Deniz temalı yağlı boya resimleriyle tanınan Ayşen Can, üçüncü sergisini Beşiktaş Deniz Müzesi Komutanlığı’nda açtı.

Kaptan olan eşi ve halen İstanbul Çankırılılar Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı, aynı zamanda İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Can'la altı yıl boyunca aynı gemiyle 30 ülkeye giden Ayşen Can resimlerinde, Piri Reis’in 505 yıl önce kullandığı geometrik şekillere ve kutup yıldızına yer veriyor. 34 yağlı boya tablosunu sergileyen Ayşen Can’ın resimlerinde Preveze Savaşı sonrasında İstanbul’a dönen kadırgalar, kıtaları birbirinden ayıran Atlas Okyanusu, gittikçe kendini hissettiren küresel ısınma, bir yelkenlinin seyri, evine hasret olan denizciler; kayıklar, yakamoz gibi pek çok konu tasvir ediliyor. Atatürk ve Türkiye için özel resimler yapan Can, konuların hepsinin engin maviliklerden kaynaklandığını söylüyor.

Can’ın üç resminin satışından elde edilen gelirle Çankırılar Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı, İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunları Vakfı ve Uluslararası Kadın Denizciler Örgütü’ne bağış yapıldı. 26 Nisan’a dek sürecek sergiyle ilgili Can, “Denizde olmayı, denizi düşünmeyi ve maviliklerle ilgili üretmeyi seviyorum. Gurbetteki denizciler bana hep ilham verdi. Gemilerin dümen suyunda bıraktığı izi resme dönüştürmeyi amaçladım” diyor.

‘Enginlik, sonsuzluk’

Ayşen Can’ın resimleri hakkında görüş aldığımız Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Gülveli Kaya ise, “Deniz, insanoğlunu her zaman etkilemiştir. Büyük sanatçılar deniz kenarlarını kendilerine mesken tutmuşlardır. Sadece yaşamak için değil, büyük ilham kaynağı olduğu için denize hep yakın olmak istemişlerdir. Enginliği, sonsuzluğu, sakinliği, rengi, fırtınası, kasveti ve her bir haliyle, her sanatçı denizde kendisinden bir şeyler bulmuştur. Bu yüzden biraz da kendilerini anlatır eserlerinde. Ayşen Can’ın resimlerinde de işte burada karşımıza çıkmakta. Resimleri kadar Can’ı denize yönlendiren birikimleri de çok önemli elbette. Resimlerinde bu temaya yönelmesinin sebeplerinden belki de en önemlisi olarak geçmiş yaşamındaki deniz ile olan iletişiminin birer yansımasıdır diyebiliriz” diye anlatıyor.

Sayın Ayşen Can'a çalışmalarında başarılar dilerken, benzer bir serginin Çankırı'da açılması dileklerimizi de iletiyoruz.