Demirtaş'tan Erdoğan'a: Yalancısın
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Dokunulmazlık mevzusu da bizler açısından değil, onlar açısında siyasi bir felaket olacaktır. Biz zaten canımızı ortaya koymuşuz" dedi.
Partisinin Bitlis il kongresinde konuşan Selahattin Demirtaş, parti kapatmaya alışan bir zihniyetle mücadele ettiklerini belirterek, "Bizim partimiz 5 yıldızlı otellerde kurulmadı. Tek adam etrafında kurulmadı. Bütün siyasi geleneği, yoksul, emekçi halkın omuzlarında yükselen bir partidir" dedi. Meclis'te 'halkın partisi' olarak sadece HDP'nin bulunduğu ileri süren Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Binlerce partilimizin emeği ile var olmuş bu partiyi korumak, demokrasiyi korumak, hepimizin boynunun borcudur. Biz mükemmel bir parti olmayabiliriz. Dürüst çalışanlarımız var. Atama için burada değiller özgürlük ve partilileri için buradalar. Eksikliklerimiz var. Oluşan her yeni yönetim bunun gidermek için ortaya çıkar. Bugün Bitlis'te HDP'nin güçlenebilmesi için tarihi bir fırsat önünüze gelmiştir. Bugüne kadar görev yapan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Yeni seçilecekleri de yalnız bırakmayacağız."
ÖNÜMÜZDE TARİHİ BİR SÜREÇ VAR
Demirtaş, Türkiye'nin önemli bir dönemden geçtiğini belirterek, "Kendi anavatanımızda 100 yıldır bütün Ortadoğu'yu gizli bir şekilde yapılan anlaşmalar ile Arap coğrafyasında yeni devletler kuruldu. O gün bu gündür Arap toplumu ve Kürtler gün yüzü görmedi" dedi. Bu kez özgürlük ve demokrasi isteyenlerin sayısının fazla olduğunu kaydeden Demirtaş, "Her ülkenin kendi hesabı vardır. Her biri kendi geleceğini garanti altına almak için Ortadoğu'da savaşıyorlar. Suriye'de 3'ncü dünya savaşı yaşanıyor. Bizi dağıtmaya çalışıyorlar. Silopi'yi, Yüksekova'yı, Şırnak'ı yıkarak tümüyle harabe edilmesinin sebebi budur. Halk paramparça olsun istiyorlar" diye konuştu.
"SAKSI KÜRDÜ, VAZO KÜRDÜ İSTİYORLAR"
Selahattin Demirtaş, bölgedeki insanların hak almasını isteyenlerin faşizan bir şekilde kendilerine saldırdığını ileri sürdü, "Türkiye'de hiçbir farklı kimliği, çiçek gibi kabul etmediler. Saksı Kürdü, vazo Kürdü olsun istiyorlar. Bize saldırılarının nedeni budur" diye konuştu.
Ayırım yapanların 'Biz Kürtleri yok saymadık' dediğini kaydeden Demirtaş, "Kürt yoktur diyemezdin. Deseydin zaten seni tımarhaneye koyarlar. 'Ben sizi tanıdım' diyor. 'Biz gelene kadar benim Kürt kardeşime Kürt diyemiyorlardı' diyor. Siz faşistler diyemiyordunuz ama biz Kürtler kardeşlerimize Kürt diyorduk. Bir insan hakları ile birlikte insan olur. Senin önündeki vazo Kürtünden kime ne hayır gelir?" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirirken, onun "Yaratılanı sevdik, yaratandan ötürü" sözünü hatırlatan Selahattin Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun hesabını mutlaka verecek. Bunların hepsi yalan cumhuriyeti kurdu. Eşitiz diyor. Bunu da kutsal kitaplara dayandırıyor. 'Her türlü milliyetçiliği ayakların altına aldık.' Sen bir yalancısın sen. İslamı milliyetçilik için alet haline getirdin. Kendi milliyetçi duyguların için ırkçılığı başının üstüne çıkardın. Öyle olmasaydı eğer Cumhurbaşkanı olarak herkese eşit davransaydın, niye Kürt kardeşin ana dilinde eğitim yapamıyor. "
Selahattin Demirtaş, 'Tek millet, tek devlet ve tek dil' sloganının Hitler'in sloganı da olduğu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bakın Hitler 1932'de yapılan bir seçimle kendi partisi tek başına iktidar olamayınca erken seçim kararı aldırdı. Kendisi de partisinin genel başkanı idi. Tıpkı 7 Haziran'da Türkiye'deki gibi. Tekrar seçim yaptırıp çoğunluğu ele aldı. İlk yaptığı iş dokunulmazlıkları kaldırdı. Komünist Partisi milletvekilleri başta olmak üzere hepsini içeri attırdı. Başbakanlıkla, Cumhurbaşkanlığını birleştirdi. Tesadüfe bakın. 'Yetki bendedir' dedi, diktatörlüğünü ilan etti. Muhalifleri vatandaşlıktan çıkarttı. Bu adam pek kitap okumaz ama belli ki, Hitlerin kitabını sonuna kadar okumuş. Diyor ya 'Biz Hz. Peygamberin yolundayız' yalan. Sen Hitlerin yolundasın. Seni etkileyen kitap Hitlerin 'Kavgam' kitabı. İnanın karakter olarak da birbirlerine benziyorlar. Akıbetleri benzer mi? Onu da göreceğiz."
