Emekliye promosyon 3 yılda bir 400 TL
Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, emeklilere banka promosyonu için 3 yıllık 400 liraya işaret ederek, “Yılbaşına olur” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, önemli mesajlar verdi. Emeklilere banka promosyonu için 3 yıllık 400 liralık rakama işaret eden Müezzinoğlu, kıdem tazminatının fona aktarılması konusunda, “işverenle işçi arasında henüz makas çok açık” dedi. Milliyet Gazetesi’nden Mithat Yurdakul’a konuşan Müezzinoğlu, “FETÖ anlamında kamuda büyük çoğunluğu bitti. Bana göre yüzde 80'i. Ana omurgayı çökerttik” dedi.
‘YÜZDE 55’İN ÜZERİNDE ÇIKAR’
Anayasa referandumu için, “yüzde 55'in üzerinde çıkar” yorumu yapan Müezzinoğlu, Ak Parti'de FETÖ ile bağlantılı isimler olup olmadığı konusunda da, “Hiç yoktur demiyorum, ama parti dinamiklerini etkileyecek kadar yoktur” diye konuştu.
Müezzinoğlu, kıdem tazminatı, kamu personel reformu, KPSS gibi başlıklarla ilgili çalışmalar yapıldığını, hedeflerinin tüm bu konularda 2017'de adım atmak olduğunu kaydetti. Müezzinoğlu, KPSS'de açık uçlu soru sorulabileceğine de işaret etti.
İşte Müezzinoğlu’nun açıklamaları:
– “Emekliler için promosyonu bir noktaya getirdik. Başbakanımız bir basamak daha yukarı çıkararak emekliye kısıtlı da olsa daha iyi bir koşul oluşturur. Başbakanımız önümüzdeki günlerde bankalarla görüşerek, işi biraz daha zorlayacak. Bankalarla konuştuk. Emekli maaşları, para sizde (bankada) kaç gün kalıyor? 1 gün kalan var, 2 gece kalan var, 2.5 var. Ortalama 2 gün kabul ettik. Ortalama 2 gün, yılda 24 gün ediyor. 1 yıllık miktar 195 milyar TL. Bunu 200 milyar ve yıllık 1 ay kabul edin. 200 milyar yılda 1 ay bankada kaldığında bunun karşılığı ne?
‘HADİ BUNU 400 YAPIN’
Hesap yaptılar. 110 lira yıllık. Dedim onu 125 lira kabul edin. 3 yıllık karşılığı 375. Hadi bunu da 400 yapın. Geldiğimiz nokta bu. 11 milyon 800 bin emekli var. 400 lirayı 3 yıla bir dağıtın. 100 lira civarı. Biraz üzerinde rötuşlara ihtiyaç var. Ben yılbaşına olur diye düşünüyorum. Emeklimizi farklı yerlere sürüklemek isteyen bir algı yönetimi yapıyorlar. 900 TL'lik rakamlardan söz edenler oldu. Kamuoyuna yansıyan rakamların karşılığı yok bankalarda.”
‘KIDEM SENEYE ÇÖZÜLSÜN’
“Kıdem tazminatı konusunda işverenle işçi arasında henüz makas çok açık. Sendikalarımız ‘asla geri adım atmayız' diyor kazanılmış haklardan. Haklılar. İşveren, ‘ne sorumluluğum varsa yapayım, 10-20 yıl sonra devasa rakamlar çıkmasın' diyor. O da kendi ölçeğinde haklı. Şu anda kıdem tazminatından istifade eden çalışan sayısı yüzde 30'u geçmiyor.
Yüzde 70 kıdem tazminatından sıfır faydalanıyor. 3 ay çalıştı diyelim, tık diye fonda birikebilmeli. Üzerinde yoğun bir çalışmaya ihtiyacımız var. (Tazminata esas alınacak gün sayısı) Şu düşmesin, bu düşmesin… Öteki tarafta yüzde 70 zararda olanı ne yapacağız? Alternatifler çok. Mevcutların koşulları aynen devam edebilir diyebiliriz. bugün başlayanlarınkini fona aktaralım. Burada önemli olan çözüm üretmek. 2017'de ben olsun istiyorum. Öyle veya böyle bir yerden başlamamız lazım.
(Taşeron işçilerin durumu) 3 – 4 ay içinde gündemimize kamu personel reformunu alabileceksek bunu da onun içine alacağız. Kamuda kaç çeşit çalışan olduğunu neredeyse Çalışma Bakanı olarak ben bile karıştırıyorum. Farklı statüler olur. Herkes 5 yılda bir kendini yenilediyse bir üst statüye geçer. Onun gereğini yapamıyorsa mevcut statüsünde devam eder.
(KPSS) Güven sıfırlandı. Bütün sistemi A'dan Z'ye bütüncül olarak kurgulayabileceksek önümüzdeki 4-5 ayda, bunun üzerinde çalışacağız yoksa yine noktasal çözümlerle süreci yöneteceğiz. Bir çalışma yürütülüyor.
Çalışmada üniversiteden hocalar, özel sektör, belediyeler, iş dünyası, sendikalar var. Açık uçlu soru düşünülebilir. Bu sorular puan vericiye en büyük veriyi veriyor. Bizim çocuklarımıza yaptığımız en büyük kötülük oldu belki de bu test sistemi.”
TOPLUM VİCDANI KABUL ETMEMELİ
(Aleyna Tilki tartışmaları) Bir genç kızın, aklı baliğ olmamış bir kişinin, birilerini eğlendiren pozisyonda istihdam edilmesi, o pozisyonda olanların da bunu kabul etmesi sorun. Burada kanundan çok toplumsal duyarlılık mesele. Aleyna'nın gittiği mekâna gidenlerin en az yüzde 90'ı eğitimli. En az yüzde 90'ı medeni, insani, insan hakları anlamında dağdaki çoban değil. Nasıl oluyor da o mekânda senin kızın, yeğenin yaşındaki birinin seni eğlendiriyor olmasına rıza gösteriyorsun? Toplum vicdanı bunu kabul etmemeli.