Devlet Bahçeli: Başbakan çok yalan söylüyor
MHP lideri Devlet Bahçeli, NTV ve Star ortak yayınında Nazlı Çelik'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptığı açıklamada, Başbakanın yalandan bir başbakan olması sebebiyle çok yalan konuştuğunu söyledi. “Saray kendisine çeki düzen verecek ve Çankaya’ya taşınacak.” diyen Bahçeli, “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu çok iyi niyetli bir insandır. Kendisi aynı zamanda benim okul arkadaşımdır. Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ile bir hükümet kurmayı gündeme getiriyor, fakat böyle bir hükümetin oluşturulma zeminini tam hazırlayamadı.” dedi.
1 Kasım seçimlerinin çok önem arz eden bir seçim olduğuna dikkat çeken Bahçeli, AK Parti’yi mi yoksa CHP’yi mi yakın gördüğüne ilişkin bir soruya “Milletimize önünüzde iki şık var diyorlar. Ya AKP tek başına iktidar olacak ya da 7 Haziran’dakinden farklı bir tablo ortaya çıkmayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi tek başına iktidarı hedeflemekle birlikte daha önce koalisyon şartlarının ifade edildiği ortamda dört temel ilke ve şartı ileri sürmüştük. Onları aynen koruyoruz. HDP dışında TBMM’deki partileri bu dört şartı özümserlerse halkımızı iktidarsız bırakmayacak bir fedakarlığın öncüsü olabiliriz. Türkiye’de yaşayan ve Kürtçe konuşan bin yıllık kardeşlerimizin bir partiyi tercihi ve son yıllarda da HDP’ye yapmış oldukları tercihe saygı duyuyoruz. Ancak HDP’nin bugüne kadar uygulamaları, söylemleri bazı konulardaki katı tutumları, PKK’nın siyasallaşmış bir uzantısı olduğu oraya Milliyetçi Hareket Partisi flu bakıyor. Bir koalisyon ortamı olduğu zaman HDP’yi dışarıda bırakmak kaydıyla bir koalisyon arayışı içinde olabileceğimizi çok net ifade ediyoruz. Koalisyonu oluşturma şartlarımızda ilke ve ön şartlarımızda bir değişiklik olmayacak. Ancak bunları kabul eden partilerle koalisyon oluşturma ortamına girdiğimizde bizim daha önceki hazırlıklarımız takdim edeceğiz ve koalisyon şartlarında nelerde uzlaşabiliriz nerelerde ayrılabiliriz bunun tasnifi yapıldıktan sonra koalisyonun kurulma aşamasında nasıl hareket edeceğimizi ortaya koruz. Koalisyonlar birden fazla partinin bir araya gelerek oluşturulmuş yönetim şeklidir. Hiçbir partinin programı esas alınarak koalisyon oluşturulmaz. Ortak zeminler aranır, buluşulan alanlar benimsenir sivri alanlar törpülenir ve bir uzlaşı hükümeti ortaya konur. Böyle bir ortam olduğu zaman Milliyetçi Hareket Partisi taşın altına elini değil gövdesini kor.” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Milliyetçi Hareket Partisi ile bir hükümet kurmayı gündeme getirdiğini, fakat böyle bir hükümetin oluşturulma zeminini tam hazırlayamadığını belirten Bahçeli, kendilerinin bazı milletvekillerinin özellikle HDP’ye düşünce itibariyle çok yakın olanların ileri geri konuştuğunu vurguladı.