Selahattin Demirtaş, Güneydoğu'da terör mücadelesini de eleştirerek, eski başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tarihe 'insan yakan başbakan' olarak geçeceğini söyledi.
Cizre'de olanları anlatan Demirtaş, "180'den çok insanı orada diri diri yaktılar. Davutoğlu bunu yaptı. Normal bir durum değil. Anlatmaya çalıştık. Olmadı. Bu zalim devlet ne kadar zalim olduğunu göstermek istedi. Bunu Kürtler hakkını isteyecekler ya, bundan sonrakiler sahip çıkmasınlar diye bu yapıldı. Burada yapılanları tarihe not düştük" dedi.
"KANUNLARA KARŞI SUÇ İŞLEMEDİK"
Selahattin Demirtaş, milletvekillerinin dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili de kanunlara karşı suç işlemedikleri görüşünü savundu. Demirtaş, "AKP mahkemelerinde kirpiğimizi kıpırdatmaz öyle dik dururuz. Varsa yanlışımız halka karşıdır. Kanunlara karşı suç işlemedik. Bitlis'e geldik konuştuk. Fezleke hazırladılar. Beni mahkemeye çıkardıklarında 'söylemedim' demeyeceğim. Yüksek sesle orada da konuşacağız" dedi
Kimsenin onuruna haysiyetine saldırmadıklarını ve başlarının dik olduğunu anlatan Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dokunulmazlıklarımızı kaldırmışlar. Bakalım el mi yaman bey mi yaman? Dokunulmazlıklar kaldırılınca tirtir titreyeceğimizi bekliyorlar. Bunların tarihinde direniş yok ki. Kenan Evren'i alkışlayıp methiye düzen, şiir yazan bir düzendir. Bu siyasi anlayış 'senin tankına palet olayım' diye şiir yazan dönemdir. Bunlar bütün değerlerini kirli anlaşmalarla sata sata buraya geldiler. Aynı değerlerini satılığa çıkartarak buraya geldiler. İslamın neresinde rüşvetin helal olduğu yazıyor. Hırsızlık mübahtır diyor? Diri diri insan yakmak, kul hakkı yemek nerde yazıyor? En çok da Bitlis gibi kendi inançlarına bağlı yerlerden tokat yediler. Bunların İslamla alakaları yok. Allah'tan korkan kuldan utanır. Bunlarda böyle bir şey yok. Kul hakkı yiye yiye domuz gibi oldular."
Demirtaş, "Manavdan karpuz çalana da hırsız, bunlara da hırsız diyoruz. Bu karpuz çalana hakarettir" diye konuştu. Dokunulmazlığın kaldırılmasının kendileri için değil, başkaları için felaket olacağını iddia eden Demirtaş, "Dokunulmazlık mevzusu da bizler açısından değil, onlar açısında siyasi bir felaket olacaktır. Biz zaten canımızı ortaya koymuşuz. Zor günlerde canı ile özgürlüğünü vererek hapis yatmış arkadaşlarımız var. Sen, sana oy verenler için tırnağını vermezsin" dedi.