Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’nın kendisine verdiği yetkilerin dışına çıktığını ve yetkilerini kötüye kullandığını öne süren Kaboğlu, “Artık Anayasa’nın öngördüğü yaptırım mekanizmasının Meclis’te gündeme getirilmesinin zamanı geldi. Muhalif vekillere iş düşüyor” dedi.

Cumhurbaşkanı  Tayyip Erdoğan’ın “Kabul etseniz de etmezseniz de Türkiye’de yönetim şekli filen değişmiştir” sözlerine tepkiler devam ederken, Anayasa hocası Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, “Tayyip Erdoğan Anayasa dışına çıkmıştır. Bunun için 184 milletvekili tarafından hakkında yaptırım mekanizmasının gündeme getirilmesinin zamanı geldi” dedi. Kaboğlu’nun açıklamalarından çarpıcı başlıklar şöyle:

SİVİL DARBE: ‘Darbe’ denilince hep askeri darbeler akla gelir. Bugün yaşadığımız Karşılaştırmalı Anayasa Hukuku’nda bu duruma ‘sivil darbe’ denebilir. Şu konuşmalar ant içme maddesine uygun mu değil mi baksınlar.

GÜÇLÜ HİSSETTİĞİ ZAMAN: 7 Haziran seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı bu kadar yüksek sesle bunları dillendirmemişti. Ama ne zamanki koalisyon gerçekleşmedi, 45 gün de dolmak üzere… O zaman yeniden açıkça bunu dillendirdi.  Yani kendini güçlü hissettiği zaman bunu dillendiriyor. Şimdi TBMM üye tam sayısının üçte biri olan 184 vekilin gensoru önergesi verip Cumhurbaşkanı’nın 105. maddeyi ihlal ettiğini gündeme getirmesi yeterli. Muhalefet partilerine iş düşüyor ve bunun tam sırası.

YETKİLERİNİ KÖTÜYE KULLANIYOR: Anayasa’nın 105. maddesinin 3’üncü maddesinde belirtilen ‘sorumsuzluk hali’ Anayasa’nın Cumhurbaşkanı için tanımlamış olduğu görev ve yetki alanıdır, kararlarıdır.  Tanık olduğumuz alan Anayasa dışıdır. Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’nın kendisine verdiği yetkilerin dışına çıkmasıdır, yetkilerini kötüye kullanmasıdır, Anayasa’yı tanımamasıdır, Anayasa’nın amir hükümleri hilafına, onlara aykırı olan eylem ve söylemde bulunmasıdır. O bakımdan artık 105. maddenin öngördüğü yaptırım mekanizmasının en azından Meclis’te  gündeme getirilmesinin zamanı gelmiştir.

CHP’li Tezcan: Artık baş darbeci kendisi olmuştur

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözlerinin “Anayasayı ihlal suçu’’ olduğunu savundu. “Türkiye’de 13 yıldır darbecilik ithamı ile haklı haksız insanları suçladılar. Şimdi baş darbeci Cumhurbaşkanı olmuştur” diyen Tezcan, konuşmasında şunları dile getirdi: “Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı olduğu 12 Ağustos’tan bu yana -seçim döneminde yaptıkları ve söyledikleri hepsi beraber düşünüldüğünde- bu son açıklaması artık fiili tamamlayan, kasıtlı olarak bu suçları işlediğinin açık bir kanıtıdır. Erdoğan’ın siyaset tarzı gerilimi yükselterek bunun üzerinden kendisine hak etmediği bir mağduriyet çıkarmak. Böyle bir pozisyon için bilinçli olarak TBMM’yi ve toplumu tahrik ediyor.’’

EMİNAĞAAOĞLU: SÖZLERİ DARBE ANLAMINDA, KABUL EDİLEMEZ 
YARSAV eski Başkanı, Cumhuriyet eski Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu Cumhurbaşkanının sözlerini “Anayasaya aykırı biçimde fiilen hükümete el koyduğu ve hükümetin görevlerinin kendisi tarafından yerine getirildiği anlamındadır” dedi. Erdoğan’ın da bunu kendisinin de açıkça ifade etmekten çekinmediğini kaydeden Eminağaoğlu şunları söyledi: “Erdoğan’ın, yarattığı bu fiili durumun anayasal dayanağa kavuşması isteği, anayasa değişmeden kendisinin başkan gibi hareket etmesinin de ötesinde, anayasayı askıya aldığı, hükümete görev yaptırmadığı, yani hükümete darbe yaptığı anlamındadır. Erdoğan yaptığı bu darbeye anayasal dayanak yaratma düşüncesini ortaya koymuştur ki, bu durum asla kabul edilemez.”

(Kaynak: SÖZCÜ)