Adana Valisi için ''zavallı'' ifadesini kullanan MHP Lideri Bahçeli, ''Kalabalıkların üstüne hakaretle ağza alınmayacak galiz ifadelerle yürüyen bir devlet görevlisine Adana müstehak değildir ve olmamalıdır. Başbakan Erdoğan hükümeti Adanalılar'dan özür dilemelidir'' dedi.

    

Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:

Türkiye’yi bitkisel hayata sokmaya çalışan eş başkanlara zamanı geldiğinde gereken dersi vereceğiz.

 

Türk milleti damarlarından akan tertemiz kanıyla egemenliğin hakkını verecek kötülerin hakkından gelecektir.

Başbakan ne yaparsa yapsın bin yıllık hukukun önüne geçemeyecektir.

Demokraside sık sık bahsetmek kimseyi demorkasişampiyon8u yapmayacaktır.

Türkiye’nin bugünkü ortamında tam bir kavram kargaşası tam bir kelime anarşisi yaşanmaktadır.

 

Millete diş bileyen odaklar demokrasi savunucusu olarak gösterilmektedir.

AKP hükümeti döneminde Türk milleti acı verici propagandalara maruz bırakılmıştır.

Terörün kökü kazınsın demek şehitlerin gelmesine göz yumuyorsunuz demeksiniz anlamına getirilmiştir.

Başbakan’a itiraz ediyorsanız demokrasi karşıtısınız demektir anlamına getirilmiştir.

Bu anlayışa göre yandaş olmayan herkes karşı kutuptadır ve başı ezilmelidir.

 

AKP’den memnun olmayan kim varsa ya faiz lobisinin ya da Türkiye’nin kötülüğünü isteyen mihrakların kontrolü altındandır.

Başbakan Erdoğan kendisine oy vermeyen herkesi tehdit olarak görmeye başlamıştır. Vehimlere yakasını kaptırmış mantığını kurban vermiştir.

Bu zihniyet aynen pimi çekilmiş bombaya dönmüştür. AKP’ye verilen oyla Başbakan’ı şımartmış gerçek yüzünü ortaya çıkartmıştır.

Türk milleti Başbakan Erdoğan’a oğluna altıncı gemiyi alsın diye yetki bahşetmemiştir.

Kamu görevlileri de Başbakan’ı örnek almıştır. 

 

Başbakan hakaret çıtasını yükseldikçe partisinin il başkanı gibi davranan bazı zavallı valiler de durumdan vazife çıkarmışlardır.

Kraldan fazla kralcı bürokratlar vatandaşa baskıda ölçüyü aşmışlardır.

Adana’da yaşananları üçüncü dünya ülkelerinde bile nadiren rastlanmaktadır.

 

AKP Valisi bir meczup gibi terör estirmiştir.

Adana’nın başına musallat olan buz at sokak dövüşçüsü midir derebeyi, midir.

Kalabalıkların üzerine hakaretlerle küfürlerle yürüyen ve bununun dikine giden bir devlet görevlisine Adana yakışmamaktır.

Başbakan ve Valisi tencere ve kapak misali birbirini bulmuş millete şiddet dolu sözlerde hevesle buluşmuştur.

Başbakan Erdoğan hükümeti Adanalılardan özür dileyerek gerekli idari tasarrufu yerine getirmelidir.

 

Benzerlerine Baasçı yönetimlerde rastlanan ve sadece bir işgal gücünde olabilecek hıç zihniyeti demokratik hassasiyeti tamamen kaybetmiştir.

Yandaş bürokratlar iktidar değiştiği anda yaptıklarını misliyle ödeyeceklerdir.

Bakalım o zaman köle gibi emrini dinledikleri Recep Tayyip Erdoğan o zaman ne yapacak kendilerine.

 

Bugün Türkiye’nin en öneli sorunlarından biri konut yetersizliği diğeri de sağlıklı gıda ihtiyacıdır.

Türk gençliği de bunları yakında hissetmektedir.

Başbakan öğrencilerimizi yaralayan ve zan altında bırakan ifadeler kullanmıştır.

Başbakan’ın grup toplantısında ‘karakteri farklı bir siyasetçi’ olduğunu söylemesi üzerinde durulması gereken bir durumdur.

Başbakan yardımcısını kum torbasına çevirmiştir.

Yaşadıklarımız işarete etmektedir ki Başbakan’ın bir dediği diğerini tutmayan sayısız konuşması vardır.

Bir başbakan iki Erdoğan denilirken kast edilen de budur.

Başbakan Erdoğan bal gibi, gün gibi bir gün söylediklerini ertesi gün inkar eden bir siyaset cambazıdır.

Muhataplarına karakterli insan pozları vermesi nafile bir uğraştır.

 

Başbakan Erdoğan yurtta kalmayan tüm öğrencileri zan altında bırakmış aba altından sopa göstermiştir.

Öğrencilere kalacak ve insanca yalayacak barınma yerleri temin etmek hükümetin en öncelikli görev alanlarındandır.

Ancak Başbakan terör örgütlerine oluk oluk para akıtırken, IMF’ye 5 milyar dolar borç vermekten bahsederken gençlerimizi kaderine terk etmiştir.

Başbakan Türk aile terbiyesini bu yaşa gelmesine rağmen idrak edememiştir.

Bugüne kadar istisnalar dışında bu evlerden toplum için tehdit oluşturacak kimse yetişmemiştir.

Başbakan Erdoğan acaba cemaat ve vakıf yurtlarından da mı rahatsızdır.

Üniversite öğrencilerinin tüm sorunları çözülmüş bitmiştir de kısıra kimin kiminle kalacağına mı kamıştır.

Gençleri çarpık ilişkiler içinde göstermeye Başbakan’ın ne hakkı vardır.

Türk gençliği ahlaklı ve şuurludur. Aşağı yukarı her ailenin üniversitede okuyan çocuğu vardır.

Şüphesiz hiçbir aile çocuklarının ahlaksız ilişkileri içine girmesine razı olmayacaktır.

 

Başbakan 20. Maddeyi çiğnemiştir. Öyle boyutlara gelmiştir ki bu iddialar sanki tüm evlatlarımız karmakarışık ilişkileri içindedir.

AKP’nin içi bu tartışmayla çatlamış ve kaynamıştır.

Zira Başbakan Erdoğan kadim arkadaşlarına dahi vefasız ve önyargılıdır.

Polis şehirlerde ahlak devriyesine çıkmış ve savunmasız gençlerimizi baskı altına almıştır. Yazıktır.