 kez polis koruma kararı aldığını öne süren İlknur Kara, eşinin sürekli kendine 'bir gün seni öldüreceğim' diyerek tehditte bulunduğunu iddia etti. Eşinin boşanmak istemediğini belirten İlknur Kara şunları anlattı:

 

"Olay günü arkadaşımdan Yavuz'un bir barda olduğunu öğrendim. Orada olup olmadığını kontrol etmek için bara gittim. Orada babamın arkadaşı olan, ismini hatırlayamadığım 'dayı' diye hitap ettiğimiz kişiyle karşılaştım. Kendisine bara yalnız giremeyeceğimi söyleyince birlikte bara girdik. Sonra Yavuz ile karşılaştık. Onun önceki saldırgan tavırlarını bildiğim için kaçmaya başladım. Yavuz da arkamdan geldi. Önce 'dinle yapma' dememe rağmen beni bıçaklamaya başladı. Bana bıçağı saplarken de 'öl öl' diye söyleniyordu. Ben 'Yavuz dur. Ölüyorum.' dedim. Bu defada bana sarıldı, sırtımdan bıçaklamaya devam etti. Hastanede ciddi operasyonlar geçirdim, eşimle çocuğumuz var. Onun hatırına affediyorum. Şikayetçi değilim. Ben affettim mahkeme de affetsin."

 

Mahkeme heyeti, sanığın tutuklunun halinin devamına karar vererek, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşmayı 7 Mayıs tarihine erteledi.