“KEMAL KILIÇDAROĞLU ÇOK İYİ NİYETLİ BİR İNSAN”
“Cumhuriyet Halk Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi’ni koalisyona götürecek bir düşünce ortaya atıldığı zaman başbakanlığı Bahçeli’ye bırakacağız sözü çok yanlıştır.” diyen Bahçeli, şöyle devam etti: “Böyle bir rüşvet alarak koalisyona Milliyetçi Hareket Partisi giremez. İkinci bir hata AKP yüzde 40’tır geri kalan kısım yüzde 60’tır, dolayısıyla yüzde 60 bloğu bir hükümet kurabilir. Bu cümleyi sarf ettiğiniz taktirde Milliyetçi Hareket Partisi’ni yok farz ediyorsunuz, 60 rakamının içinde bir yerde görüyorsunuz. Ama ana fikri HDP ile örtüşen, çözüm süreciden kuracağınız bir hükümetin içinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin de olabileceğini düşünüyorsunuz. Türkiye’yi yıkmaya, bölmeye niyetlenmiş bir parti ile ve binlerce şehidimize vasile olmuş bir parti ile Milliyetçi Hareket Partisi hangi 60’ın içine koyarak bir koalisyon oluşturmayı düşünüyorsunuz. İhanetle vatanseverliği nasıl bir odanın içine almayı düşünüyorsunuz anlamak çok zor. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu çok iyi niyetli bir insandır. Kendisi aynı zamanda benim okul arkadaşımdır. Çalışarak okuyan ve başarı elde etmiş bir kişidir. Böyle bir hataya kimler tarafından düşürüldü buna bakması lazım. Çin’den gelen bir yeni bir oyuncak gibi başbakanlığı bize vererek hükümet olmaz. Refah Partisi, DYP ile Refah-Yol hükümetini kurarken kendi aralarında gizli bir protokolleri olmuştur. 2 yıl ben 2 yıl sen yap başbakanlığı son yılda ben yapayım şeklindeydi. Ama yürümedi.”
“BAŞBAKAN ÇOK YALAN KONUŞUYOR”
“Sayın Başbakan yalandan bir başbakan olması sebebiyle çok yalan konuşuyor.” diyen Bahçeli, MHP’den ayın 14’ünde bir randevu talebinde bulunulduğunu ve 17 Ağustos’a randevu verildiğini ifade etti. Bir belge gösteren Bahçeli, “Bu belge geçerli ise buna da yalan diyeceklerdir tabi. Demek ki Milliyetçi Hareket Partisi ile randevu istemişler ama TBMM’yi de toplantıya davet etmek üzere program yapmışlar. Demek ki bir hükümet kurma düşüncesi yatmamaktadır akıllarında.” şeklinde konuştu.
“Siyah çantayı açtım Faruk Çelik ve Sayın Başbakan’a gösterdim. Bu dosyaları size vermeyeceğim ama dört şartı kabul ettiğinizde oturur görüşürüz dedik. Kendileri bu görüşlerimizin burada kalmasını istediklerini söylediler. Bende saklı tutmak istediğiniz konuları hafızamıza alıyoruz emanetimizdir dedik.” diyen Bahçeli, Başbakan Davutoğlu’nun mahrem konuların açıklanmasıyla ilgili eleştirileri ve “Açıklayacaksanız açıklayın yoksa namertsiniz” beyanatının sorulması üzerine ise “Sayın Başbakan bu kadar basite almasın ne söyledikleri bizce belli. Ama Faruk Çelik beyde var değerli bir bakandır o da orada dinliyordu. Emanete alınan kişi siyasi tahrikle bizi konuşturmaya çalışmasın. O kadar da zeki değildir sayın başbakan. Ne söylediklerini vesayet altında saraydan korkmayacaksa buyursun sarayda beraber konuşsunlar birbirlerine tekrar etsinler.” dedi.
“SARAY KENDİSİNE ÇEKİ DÜZEN VERECEK VE ÇANKAYA’YA TAŞINACAK”
Başbakanın Milliyetçi Hareket Partisi ile koalisyon görüşmesi istediği ama Saray’ın etkisi nedeniyle bu formüle yanaşmadığıyla ilgili bir soruya Bahçeli, bunun kesin olduğunu ve bir koalisyon kurulabileceğini söyledi.
