Askeri vesayeti sona erdirmek için atılan adımlardan sonuncusu da gerçekleşti ve 28 Şubat’ın müsebbipleri için yargı yolu açıldı. Başta Çevik Bir olmak üzere dönemin subayları birer birer gözaltına alındılar ve sorgulamalarına başlanıldı.

Bilindik o klasik darbe olarak değil de post modern olarak nitelendirilen bir başka versiyonla demokratik sürece müdahale eden cunta nihayet bu yaptığının bedelini ve hesabını yargı önünde ödeyecek. Yargılama sonunda beraat ederler ya da suçlu bulunurlar bunu zaman gösterecek ama her ne olursa olsun antidemokratik girişimlerde bulunan kişilerin yaptıklarının yanlarına kar kalmadığını göstermesi açısından bu son gelişme Türkiye’nin ve insanlarımızın geleceği açısından inkar edilemez bir öneme sahiptir.

12 Eylül’ün mimarlarının yargılanmaya başlamasının ardından 28 Şubat darbesinin elebaşlarının da hakim önüne çıkacak olması artık Türkiye’de bir dönemin kapandığını ve yeni bir dönemin başladığını göstermesi açısından da mühim bir olaydır.

28 Şubat’ın bu ülkeye ne denli karanlık bir hava getirdiğini, özellikle inanan ve mütedeyyin insanlarımızı nasıl hor gördüğünü ve üzerlerinde baskı yarattığını hepimiz hatırlıyoruz. Medyanın bazı temsilcilerinin de desteğini alarak, hükümet üzerinde ve diğer Müslüman kesim üzerinde inanılmaz baskılar oluşturan, sırf eşi ya da annesi başörtülü diye onca subayı ordudan tard eden, üniversitelerde ikna odaları kurarak türbanlı genç kızları refize ve rencide eden bu darbeci cunta ekibinin bunca yıldan sonra da olsa hesap verecek olması sevindiricidir.

Tabi, her zaman olduğu gibi, bu cuntacıların gözaltına alınması ve yargılanacaklar olması bazı kesimlerin hoşuna gitmedi. Mutat olarak hemen hükümete ve yargıya yönelik eleştiri ve muhalefetlerini sergilemeye başladılar. Özellikle Kemalist ve ulusalcı takımın bu cuntacıları savunan ve iktidarı eleştiren görüşleri medyada yansımaya başladı. Ama biz yine bunların bu tür davranışlar sergilemelerine şaşırmadık. Çünkü artık bunlara alıştık. Ve yine çükü biliyoruz ki, bu ülkenin ilerlemesi ve gelişmesi bu insanların işine gelmiyor. Bu kişiler “yeter ki bizim kafamızdan insanlar bu ülkeyi yönetsin de ne olursa olsun” zihniyetine sahipler ve kendileri gibi düşünmeyen insanların iktidarını bir türlü hazmedemiyorlar..

Lakin, bu hazımsızlar ve kifayetsizler ne kadar çabalarsa çabalasınlar bu ülke artık onların istediği noktada kalmayacak denli ileridedir. Bu ülkede artık canı sıkıldıkça muhtıra veren, darbe yapan cuntacıların egemenliği söz konusu değildir. Bu ülkede artık demokrasi hakim olmaya başladı. İktidarlar seçimle gelecek ve seçimle gidecek. Vatandaş, programlarını ve projelerini beğendiği partilere şans verecek. Başarılı olan devam edecek, olamayan gidecek.

Çevik Bir ve taifesi “balans ayarı” yaparak demokrasiye çekidüzen verdiklerini söylüyorlardı. Demokratik sürece müdahale ederek demokrasiye ayar çektiklerini söyleyenlerin bu garabet tutumlarına mukabil, şimdi bu kişilere “gel hesap ver bakalım” denilerek demokrasiye asıl gerçek bir ayar yapılmıştır. Ülkemize hayırlı olsun; postal yalayıcısı, cunta yalakası ve süngü meraklısı olanlara da geçmiş olsun…