Konuşmalarının hiçbirinin ırkçı ve şiddet içeren söylemler taşımadığını savunan Selahattin Demirtaş, dokunulmazlık zırhına sığınmak istemediğini ve hesap veremeyeceği hiçbir şeyinin olmadığını söylerken, Erdoğan’a, “Eğer dağın çözüm olduğuna inansaydım ben de dağa gitmiş olurdum. Burada seninle yüz yüze mücadele etmek daha zor ve biz zor olanı seçtik” sözleriyle yanıt verdi.

‘Erdoğan’ın yüreği yetiyorsa onun da dokunulmazlığını kaldıralım’

AFP’ye konuşan ve bir kez daha 550 milletvekiline dokunulmazlıkların kaldırılması çağrısı yapan Demirtaş, Erdoğan’a seslenerek, “Cumhurbaşkanının yüreği yetiyorsa o da başvursun, dokunulmazlığını kaldıralım. Bizim savunamayacağımız hiçbir faaliyetimiz yoktur. Onlar da kendilerine güveniyorsa, yolsuzluk, rüşvet, ihaleler dahil olmak üzere güveniyorlarsa buyursunlar hep birlikte mahkeme huzuruna çıkalım. Biz korkmuyoruz” diye konuştu.

Erdoğan’la kişisel bir husumetinin bulunmadığını belirten Demirtaş, “Yaptığı yanlışları eleştiriyoruz. İktidar hırsıyla ülkeyi ateşe atmasına karşı çıkıyoruz. Tek başına bu ülkede saltanat kurmasına karşı çıkıyoruz. Bu eğer kendisinde bir öfkeye, kişisel bir öfkeye dönüşüyorsa, bu onun sorunudur. Psikolojik durumunun, ruh halinin iyi olmadığı anlaşılıyor” diye konuştu.

‘Oy ne olursa olsun ölümler dursun’

Olası bir erken seçimde oy kaybetme korkularının olmadığını ifade eden Demirtaş, “Derdimiz oylarımızı artırmak da değil. Ölümler dursun istiyoruz oyumuz ne olursa olsun” dedi.

“PKK’nin siyasi kolu olarak kurulsaydık söylemekten çekinmezdik” diyen Demirtaş, şöyle konuştu:

“Sinn Fein ile IRA arasındaki ilişki gibi bir ilişki yok PKK’yle bizim aramızda. Biz kesinlikle PKK’nin partisi, siyasi kolu, kanadı değiliz. PKK de bizim askeri kolumuz, askeri kanadımız falan değil. Ayrı ayrı bambaşka iki örgütüz.”