Ömer Lütfi KANBUROĞLU

Ömer Lütfi KANBUROĞLU

Devlete bin format

Hükümetin üçüncü dünya ülkelerinin çakma devlet başkanları gibi ABD’yi dünyanın merkezine koyarak izlediği son derece yanlış dış politika en sonunda devletimizi batma noktasına getirdi ve bu politikanın teorisyeni Sayın Davutoğlu bedelini geç de olsa ödedi.

Bu dış politika ayarlarıyla eşgüdümlü yürütülen ve Türkiye’yi Ortadoğu’da zayıflatma operasyonunun bir parçası olarak, yalan yanlış binlerce sahte belge ile ülke içinde ulusal güçlere karşı gerçekleştirilen casusluk faaliyetlerinin yarattığı korkunç tahribat sonucunda, devlet hem içerde hem de dışarıda çok zayıf düştü; geldiğimiz noktada devlete format atmak artık şart oldu.

Bazen bilgisayara bulaşan virüs ve trojanlar başa çıkılamaz hale geldiğinde sisteme format atmak kaçınılmaz olur. Kullanıcı aynıdır, bilgisayar aynıdır ama her şeyi temizleyip sistemi yeniden yüklemeniz gerekir. Burada en önemli unsur meselenin format atarak çözülüp çözülemeyeceğidir. Sistem telafi edilemeyecek kadar bozulduysa artık format atmak da işe yaramaz, atmanız gereken bilgisayarın kendisidir.

Bunu anlamanın tek yolu format atmak, virüslü dosyaları temizlemek, trojanları silmektir…

Eğer sorun hâlâ devam ediyorsa o zaman bilgisayarı atmak düşünülebilir ama şimdi değil.

Hafta sonu yapılan kongrede Başbakanlık makamına atanan Binali Yıldırım’ın Genel Başkanlığı da tescil edildi.

Bilindiği gibi bu makama “düşük profilli” biri aranıyordu; yani Binali Yıldırım’ın tam tersi biri…

Sayın Binali Yıldırım, Adalet ve Kalkınma Partisinin “yaptık” diyerek övünçle anlattığı ne varsa hepsinin mimarıdır. Hal böyle olunca düşük değil yüksek, hatta parti standartlarına göre oldukça fazla yüksek bir profil çiziyor ama devlet yönetmek ile yol, köprü, tünel, demiryolu yapmak farklı şeylerdir. Devletimiz şu anda beka tehlikesi ile karşı karşıyadır ve bu tablonun sorumlusu da içine trojan kaçmış bu iktidardır.

Yeni Başbakanımızın daha önce uğraştığı konular itibarı ile bu sorunların hiçbirinden haberi dahi yoktu. Şimdi devletin yepyeni bir yüzü ile karşılaşacak ve bu sorunlar öyle pragmatik yöntemlerle çözülecek türden değiller. Çözebilmek için köklü tedbirler, tecrübeli kadrolar ve hepsinden önemlisi şahsi çıkarlar uğruna zırt, pırt değişmeyecek hedef sahibi olmayı gerektiren konular bunlar

Bir format yetmediği için Bin Format yöntemi bakalım bir işe yarayacak mı, yoksa bilgisayarı kaldırıp çöpe mi atacağız?

Bunu önümüzdeki günler gösterecek, çok beklemeyeceğiz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
12 Yorum
  • Doğu Kırımlı / 15 Haziran 2016 Çarşamba 09:56

    Ömer bey iyimserliğinize (!) hayranım; bence bunların devlete verdiği zarardan sonra yüz kere format atsanız gene düzelmez. Allah sonumuzu hayr etsin, bu ülkeyi büyük bir bela bekliyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Süha Dörgenç / 06 Haziran 2016 Pazartesi 11:26

    Bence bu bilgisayarı kullanıcısıyla beraber çöpe atmalı....

    Yanıtla (0) (0)
  • Nuri ÇAKMAK / 28 Mayıs 2016 Cumartesi 07:54

    Ömer bey, hiç kimse bilgisayarının bozulmasını istemez ama AK Parti'nin iktidara gelir gelmez yaptığı ilk iş bilgisayarın koruma duvarını kapatmak oldu. Daha sonra bilgisayardaki virüs koruma programını kaldırdı ve bu da yetmezmiş gibi Türkiye'de ne kadar virüs koruma programı yazan, satan, elinde bulunduran varsa hepsini toplayıp sudan gerekçelerle hapse attı. Bütün bunları yaparken de virüslü, trojanlı ne kadar site varsa hepsi ile haşır neşir oldu ve şimdi de "bu bilgisayar niye çalışmıyor" diye düşünüyor.
    Daha nasıl çalışsın? Sen bilgisayar bozulsun, bir daha çalışmasın diye elinden ne gelirse yaptın...

    Yanıtla (0) (0)
  • Ruhi Candanköse / 27 Mayıs 2016 Cuma 10:54

    değiştir değiştir nereye kadar? kendisine küfreden kim varsa hepsini yanına topladı güya format atıyor bence bilgisayara ne bulursa indiriyor yakında artık foırmat da atsa kurtaramayacak bilgisayar çöpe gidecek.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ayşe Mert / 26 Mayıs 2016 Perşembe 15:07

    Format mormat bahane, AKP batıyor ne atarsan at, kurtuluşu yok. AKP ömrünü tamamladı, bir tren olduğunu düşünün vagonların yerini değiştirince tren başka bir yere mi gidiyor? Yooo gene aynı bu trenin lokomotifi de Recep Tayyip Erdoğan'dır ve onun götürdüğü yere kadar gidecektir. Arkasındaki vagonların birinci, üçüncü veya beşinci olması birşeyi değiştirmez.

    Yanıtla (0) (0)