E-80’de canını verenler, şimdi Valilik kapısında!
E-80’de alınmayan önlemler sonucu verilen onlarca can kayıplarının bedeli
bugünlerde Çankırı Valiliği tarafından tek tek ödeniyor! Daha doğrusu "ödenmemesi" konusunda "acil tedbirler" alınma yönüne gidilse de, bir şekilde "mahkeme kararları" eninde sonunda uygulanacak!
2009 yılı içerisinde E-80’de yaşanan trafik kazalarında Vedat Beki olarak gerek Çankırı Postasından gerekse Sözcü18.com sayfalarından günlerce “feryad-ı figan” yaptım!
“E-80’de yapılan yol çalışmalarında yeterli önlem alınmıyor! Denetimler zayıf! Sürücüler bile bile ölüme sürükleniyor! Neredesin sayın Vali?” dedim ama ne yazık ki, ben söyledim ben dinledim!
Yaptığım haber ve kaleme aldığım yorumlarla, E-80'de yapılan çalışmalarda "önlem alacağına" yetmezmiş gibi karşı saldırılara maruz kaldım! Yaptığım haberlerden rahatsız olan Sayın Vali Şemsettin Uzun, beni “kara listeye” aldı! Öteye geçti, belki de eşine ender rastlanacak cinsten şahsımı “andıçladı” (!)
Sonuç! Şimdilik kaydıyla yaklaşık 30’a yakın vatandaş, ama can kaybı, ama mal kaybı yaşadığı acılarla birlikte Çankırı Valiliğinden “davacı” oldu ve mahkemelerde Çankırı Valiliği hakkında "tazminat davaları" açtılar!
Ve açılan davalardan Çankırı Valiliği “tazminata” mahkum oldu! Devamında, “davacılar” kazandıkları meblağları Çankırı Valiliği üzerinden İl Özel İdarenin “banka” hesaplarına “haciz” koyarak “tahsil” yoluna gittiler!
VALİ DE, ÖZEL İDARE DE KÖŞEYE SIKIŞTI!
İl Özel İdarenin banka hesaplarına gelen hacizlerden dolayı "köşeye sıkışan" Vali Şemsettin Uzun, İl Genel Meclisini dün (19 Şubat 2010) “olağanüstü” toplantıya çağırdı!
27 İl Genel Meclis üyesinden 26’sının hazır bulunduğu olağanüstü toplantı “tek gündem maddesini görüşmesi nedeniyle” yaklaşık yarım saat sürdü!
Ve görüşülen madde; “Çankırı İl Özel İdaresinin hizmette güç duruma düşmemesi ve kesintisiz kamu hizmeti yapabilmesi için bazı bankalardaki akar olmayan hesaplarının, menkul ve gayrimenkullerinin kamu yararına tahsis edilerek haciz kapsamı dışına çıkarılması” konusuydu!
Konu hakkında Meclis üyelerini bilgilendiren İl Özel İdare Genel Sekreteri Hasan Yıldız, “Ölümlü kazalar nedeniyle mahkemeler devam etmektedir. Mahkeme sonucunda avukatlar hemen haciz kaldırabiliyor. Bu durumda banka hesaplarında bloke ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Bu konularla ilgili diğer bazı illerde alınan kararları biz de almak istiyoruz! Sürekli tazminat davaları ile karşılaşıyoruz! Bir dava yerel mahkemece sonuçlandı, biri de sonuçlanmak üzere! Bunlar büyük davalar, böyle büyük birkaç daha dava var” demiş! (Karatekin, 20.02.2010)
Ve gündem “kamu hizmetlerinin eksiksiz yürütülmesi için” gündem maddesi oy birliğiyle kabul edilerek Meclisten geçmiş!
KEKLİK KAFESİNDE YANGIN VAR!
Vali Şemsettin Uzun’un talimatıyla gündemi oluşturulan “olağanüstü” toplantıda Çankırı Valiliği İl Özel İdaresinin “banka” hesaplarına “haciz” konulmaması kararı “hizmetlerin aksamaması” nedeniyle “şimdilik” çözüldü! İşin açıkçası, Çankırı Valisi Şemsettin Uzun'un "denetim görevini" yapmaması sonucu zarara uğrayan İl Özel İdaresi banka hesapları, İl Genel Meclisinin kararıyla kurtarıldı!
Peki, ya “durduk yere” daha doğrusu Çankırı Valisi Şemsettin Uzun'un "görevini ihmalden" dolayı canından ve malından olan vatandaşın vebali?
Bunu kim ödeyecek?
Canından ve malından olan vatandaşın “vebali” ortada mı kalacak?
Sen “vali” olarak görevinde “ihmal” doğuracak eylem içerisinde olacaksın! Mahkeme bu “ihmali” somut delillerle “karara” bağlayacak! Sonrasında iş “bedel” ödemeye gelince, “gatakulli”ye daha doğrusu "meclisigulliye" geçeceksin! Öyle mi?
Ve sen şimdi; bizatihi "kendi zaafiyetinden doğan durumu" olağanüstü toplantıyla İl Genel Meclisi üyelerine aldırdığın kararı “devletin al-i menfaatleri" adına yaptığını söyleyeceksin!
Vay canına!
Terbiyem izin vermiyor yoksa, tam burada ne diyeceğim malum! Ancak yine de şu cümleleri gönül rahatlığı içerisinde yazabilirim!
- T.C. Devleti, Çankırı ilinin Valisinin görevini yerine getirirken “daha doğrusu görevini yerine getirememekten” dolayı “mahkemece” tespit edilen “tazminatları” ödememe ya da “ödetmeme” gibi bir hal ve davranış sergileyemez! Şayet böyle bir davranış sergileniyorsa bu tamamen ve tamamen "keyfi" bir eylemden öteye geçmez!
Daha da açıkçası; bu durum sadece ve sadece Çankırı'da kalmaz! Kalmamalı da!
Bu konu T.C. Başbakanına, daha da ötesi Cumhurbaşkanına kadar gider! Ve gidecek de!
Devlet Denetleme Kurulu da göreve davet edilir! Edilmeli de!
Hatta hatta, daha da ileriye gideyim! Çankırı Valiliğine karşı açılan ve “kazanılan tazminatların” bedelinin Vali Şemsettin Uzun’un “şahsi” hesabından bile tahsilatı yolu açılabilir!
O konuyu "şimdilik" kenara koyalım ve “Dün İl Genel Meclisinden çıkan karar” Çankırı Valisi Şemsettin Uzun’un “bugünlerde” hangi ruh halinde olduğunu bizlere açık ve net gösteriyor!
Ateş bacayı sarmış! Kekliklerin kafesinde “yangıııııııınnnn vaaaarrrr” (!)
Böylesi durumlarda söylediğim cümleyi tekrarlamakta beis görmeyeceğim!
-Ben söylemiştim sana İbrahiiiiiiimmm!
(Yorum/Haber: Vedat Beki)