“Türkiye’nin Cumhuriyet tarihinde en fazla yolsuzluğun odaklaşmış olduğu tarih simgeleşmiştir. 17-25 Aralık’tır. Bu yolsuzluk ve rüşvet olayının üzerine kesin olarak yargı yoluyla gidilmelidir.” diyen Bahçeli, kime ne kadar dayanıyorsa dayansın taviz verilmemesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanının bu tavrının değişmesi ve anayasa çizgisine gelmesi gerektiğini belirten Bahçeli, “Vazgeçme niyetleri yok. Muhtarlar toplanıyor başkaları toplanıyor her gün kaçak sarayda, televizyonlarda da sürekli konuşuyor. Seçime her an müdahale olmaz. Bu konuda saray kendisine çeki düzen verecek ve Çankaya’ya taşınacak. Bu önemlidir.” dedi.
DEVLET ANAYASAYI ÇİĞNİYOR!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Koza İpek Holding ve şirketlerine kayyum atanmasıyla ilgili basın hürriyetini, özellikle Anayasanın 30. maddesini açıkça çiğneyerek kayyum tayin edildiğini söyledi. “İstihdam yaratan İpek Holdingin 22 kurumunu tamamen yok etmeyi hedeflemek seçime 3-5 gün kala medyanın varlığını ortadan kaldırabilecek davranışlarla polis gücüyle bir binayı basmak, bütün çalışanları tedirgin etmek, çok edepsiz bir harekettir.” diyen Bahçeli, “Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanının saray örgütleri tarafından bunu yönlendiriyorsa müdahil olsun. Konuya sayın Başbakan müdahil olmalı, polis gücünü çekmeli, kayyumları kovmalı ve faaliyetlerinin devamını basın özgürlüğü çerçevesinde sürdürmelidir. Bu tür davranışlar Türkiye’de kin ve nefret tohumları saçar. Bu akşam buna son vermeleri gerekir.” dedi.
‘DAVRANIŞLAR TÜRKİYE’DE KİN VE NEFRET TOHUMLARI SAÇAR’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, NTV ve Star TV ortak yayınında Nazlı Çelik’in gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Sözde paralel yapı mücadelesi içinde Koza İpek Holding ve şirketlerine kayyum atanmasıyla ilgili bir soruya Bahçeli, “Paralel yapı dedikleri Fettullah Gülen hareketi olarak görülmüş ve Gülen cemaati olarak algılanan bir topluluğun 12 yıla yakın süredir AKP ile birlikte çalışmasını göz ardı ederek değerlendirme yapmak bazı konuları farklı yönlere taşımak olur. Bazı kararların alınmasında bu beraberlik etkili olmuştur. Nerede kopmuştur, neden kopmuştur; doğru düzgün bilen yok. Kim ne yapıyorsa ilk suçlama hükümeti devirmeye yönelik hareket olarak algılanmıştır. İktidar neye dayalı olduğunu anlayamadığımız bir kin ve nefretle saldırmaya başlamıştır. Bunu kurutmak istiyor ve bunu kuruturken de eğer bu hareketin içinde bulunanlarla hala etkinlikleri varsa onları da yok etmek istiyor. Basın hürriyetini, özellikle Anayasanın 30. maddesini açıkça çiğneyerek kayyum tayin ederek, istihdam yaratan İpek Holdingin 22 kurumunu tamamen yok etmeyi hedeflemek seçime 3-5 gün kala medyanın varlığını ortadan kaldırabilecek davranışlarla polis gücüyle bir binayı basmak, bütün çalışanları tedirgin etmek çok edepsiz bir harekettir. Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanının saray örgütleri tarafından bunu yönlendiriyorsa müdahil olsun. Hala başbakanlık sorumluluğu sayın Başbakandadır. Konuya sayın Başbakan müdahil olmalı, polis gücünü çekmeli, kayyumları kovmalı ve faaliyetlerinin devamını basın özgürlüğü çerçevesinde sürdürmelidir. Bu tür davranışlar Türkiye’de kin ve nefret tohumları saçar. Bu akşam buna son vermeleri gerekir.” şeklinde konuştu.